2. BÖLÜM

126 11 23
                                    

Keyifli okumalarrr 🍀

~🦋🤍🧷~

Aynı dünyanın yalnızlarıyız,
Ta ki kalplerimiz birbirine rastlayana kadar.
-Beni içinden sev

...

İstanbul 2008 / 2. Sınıf

Küçük Eflah ve Ahsen koşu yarışmasına katılmışlardı. Ahsen çok yavaş koşuyordu. Çünkü çok yorulmuştu. Eflah ise tam tersiydi. Eflah "Kızım, Aheste aheste koşmayı bırak sonuncu olacaksın yoksa." Dedi. Ahsen "Eflah ben senin gibi Rüzgarla yarışmıyorum çok yoruldum." Dedi. Eflah "Daha şunun şurasında 5 dakika oldu. Hadi hadii." Dedi ve uzaklaştı. Koşu yarışmasının sonunda Eflah 3. Ahsen ise sonuncu olmuştu. Eflah "Aheste." Dedi. Ahsen ise kızgın olmaya çalışarak "Rüzgar." Dedi. Bugün den sonra birbirlerine sinirlendikçe hep böyle hitap ettiler.

...

Azat ve Ahsen Eskişehir'e gelmişlerdi. Ahsen çoktan uyumuştu. Azat Şirketin yanına arabasını yanaştırdığında arabanın kapısında Eflah belirdi. Azat "Hâlâ gitmedin mi oğlum? saat kaç oldu?" Dedi. Saat gece 2 ye geliyordu. Eflah "Oğlum nereye gittin, merak ettim. Saat kaç olmuş telefonlarına da bakmıyorsun." Dedi. Azat "Görmemişim, yoğundum bugün. Çanakkale'ye avukat için gittim. Şuan uyuyor. Sen uyandırsan ya Ahsen hanımı." Derken, Eflah'a söz hakkı sunmadan şirkete girmişti. Eflah yapacak bir şey olmadığını anlayınca kapıyı açtı.

İlk başta tanıyamamıştı. Uyurken hep bir eliyle herhangi bir şeyi tutan küçük Ahsen'i hatırladı. Uyuyan avukatta böyle yapıyordu. Ahsen miydi? Hatırladı. Burada uyuyan Avukat, Ahsen Aydemir'di. 8 yıl boyunca Ahsen'e onu sevdiğini söyleyememişti. Utanmıştı. 15 yıl boyunca da onu aramıştı. Şimdi gerçekten gelmiş miydi? İnanamıyordu. Yüzünde bir tebessüm oluştu. 6. Sınıfta Avukat olmayı kafasına takmıştı. Demek ki başarmıştı. Eflah "Ahsen, Ahsen Eskişehir'e geldin, kalk hadi." Dedi. Ahsen uyanmıyordu. En sonunda uyanmayacağını düşünerek kucağına almıştı. Kendi arabasına götürecekti. Ta ki Ahsen ela rengi gözlerini açmış Eflah'a kocaman gözlerle bakarken Eflah durdu. Kalbi göğüs kafesinden çıkacaktı sanki. Bu kız hayal miydi? Hayal gibi duruyordu. Ahsen "Rüzgar? " Dedi. Anladı. Ahsen gelmişti. Ahsen bu sefer gerçekten gelmişti. Eflah "Aheste." Dedi.

Ahsen "Eflah!" Diye bağırarak zaten kucağında olduğu Eflah'ın boynuna sarılmıştı. Eflah kokusunu içine çektiğinde hâlâ aynı koktuğunu fark etti. Vanilya gibi kokuyordu. Çok özlemişti. Eskişehir'e geldikten sonra ağlamaya tövbe eden Eflah, Ahsen'in gelmesiyle gözleri doluyordu. Eflah omzunun ıslandığını hissetti. Ahsen ağlıyor muydu? Eflah "Ahsen?" Dedi. Ahsen, o olduğunu belirtecek bir mırıltı çıkardı. Eflah, Ahsen'in yüzünü omzundan kaldırmaya çalıştı. Kesinlikle kaldırmıyordu. Eflah "Ahsen, bak bana." Dedi. Ahsen ikiletmedi. Yüzünü kaldırdı. Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Ahsen "15 yıl." Dedi. Eflal buruk bir tebessümle "Evet, dile kolay 15 yıl." Dedi. Eflah'ın yanağından bir gözyaşı süzüldü. İlk defa 15 yıl sonra Eflah gözyaşı dökmüştü.

...

Özlem.

Bu kadar ağır bir duygu muydu? Hatırlamıyordum. Uyku sersemi bile bu kadar ağır mı basıyordu? Çünkü kalbim dayanmıyordu. Dile kolay, yaşayana zor 15 yıl. O kadar kolay mı geçmişti? Hayır tam anlamıyla hayatımın en zor yıllarıydı. Bazen düşünüyordum o zamanlar da beraber olsaydık, bu kadar zor mu geçerdi? Sanmıyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ARAMIZDAKİ SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin