"Selam."
Ona ne desem bilemiyordum. Çok heyecanlıydım. Onunla daha yakın olmak istiyordum.
"Sana, birkaç adım ötede bir bar var, oraya gitmek ister misin?"
Vay.
Şaşırmıştım. Jihyo'nun böyle bir tip olduğunu tahmin etmemiştim. Ama teklifini kabul edecektim. Sonuçta sarhoşken konuşmak daha kolay olurdu.
"Tabii."
Jihyo yürüyordu ve onu takip ediyordum. Bar, gerçekten birkaç adım ötedeydi. Barda ne yapacaktık acaba?
"Geldik."
Jihyo eliyle içeri girmemi işaret etti.
İçeri girdiğimde tahmin ettiğimden çok daha farklı bir ortam vardı. Ben, Jihyo'nun beni yatağa atacağını falan sanmıştım fakat burası insanların sakin sakin oturup içki yudumladığı bir yerdi.
Ne kadar aptalca düşüncelerim vardı. Utanmıştım.
Jihyo bir masaya oturdu. Ben de karşısına geçtim. İçkilerimizi almak için barmenin yanına gittim. İkimiz de bloody mary kokteyli içecektik.
Ben hayatıma ilk defa bir kokteyl içeceğim için Jihyo bana kendi favori kokteylini önermişti. İki elimle içecekleri taşıyarak Jihyo'nun yanına gittim.
İçecekleri masaya bırakırkan elim kaydı ve kokteyllerden biri üzerime döküldü. Siyah elbisem turuncu kokteylin rengine bürünmüştü. Yüzümü buruşturdum.
"Of, ne kadar sakarım!"
Jihyo kıkırdadı ve naif bir ses tonuyla konuştu.
"Tatlısın."
"Ne?"
Tatlı mıydım? Kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı. Jihyo bana birazcık bile yaklaşsa, kalbimin atışlarını duyabilirdi.
Jihyo çantasından bir mendil çıkardı ve bana uzattı. Mendil ile elbisemdeki lekeyi silmeye çalıştım fakat geçmiyordu. Bu ana bu şekilde devam edemezdim.
"En iyisi ben üzerimi değişip geleyim."
"Birlikte gidelim. Tek başıma oturmamın bir anlamı yok."
Jihyo'yu da yormak istemiyordum.
"Ama,"
"Ben de seninle geliyorum işte, reddetme."
Ona gülümsedim. Daha fazla gülümsememek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum fakat dudaklarım yukarı kıvrılıp duruyordu.
Evime doğru gidecekken evimin anahtarını Mina'nın evinde unuttuğumu farkettim. Mina'dan birkaç kıyafet daha ödünç alsam sorun olmazdı herhalde.
"Arkadaşımın evine gideceğim, kendi anahtarımı unutmuşum."
"Bu saatte mi?"
Ah, doğru ya.. Mina ve Chaeyoung uyuyordu. Ve ben yanıma Mina'nın evinin anahtarını almamıştım tabii ki. İkisinin de uykusu çok derindi.
Hatta daha önce sahilde uyuyakalmışlardı ve az kalsın boğulacak olan beni farketmemişlerdi.
Bir zil sesine uyanmaları imkansızdı.
"Boşversene Sana,"
Jihyo'ya baktım. Göz göze geldik.
"Benim evime gel."
♡
###
oha jihyo yavasss
bosuna umutlanmayin ayib sahne olmixak😘
ben ole ayib seyler yazmam😝neyse brawl stars eski hesabimi buldum
2 gunde 2700 kupadan 5000e cikardim vay
ŞİMDİ OKUDUĞUN
girls like girls | sahyo
Romance"Kızlar da kızlardan hoşlanır, tıpkı erkekler gibi."