Derken bir koku geldi burnuma Kestane? Hayır. Çikolata? değil. Amber ve Eflah kokusu burnuma doldu. Koku sayesinde gözlerimi açabilmiştim ama tam dibimde derin yeşillikleri görmeyi beklemiyordum. Kalbim göğüs kafesimden çıkacakmış gibi atıyordu. Göz...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Birini güzel olduğu için sevmezsin ki, Sen sevdiğin için güzel olur o." -Küçük Prens
...
Çalışmak.
Çalışırsan her şeyi başarırsın.
Ben Ahsen Aydemir. 25 senelik ömrüm bu 2 kelimelik cümlelerle geçmişti. Şuan fark ediyordum sahi ben başka neyi başarmıştım ki? Ortaokuldan beri tek hayalim Avukat olmaktı. O zamandan beri çalışmak için kendimle ilgili çoğu şeyi kısıtlamıştım. Arkadaşlarım yanıma geldiğinde çoğunlukla uzaklaşırdım, kaçacak delik arardım. O zamanlar pek dost canlısı sayılmadığımın farkındaydım.
Ama bu zamana kadar tek bir kişiyi sevmiştim ben.İlkokul ve Ortaokul zamanında 8 yıl boyunca platonik olarak sevdiğim kişiye açılamamıştım. Bu anılar aklıma geldikçe raflardaki tozlu anılar beliriyordu aklımda.Platonik olduğum kişiyle çok anım vardı. Onun beni arkadaşı olarak gördüğünü düşündüğümden ve benden uzaklaşmasından korktuğum için açılamamıştım ama bunun pişmanlığı hâlâ üstümdeydi.
Yanıma oturanKübra ile dikkatim dağıldı. Kübra "Bugün buraya ünlü bir şirket'in Ceo'su geliyormuş duydun mu?" Dedi. Açıkçası şaşırmamıştım. Normal bir şeydi sonuç olarak onlarda insandı. "Duymadım, ama bunun benimle ne alakası var Kübra?" Derken oldukça sakindim. Kübra beni bu sefer şoka sokarak "Kızım anlasana normal bir dava için değil, bir avukatı Eskişehir de birinin avukatı olmasını istediği için geliyor." Dedi. Merak etmiştim. Eskişehir den niye Çanakkale ye özellikle bir Avukat için gelirdi ki? Acaba kim içindi? Veya adı neydi? Kübra dedikodu kazanı gibi biri olduğundan bileceğini düşünüyordum. "Peki adı neymiş?" Dedim. Kübra "Adını bilmiyorum." Dedi. Bende merak etmiştim.
Uykum geldiğinden ayılmak için yanaklarıma hafifçe bir iki kere vurmuştum. Ne diye buraya geldiğimi bile sorguluyordum. Hakikaten benim bugün mahkemem yoktu ne diye gelmiştim ki. Sonra aklıma Adliye ye akşam bir iş için çağırılırdığım ve ne işi olduğunu söylemedikleri gelmişti. Söylene söylene kahve almayagiderken, bir yandan da Kübra ile konuşuyordum. Kübra düşünceli bir şekilde "Sence kim için geliyordur?" Dedi. "Ben nerden bilebilirim Kübra?" Derken kahve mi almış, ilerliyordum. Kübra "Bilmem. Belki bir fikrin vardır diye sordum."Dedi. Konuşa konuşa bulduğumuz ilk yere oturduk. Başım ağrıyordu.
