0.4'Başka bir gün, Bay Sae spor salonunda antrenman yapıyordu. O sık sık spor salonuna uğrar, burda çalışmalar yapar, nerdeyse akşam olana dek salonda kalırdı. Bense koşu bandının ucuna oturmuş, avuçlarımı çeneme bastırarak onu seyrediyordum. Neden burda olduğumu sorgulamayın, ben Bay Sae'nin asistanı olarak her zaman onun yanında olmalıyım ancak o spor yaparken onu seyretmek başka bir mesele.
Bu spor salonu Bay Sae adına yapılmıştı, burda ara sıra etrafı toparlayan yardımcılar dışında başka kimse yoktu. Kısacası, burası tamamıyla Bay Sae'ye ait bir salondu. Ağırlık kaldırıyordu, bu sırada çıplak olan karın kaslarından aşağıya ter damlaları akıyor, bu durum beni oldukça baştan çıkarırken, dudaklarımı ısırıp bakışlarımı ondan kaçırıyordum. Kaldırdığı ağırlıkları bir kenara doğru bıraktı, ardından onun alışıldık soğuk ve ruhsuz bakışları beni buldu.
"Su."
Yutkundum, onu seyretmeye epey dalmış olmalıydım. Oturduğum yerden doğruldum, onun havlusunu omzuma atmış, suyunu da yanımda tutuyordum. Ona suyunu uzatırken, nedense bakışlarını benden ayırmamakta oldukça ısrarlıydı. "Buyurun, Bay Sae."
Suyundan birkaç yudum aldı, onun yutkunmalarıyla hareket eden adem elması çok hoş bir manzara sunuyordu. "Sen neden burdasın?"
Açıkçası, her zaman bu adamın bir ruhsal bozukluğu olduğuna, bipolar hastası olduğuna inanıyordum ancak son zamanlarda bu konudan emin olmuştum. "Ben her zaman antremanlarınız sırasında burda oluyorum, neden soruyorsunuz?"
Kafam karıştı. "Hm, doğru. En azından ağzını kapatsan olur mu? Çok aptalsın, akan salyalarını görüp, hoş karşılayamıyorum."
Soluklandım, durumun farkında olduğunu anladığımda yanaklarım ısınmıştı ancak bu adamın her ne olursa olsun, statü olarak ben onun astı da olsam, bana aptal demesi yanlıştı. Aslında onunla tartışmak istemiyordum, genel olarak ona karşı çıkmaktan kaçınırdım ama bu sefer farklıydı. Bu sefer, hem onu şaşırtmak istiyor, hem de bir noktada tavrımı ortaya koymak istiyordum. "Bay Sae, üslubunuzu koruyun. Salyalarımı akıtacak kadar yakışıklı olduğunuzu size düşündüren ne?"
Kıkırdadı ancak bu sefer, şaşırdığını ve kafasının karıştığını anlayabiliyordum. Ona karşı gelmeme alışkın olmadığından durumu tuhaf karşılamış olmalıydı. "Salyalarını akıtacak kadar yakışlı olmamam çok yazık, oysa nerdeyse her gece yatağımda uzanırken akan sularını pek olmaları gereken bölgede tutamıyorsun."
Beni utandırmayı denemesi, bu durumda canımın çok daha sıkılmasına sebep oldu. Onun son zamanlarda bazı davranışlarına katlanamıyordum, her ne kadar ona aşık olsam da. "Tartışma yaşamayalım, Bay Sae. Ben sizi dışarda beklerim, daha fazla başım ağrısın istemiyorum. Hoşçakalın, iyi antremanlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sex doll | sae itoshi.
FanfictionSlow it down if you need to, Show me how just to please you,ooh. Work it out in the sheets, Do me and see through, I want you feel you.