Obligation

2

"Sen ne dediğinin farkında mısın?!"

Henry'nin aniden yükselmesi Sebastian'nın beklediği tepkilerden biriydi.

"Sakin ol, onun bana ihtiyacı var benimde ona. Karşılıklı çıkar olacak."
"Şu an gerçekten saçmalıyorsun Seb, böyle bir şey olmayacak."
"Bunu bilemezsin, bana babasından intikam almak istemediğini söylemezsin Henry. Bil bakalım babasının ezeli aile düşmanı kim?"

Henry derin nefes aldıktan sonra önüne düşen kıvırcık saçlarını geriye doğru attı, arkadaşının dediği bu olay hakkında ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu.

"Her şeyi geçtim bunu Daisy kabul etmez."
"Sadece onunla konuşabilmem için aynı ortamda bulunsak yeter."
"Tamam. Bu akşam tek şansın var, başka bir şey bekleme benden."

Sebastian konuşacakken onu bölen şey Henry'nin telefonuna gelen mesajdı.

"Crescent'in kardeşi Serena'yla Jensen'de gelecek."
"Daisy'le baş başa kalmamı sağlasan yeter Henry."
"Ben sana başka bir şeyde yardımcı olamam Seb, buluşmaya seni çağırdım ve gerisi seni ilgilendiriyor."

Sebastian oflayarak kafasını geriye yasladığında Henry yavaşça ayağa kalktı.

"Hadi gidelim, kızları alacağız."

Sebastian'da kalktığında birlikte odadan çıkıp asansöre doğru ilerlediler, Henry düğmeye basarken konuşmaya başladı.

"Eğer Daisy istemezse zorlamayacaksın Seb, onun tersine denk gelmek istemezsin."
"Merak etme H. onu sakin tutarak ikna edeceğim."

Henry cevap vermek yerine derin nefes alıp asansörden inmişti, dışarıya çıktıklarında Henry'nin çağırdığı siyah transporta bindiler. Kısa süre içerisinde araba durduğunda kapısı açılmış ve iki kadın gülerek arabaya binmişlerdi.

"Merhaba Crescent'in sevmediğim sevgilisi."

Daisy gülerek konuştuktan sonra kendini Sebastian'nın yanındaki koltuğa oturduğunda Henry ona güldükten sonra yanına oturan sevgilisinin yanağına öpücük kondurdu.

"Sanada merhaba Daisy."
"Sen onu dinleme William, Daisy yine gününde."
"Daisy günündeyse senin adına güzel şeyler olmuş demektir Maria."

Crescent gülümsediğinde Henry onun diyeceğini beklemeye başladı.

"Aslında bunu yemekte söyleyecektim ama madem konusu açıldı..."

Daisy karşısında oturan çiftin şapşallığına gülmeden edememişti.

"Vivienne'le anlaşma imzaladık."

Sebastian o an arkadaşının gözlerinin parladığına yemin edebilirdi.

"Bunu neden bana söylemedin? Müthiş bir haber!"
"Bizede yeni haber geldiği için yemekte söyleyecektim."

Henry anlayışla kafasını salladığında Crescent bakışlarını telefonuyla ilgilenen kuzenine doğru çevirdi.

"Daisy'de modelim olmaya devam edecek."
"Sevgilini bırakmak gibi bir düşüncem yok Cavill, sen söylemeden söyleyeyim."

Daisy telefonunu koltuğa koyarken bakışlarını çifte doğru çevirirken konuştuğunda Henry güldü.

"Aslında senide tebrik edecektim."

Daisy güldüğünde bakışlarını yanındaki adama doğru çevirme fırsatı bulmuştu, onun Sebastian olduğunu görünce bakışlarını hızla geri çekmişti.