0.5

395 45 44
                                    

0

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



0.5'






Her şey boka sarmıştı.

En başında, Bay Sae tarafından kovulmuştum. Hem de onun uzun zamandır çalışanı olmama, aramızda bir çalışan - patron durumundan çok daha fazlası olmasına, ortada gerçek bir sebep bulunmamasına rağmen, bu kovulma durumunu benimle konuşmak yerine, bana kısa ve aptalca bir mesaj atarak yapmıştı. Resmen varlığımı yok saymış, beni ezerek umrunda olmadığımı bir kez daha kanıtlamıştı.

Bu durum boktandı, aramızda olan her şeyin sonlandığını düşünerek durmaksızın ağlıyordum. Bunun yanı sıra, sahip olduğum tek maddi kaynağımı da kaybetmem canımı sıkıyordu. Bir iş bulmak kolay olmayacaktı, kaldı ki ben hala ondan ayrılmayı reddedip duruyordum.

Ve başka bir mesele, o kadar hastaydım ki, son günlerde yataktan çıkamaz olmuştum. O akşam o kadar yağmurun altında kalmış, soğuk hava solumuştum. Eve dönmem çok uzun zaman aldığından, doğal olarak hastalanmıştım. Ateş, öksürük, burun tıkanıklığı ve daha birçok şey. Yataktan çıkamıyordum.

Kanepemde uzanmış, kullandığım peçete yığınlarını bir kenara atıyordum. Ev darmadağınıktı, bu da beni daha çok bunaltıyordu. Boğazımı yumuşatması umuduyla yaptığım çaydan bir yudum daha aldığım sırada, salonumun suskunluğunu çalan kapı bozmuştu. Göz kapaklarımı ovuşturdum, saat gece yarısıydı. Bu saatte kim olabilirdi bu?

Oturduğum kanepeden doğruldum, dış kapıya doğru adımladım ve kapıyı açmadan önce, gelenin kim olduğuna baktım. Nerdeyse şok olmuştum. Bay Sae, benim kapımın önünde durmuş, bakışlarını alçak tavana odaklamış, bıkkın bir halde kalakalmıştı. O burda ne yapıyordu? Maalesef, heyecan duygusuyla derhal kalp atışlarım hızlandı. Onunla her ne kadar konuşmayı çok istesem de, o an ne yapacağım konusunda bir karara varamadım. Açıkçası ona kapıyı açmak istemiyordum, ona hala kırgındım ve onunla tartışmak istemiyordum.

Ama merakıma da engel olamıyordum, o neden burdaydı? Kapıdan uzaklaştım, muhtemelen evde olmadığımı sanıp yakında burdan ayrılacaktı. Nerdeyse kalp atışlarımı duyabiliyordum ki, onun soğuk ses tınısı kulaklarıma doldu.

"Hey, orda olduğunun farkındayım." Bunu nerden anlamıştı? Kulağımı kapıya doğru yasladım, başka ne söyleyeceğini merak ediyordum. "Kapıyı aç, konuşalım. Bu çok ayıp, beni kapıda mı bırakacaksın?"

Bıkkınlık dolu bir nefes aldım, oysa onu kapıda bırakmak için mantıklı sebeplerim vardı. "Son maaşınla alakalı konuşmamız gerekenler var, ısrar etme ve şu kapıyı aç."

Son maaş mı? Bu mantıksızdı, bana kovulduğum hakkında attığı o umursamaz mesajın ardından, bana son maaşımı, normalde aldığımın çok daha fazlası olarak banka hesabıma yollamıştı. Bu konuda konuşacak başka ne kalmış olabilirdi? "Kapıyı aç, yoksa kıracağım."

sex doll | sae itoshi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin