Aşkın Yolu

2.

Beğenmeyi unutmayın!

🔥
Konu instagrama ne ara gelmişti.
"Anlamadım" dedim gülmeye başladı. Bu adam kibirli olduğu kadar sinir bozucuda.
"İnstagramını verir misin?"
"Hayır"
"Neden?"
"Neden veriyim?"
"Patronun senden istediği için beni kıracak mısın?"
"İnstagramımla ne yapacaksınız geçmişimimi kontrol edeceksiniz. Ben anlatıyım. Hukuk fakültesini bitirdim. Avukatlık stajımı yaptım fakat ruhsat bedelini ödicek param yok bende garsonluk yaparak o parayı denkleştirmeye çalışıyorum. Anlıcanız sabıkam yok." dedim.
"Vay be neymişsin sen anlaşılan doğra kişiyi seçmişim"
"Anlamıyorum"
"Müdürü buldum." dedi ve eliyle beni gösterdi.
"Sen buranın müdürü olacaksın." dedi
"Böyle bi şey olamaz"
"Neden avukatlık ruhsatını hızla çıkarmış olursun fenamı." dedi masadan kalktım. Tam karşısında durdum.

"Buradakilerin emeklerini hiçe sayıp 3 aydır garson olan biri müdür yapmak ne kadar terbiyesizce bi şey." dedim. Yüzünde ki gülümseme büyüdü sırtını sandalyeye yasladı.
"Ama ben bu terbiyesizliğe ortak olmıcam. Teklifinizi reddediyorum."dedim arkamı dondum ve tam gidecekken.
"Ailen seni gururlu mu büyüttü?" dedi bedenimle birlikte tekrar ona döndüm ve yaklaştım.
"Annemle babam yok" dedim
"Şehir dışındadır mı ?" dedi
"Terk edilen bi kızım " dediğim de yüzünde ki gülümseme silindi.
"Özür dilerim bilmi-"
"Gerek yok" dedim.
"Pardon baka bilir misiniz?"
diyen müşterinin yanına gittim. Baran beyde kafeden çıktı. Ardından gün boyunca üç dört kişi daha geldi. Saat 7:35ti. Bemin çıkış saatimdi.
"Duru ben çıkıyorum" dedim ve önlüğümü çıkarmaya yöneldim.

"Dur... Ya Beyza benim acil çıkmam gerek sen kapatabilir misin?"
"Kapatarım ama noldu?"
"Annem ayağını kırmış"
"Tamam sen git o zaman"
"Tesekkurler" dedi ve önlüğünü masanın üzerine
firlattı. Saat 9:00 olmuştu. Bende sandalyeleri masanın üzerine ters bi şekilde kapattım. Kafenin kapısını kitledim ve telefonumdan abimi mesaj attım.

Abi ben yeni çıktım geliyorum.

Telefonu cebime koydum. Yürürken arkamdan birinin geldiğini hissettim. Omzumdan arkama baktığımda iki adam geliyodu. Beni takip ettikleri çok belliydi. Cebimden telefonu çıkardım. Abimi aradım.
"Abi ben çıktım."
"Gördüm prenses"
Onların duyamıcağı bir şekilde
"Altın kadeh" dedim
"Abicim iyi misin? Nerdesin?" dedi omzuma bi el dokundu.

Arkama bakmadan koşmaya başladım. Peşimden geldiler. İlk önce sağa döndüm. Sonra sola tekrar sağa döndüm. Biraz daha koştuktan sonra çıkmaza geldim. Bedenimi onlara döndüm. Durdular. Onlar bana yaklaştıkça duvara yaklaştım. Sırtımı duvara yasladım ve yere çöktüm. Onlarda bana yaklaştı. Kafamı dizlerime koymadan önce
"İmdatt!"
"Yardım edin"! diye bağırmaya başladım. Kafamı dizlerime koydum kollarımı dizlerimde birleştirdim. Bi bıçak sesi duydum. Bana yapabileceklerini düşündükçe nefesim daraldı. Bi elin omzuma doğru geldiğini hissettim ve bi ses duydum kemik kırılma sesiydi.
🔥