Obligation

3

Sebastian gülümserken ne demesi gerektiğine dair bir fikri yoktu, arabayı çalıştırırken tuttuğu nefesini dışarıya verip konuşmaya başladı.

"İkimiz içinde en iyisinin bu olacağına inanıyorum."

Kadın kafasını koltuğa yaslarken bakışlarını ona doğru çevirdiğinde kendisine baktığını görünce adamı cevapladı.

"Göreceğiz."

Yola konulduklarında kadın müzik açtıktan sonra kafasını geri koltuğa yasladığında Sebastian müziğin sesini kısıp konuşmaya başladı.

"İkimiz içinde en iyisinin bu olacağına eminim."
"Tabii onuda göreceğiz."
"Eğer buna inanmıyorsan bunu yapmamıza gerek yok."

Kadın kafasını adama doğru çevirirken onun yüzünü inceledikten sonra adamı cevapladı.

"Seni babamın kötü ithamlarından tanıdığım için bir şey söyleyemiyorum Stan, buna inanmam için biraz zamana ihtiyacım var."
"Buna inanmanı sağlayacağım, emin olabilirsin."
"Bana kimseyle görünmememiz gerektiğini söylemiştin, umarım buna tek ben dahil değilimdir."

Sebastian bakışlarını bir anlık kadına çevirdikten sonra tekrar yola doğru döndüğünde oturduğu koltukta iyice yayılıp iki eliyle tuttuğu direksiyondaki tek elini indirip bacağının üzerine koydu.

"Tabii ki tek sen dahil değilsin Diana, bu evliliğin ikimiz içinde gerçekçi olması gerekiyor."
"O zaman güzel."

Daisy'nin cümlesine Sebastian gülümsemekle yetinmişti, kadın ayaklarını iyice öne doğru uzatırken koltuğu biraz daha yatırıp yattığı yerde kıpırdandı.

"Evet Bay Stan, anlat bakalım."
"Neyi?"
"Madem hayatımızın geri kalanında birlikte olacağız, seni tanımam gerekiyor."

Kadın yorgunlukla esnedikten sonra adamı dinlemeye devam etti, iki üç gündür düzgün uyku çekemeyen Daisy kendini uyanık kalmaya zorlarken adamı dinlemeye başladı.

"Herkesin bildiğinin aksine ikinci adım var, Dean. Annem yok babamla yaşıyorum, babamın işlettiği holdingi devralacağım. Kulağa hoş gelmesede ailemizin ismi yıllardır mafyalar arasında."
"Kulağa hoş gelmemek mi? Sen bir de benim ailemi görseydin."

Kadın mırıldanarak konuştuğunda adam gülerek ona doğru döndü, klimanın seviyesini düşürdükten sonra tekrar konuştu.

"Yol uzun Diana, uyusan iyi olur."
"Aslında uykum yok biliyor musun... Uyumayı hiç sevmem... Bir keresinde üvey annem beni uykumda öldürmeye çalıştı... O zamandan beri rahat uyku... Uyuyamıyorum..."

Aralıklı mırıldanarak konuşan kadınla Sebastian bunalmaması için tek eliyle önüne düşen saçlarını geriye attıktan sonra konuştu.

"Benimle güvendesin Diana."

Yaklaşık bir buçuk saatlik yolculuğun sonunda yazlığa geldiklerinde Sebastian arabayı büyük villanın otoparkına soktuğunda arabadan inip yolcu koltuğuna doğru ilerledi, kapıyı açtıktan sonra kadını uyandırmayacak şekilde kucağına aldıktan sonra eve doğru ilerlediğinde Henry'nin açmış olduğu kapıdan içeriye girdi.

"Uyandırsaydında eşyalarını yerleştirirdi."
"Odayı göster Henry."

Salona girmeden merdivenlerden üst kata çıktıklarında Henry koridorun ortasındaki odanın kapısını açıp içeriye girmesini sağladı, Sebastian yatağa doğru ilerleyip kadını yavaşça yatağa yatırdıktan sonra Henry'le birlikte odadan çıktılar.