Eli yüzü kan içinde kalmış genç adam sokağın ortasında öylece uzanıyordu. Nefes alışverişleri yavaştı. Az önce yediği dayak diğerlerine benzememişti deyim yerindeyse bi güzel benzetmişlerdi genç adamı.
Ama arlanmaz ve uslanmaz olan bu asi genç bu dayağın öcünü elbetteki alırdı. Çünkü Ateş istediğinde herkesi yakardı.
Bu öncekiler gibi basit bi sokak kavgası değildi bedeli de bu kadar hafif olmamıştı. Genç adam kan içince kalan yüzünde zorlukla seçilen gözlerini araladı. Hafifçe doğrulduktan sonra ise uzun uzun nefesler alırken kendine gelmeye çabalıyordu.
Memduh abiye bi şikayet daha giderse işte o zaman sağlam kemiği kalmazdı. Özünde iyiydi hoştuda sinirlenince gözü dönerdi Memduh abisinin. Gerçi ne yapsa boynu kıldan inceydi Ateşin. Onu Memduh bulup himayesi altına almasaydı şimdiye sokakta geberip gitmişti.
Ama işte adamın bitmek bilmeyen bi öfkesi vardı ve bu öfkesinden nasibini en az ateş alıyordu. Diğer çocuklara çok kızardıda Ateşe bi türlü kıyamazdı işte. Nedenini bilmezdi Ateş. Yüz kızartıcı bi suç olmadığı sürece hafif azarlar gönderirdi Memduh onu ama sıra diğerlerine geldiğinde herkes o sillenin tadına muhakkak bakardı.
Ayağa kalkmaya çabaladığında biraz daha kendisine gelmişti artık. Elini yüzünü bi şekilde temizlemeli ve olan olayı bir an önce Memduha anlatmalıydı. Karşıda hayır için yapılmış çeşme gördü. Etrafta başka seçeneği olmadığı için caddeye doğru gidip karşıya geçmeye çabaladı.
Tam olarak caddenin yarısındaydı ki yanından geşen araba yavaşladı "ışık denen bi şey var kardeşim körmüsün beklesene sıranı" Diyen hafif kalınca bi erkek sesi.
Zaten canı burnundaydı bu zengin cinconu aşağı indirip dövse kim mani olabilirdiki. Kimse mani olamazdı ama bu vukuatta memduhun kulağına giderse işte hapı yutardı.
Arabanın içindeki esmer genç baktıki caddenin göbeğindeki bu cahilin çekileceği yok bu seger hafifçe camdan sarkarak bağırdı. "Sana diyorum heyy anladık okuman yazman yok herhalde ama görme yetinde vardı sanırım geç şuraya da sıranı bekle " Diyerek caddenin başını gösterdi tek eliyle.
Ateş uzunca sabır diledi daha sonra ise "lan cincon bebesi siktir git elimde kalırsın yoksa" Diyerek hafifçe bi artislendi. Esmer genç ise yoldaki konumlarına bakmadan arabasından indi "sen kime küfrediyorsun lan " Diyerek o da Ateşin üzerine yürüdü.
"Bak şu halimle bile iyi günümdeyim enerjimi senin gibi zengin bebelerini döverek tüketemem bas git yoksa elimden kimse alamıyacak seni " Yani bu zengin bebeside çok kaşınıyor diye geçirdi Ateş içinden. Birazdan elinden istenmeyen kazalar çıkabilirdi.
Ateş lafını bitirdikten sonra arkasını dönmüş giderken diğer genç "lan " Diyerek onu kendisine döndürmeye çalıştı. Yediği küfür ağrına gitmiş olacaktı birde kendisini haklı görünce bu muhabbeti burada kapamaya hiç niyeti yoktu. Ama hesaba katmadığı bi şey vardı o da kolunu tuttuğu Ateşin döner dönmez kaşına attığı yumruk.
Yediği yumruk darbesi ile dengesini kaybeden genç adam yere düşerken Ateşte kolunu onun ellerinden çoktan kurtarmıştı "tüm uyuzlarda beni buluyor anasını satayım" Diye söylenirken ne olur ne olmaz diye uzaklaştı zengin çocuğun yanından.
Kendisine yardıma gelip kolundan kaldırmaya çalışanlardan kolunu kurtaran esmer genç hırsla ayaklandı "bu burada bitmez lan, elbet tenhada denk düşeriz " Diye bağırdı az önce kendisine yumruk atan çocuğa. Daha sonra ise eli gayriihtiyari yumruğun hedefi olan kaşına gitti. Eline gelen iki damla kanı da yok sayarak arabasına yöneldi. Zaten kaşındaki yaranın kanamasıda bir iki dakika sonra durmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Geçmiş
Fanfic4 yaşında bir kaldırım taşının üzerinde açlıktan ve soğuktan titreyerek ağlayan Alaz'ın Ateş Vardar olma hikayesi.