Opia

Eleven

Merabalar.
Keyifli okumalar
*******************************

Saat akşamın erken saatleri olmasına rağmen hava ılıktı. Theodore bunu artık yaz ayında olmalarına bağlıyordu. Önünde durduğu eve bakarken,içinde bir yerlerde derin bir korku hissediyordu. Evan ve Barty Rosier'in evinin önündeydiler,kapılarında üç başlı bir ejdarha görmeyi bile bekliyordu buraya gelirken.

"Buraya gelmek istediğine emin misin Theo? Malum,bir psikopat ve bir manyağın oğlunu aldattın ve şimdi evlerine giriyoruz." Theodore Pansy'e dönerek göz devirdi "Unutma ki bizde son derece tehlikeli ölüm yiyenlerdik Pansy." Pansy incelediği tırnağından gözünü ayırmadı "Olabilir,ama biz ihanet ettik."

Theodore ikinci kere göz devirdi. Hiç olmadık yerde hiç olmadık gerçekleri önüne itiyordu Pansy. Derin bir nefes almanın ardından boğazını temizledi,bu sırada ise paltosunu düzelterek saçlarına elini geçirdi "Randevuya gitmiyoruz Theo,kızına bakacaksın alt tarafı." Üçüncü kere göz devirdikten sonra kapıyı çaldı acelesiz bir tavırla.

Kapı,hiç beklemediği bir şekilde Hermione Granger tarafından açılırken,iki tarafta şaşkınlık içerisinde bir birlerine bakıyorlardı. Kabarık saçlı cadı,en sonunda umursamazca topuzundan kaçmış bir tutam kısa saçı yüzünden kenara iterek üçlüye baktı "Burada ne işiniz var sizin?" "Küçük Nott'a bakmaya geldik,Granger."

Pansy Parkinson,her zamankinin aksine nefretle değil,bu sefer ilgi ve merakla süzdü genç cadıyı. Teni biraz daha beyazlamıştı en son gördüğünden beridir. Beli incelmiş,uzun iş saatleri göz önüne alınırsa anlaşılabilir ufak halkalar göz altlarında yerini edinmişti. Bu,yinede şüphesiz ki cadıyı daha az güzel yapmıyordu.

"Evan sizi görürse Nott'un kafasından kendine duvar süsü yapar." "Umurumda değil Granger,çekil önümden." Kaba bir tavırla kapı aralığında duran cadıyı kenara itti Theodore,onu Pansy ve Blaise takip ederken Hermione sendelediği yerden doğruldu. Kaba herif.

Rosier çiftinin evinin salonuna doğru ilerlerken kızı Daisy'nin sesini duymaya çalışıyordu Theodore. Nitekim o ses yerine salondan başka sesler geliyordu. En sonunda salona vardığında,şöyle bir göz gezdirdi.

Üçlü kanepe seti insan doluydu. Yeni nişanlanan Dean ve Seamus,kız arkadaşına az önce evlilik teklif eden ve kabul eden Luna ile Ginny çifti,ve tabi ki evli Malfoylar Harry ve Draco. Ne hoş isimler ama.

Herkes kaşlarını çatarak kendisine bakıyorken,gözleri bir kişiyle kesişti Theodore'un,Neville Longbottom. Asla çatmadığı kaşları şimdi sonuna kadar çatılmış,sinirlendiğini belli edercesine gözleri büyümüştü. "Sizin ne işiniz var burada?"