0.6

305 37 28
                                    















Hayır, onun yanına geri dönmeyi kabul etmedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.












Hayır, onun yanına geri dönmeyi kabul etmedim.

Canımı yaktıktan ve beni oldukça kırdıktan sonra, aptal bir notla ve biraz alakayla olanları bana unutturacağını ve beni tekrar onun yanında kalmaya ikna edebileceğini mi sanıyordu? Yanılıyordu, bu sefer o kadar kolay ikna olmayacaktım. Nasıl olsa, artık tavrımı ortaya koymanın ve biraz olsun onun burnunun sürtünmesini sağlamanın zamanıydı.

Hastalığım artık tamamen bitmiş, toparlanmıştım. Sae'den bir haber almamıştım, sanırım bana biraz zaman tanıyordu. Öyle ki, banka hesabımda olan para beni birkaç ay boyunca idare edebilirdi. Ancak hayat çok pahalıydı ve en kısa zamanda, yeni bir iş bulmalıydım. Şu andaysa hazırlanıyordum, evden çıkıp biraz nefes almalıydım. Epey bunalmıştım. Muhtemelen bir kahve içer ve biraz yürüyüş yapar, ardından tekrar eve dönerdim. Planım buydu.

Çantamı koluma takıp dış kapıyı araladığımda, pekte hoş olmayan bir manzarayla karşılaştım. Bay Sae, duvara sırtını yaslamış, ruhsuz ve boş bakışlarını sunarken, öylece bana bakıyordu. Şaşırdım, neden onun tekrar burda olduğunu anlayamadım. Aynı zamanda her ne kadar duygularımı kontrol etmeye çabalasam da, onun tam karşımda duruyor olması heyecandan avuçlarımın terlemeye başlamasına neden oldu. Kaşlarım yukarıya doğru havalanırken, dudaklarım aralandı. "Bay Sae?" Sorguluyordum.

"Bakıyorum da epey toparlanmışsın, asistan. Neden bu durumdan beni haberdar etmiyorsun?"

Yutkundum ve bakışlarımı ondan kaçırdım. Kaba davranmak istemiyordum, ki bu bana yakışacak bir eylem olmazdı ama yine de, bana haber vermeden evime bu kadar rahat gelmesi yanlıştı. "Bakın, açık konuşmalıyım. Siz herhangi bir açıklama yapmadan, bunu benimle bizzat yüzyüze konuşmaya dahi gerek görmeden beni kovdunuz. Ve her ne kadar geri dönmem konusunda ısrarcı olsanız da, bunu yapmayacağım. Tekrar sizinle çalışmak istemiyorum, bu sebeple artık beni rahat bırakmanız gerekiyor."

Burnundan soludu, ardından yaslandığı duvardan ayrılıp yanıma doğru adımladı. Bakışları, sesi ve davranışları oldukça soğuktu. "O halde bende açık konuşmalıyım. Bir başkasının yanında çalışmanı, yanımdan ayrılmanı istemiyorum. Senden ve çalışma tarzından epey memnunum. Bu yüzden, geri dön ve gururlu davranmaya çalışma. Ayağına kadar gelmeme rağmen, hala ısrarcı davranıyorsun."

Kaşlarımı çattım, neden bu kadar egolu davranıyordu ki? "Neden beni kontrol etmeye çalışıyorsunuz? Siz yalnızca benim patronumdunuz ve artık sizinle çalışmak istemiyorum. Davranışlarınız rahatsız edici olmaya başlıyor."

Ve tekrar, burnundan soludu. Bana doğru biraz daha yaklaştığında, bende ona meydan okurcasına kıpırdamadım ve nerdeyse soluk alışlarımızı birbirimizin teninde hissedene dek, bana doğru yaklaşmayı bırakmadı. "Madem öyle.. Pekala, sıkı pazarlıkçısın. Maaşına zam yapabilirim, üç katı kulağa nasıl geliyor?"

sex doll | sae itoshi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin