(hatırlatma)
Damla' nın gözlerini kaçırdığıni düşlerimde dahi görebiliyorken ne yapmalıyım ki.
Hele ki Dilek yani sevgilim elini belime dolalış iken...
Dudaklarımı bebeğimden çektikten sonra farkettim ki meğer annem bana bakıyormuş duygulu duygulu...
Birden annemin sevgilisi, annemin beline elini attı.
Donakaldı herkes.
Hayır hayır tahmin ettiğinie gibi onu öpmedi. Yani en azından dudağından. :)
Yanağına ufak bir buse kondurdu.Neredeyse 1 saat geçtikten sonra 2 katlı bordo şeker hamuru ile kaplanmış harika bir pasta geldi içeri..
Ardından hediyeler verilmeye başlandı.
Annem ve üvey annem ortak bir hediye olarak küçük bordo renkli şık ve ufak bir çanta ve üzeride Pembe taşlar olan şeker gibi 2 kolye almışlar.
Damla, üzeri hello kitty baskılı bir tişört almış.Fakat beni en çok şaşırtan Dilek' in bunca şey yapmış olmasına rağmen bana hediye vermesi idi.
Elime kırmızı hediye kağıdı ile sarılmış hediyeyi verirken baktım gözlerinin içine; parlıyordu... Ben hediye paketini açmadan önce şu sözler çıktı dudaklarının arasindan, "Gece, hani sana anlatmıştım" sustuğu anda cevap verdim "neyi güzelim?" devam etti, "seni birkaç yıl önce bir yerde görmüştüm ve o anda tutulmuştu sana. Sapık sanma ama o günden bu yana sana hissettiğim her şeyi bu deftere not aldım. Artık sana bunu vermem gerektiğini düşünüyorum. Lütfen eve gidince oku, yalnız ve karanlık bir odada..."Gözlerim doldu ona bakakaldım. O kadar güzel bir şey ki bu. Sevdiğin tarafından, sevildiğini hissetmek...
Teşekkür ederek aldım ve burnunun ucuna ufak tefek bir buse kondurdum.
O anda kapı sert bir tekme ile açıldı. Gelen babamdı. Içmiş de gelmiş belli ki.
Herkes korkutan kitlendi adama, gerçi adam demek bile zor olur.Henüz yuruyemiyorken bile anneme laf etmeyi de biliyor anlaşılan.
Yamuk yumuk yürüyerek annemin koluna yapıştı ve anlaşılmayan bir kaç şey söyledi ama ben onun dilinden anladığım için üvey anneme söyledim ne demek istediğini. Dediği şeyler şunlardır "Ya evine dönersin ya kızını bana verirsin. Sonuçta insan yaptığı yemeğin bile ilk kendi tadına bakar"Evet evet biliyorum bu herife sövüyorsunuz şuan. Çok haklısınız.
Neyseki canım gülüm sevgilim Dilek'im babam alelade ortaya anlaşılmayan sözler söylerken güvenliği çağırmış.Babamı aldı ve gitti. Bu sayede huzura kavuştuk.
Ama sanki Dilek' I'm benden bir sey saklıyor gibi geliyor.
Her neyse paronoyaklığa gerek yok.(Dilek' in ağzından)
Telefonuma sürekli bildirim gelmesine alışığım. Cogunlulukla annem, babam, gratis veya oyunlardan gelen mesajlardir bu bildirimler. Ama şüpheli olan şey, bütün mesajları tek bir kişiden sürekli olarak gelmesiydi.
Ilk başta umursamadim ama is çığırından çıkınca kim olduğuna baktım.
Bilinmeyen numara olduğunu görünce 180 IQ olduğum için (!) o kişiyi aradim.
Tabii Gece' nin gözü önünde değil. Lavaboda aradım.
Kabinlerden birinde de telefon çalınca ürktüm. Ama sonra umursamadım.
Telefon açıldığında şu ses yükseldi.
"BİRİLERİ ANNECİĞİNİ ÇOK MU ÖZLEMIŞ?!"
Telefonun ardındaki kişi delirmiş gibiydi.
(Nanno olarak düşünün o kişiyi)
Korkudan telefonu o şahsın yüzüne kapattım ve kapıya doğdu koştum.
Kapı birden yüzüme kapandı.
Korkudan hareket bile edemedim.
Evet tahminler doğru o şahıs psikopat eski kız arkadaşım.
Kabinlerden birinin kapısı sertçe duvara çarptı.
O geldi. Yavaş ama aynı zamanda da seri bir katil gibi.
Gözleri fal taşı gibi açılmış yalnızca bana bakıyordu.Elinde uzun ve ince bir çubuk vardı. Çubuğu bana doğrultarak elimdeki telefonun yerfe birikmiş olan şu birikitinsine düşmesini sağladı.
Kendinden emin adımlarla, çıkmış olduğu kabine doğru ilerledi.
Bir şişe ve çakmak aldı.
O şişenin içindeki benzini lavabonun her yerine döktü.Bana doğru yaklaştı, direnmeye çalışsam da o gayet ısrarcıydı. Ellerimi kelepçeledi ve küçük birikintiler halinde lavabonun her yerine dağıtmış olduğu benzinin yanına bir kibrit yakım bıraktı ve koşar adım dışarı çıktı.
(pislik olsun diye değil bu sefer şarjım yok diye burada birakiyorum)
#🏳️🌈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ciddi Misin? | Lezbiyen
RomanceLise sonda olan Gece' nin sınıfına lezbiyen bir kızın gelmesi ile ilk başta arkadaşlık, zorluklar ve aşkları başlar...