Ben Han Jisung, yeteri kadar aile sorunlarım varken açıklanan lgs sonucunda kötü bir lise kazandığın için evden atıldım. Evet gerçekten atıldım ve kendim geçinmeye çalışıyorum.
Evdeki bütün herşey sadece çalıştığım kafeye bağlı. Her zamanki gibi gece mesaisine kalıp eve 2 de dönmüştüm. Hava çok karardığı için önümü göremiyorum, ama güvenli bir yer değildi.
Telefonumun şarjının bittiğini görünce içimden bir küfür edip önümü görmeye çalışarak yürümeye çalıştım.
Dikkatli olmazsam saldırıya uğrayabilirdim. Bir insan gece mesaisini neden saat 2'ye kadar yapar ki? Önümü göremediğim için birine çarptım ve düz yürü yemediğini görünce sarhoş olduğunu anladım. Sıçmıştım. Belimden tutup bana yaklaştı. Ne yapsam işe yaramıyordu. Sarhoş olsa bile hala gücü vardı. Çıtımı çıkaramazken tanımadığım birisi fark etmiş olacak ki beni kurtarmıştı.
Han- t-teşekkürler! Ne kadar teşekkür edersem az, gerçekten teşekkürler!...
Tanımasam bile ne kadar teşekkür etsem azdı, dediklerimi duymazdan gelip, yanımdan gitmişti.
Evime vardığım an duş alıp kendime gelmiştim... Telefonumu şarja koyduktan sonra yatıp uyumuştum.
Uyandıran yine saat 6 da çalan alarmımdı. Hayat saçma geliyordu. Nedensizce ortalama 75-80 yıl süren gereksiz bir şeydi.
Bugün yeni okulumun ilk günüydü. Umrumda değildi. Yine sürünecektim. Liseyi bitirip hayattan siktir olup gidecektim.
Üzerime kazak ve kargo cepli pantolon giyimiştim. Biraz sonra evden çıkıp okula gitmiştim. Çok erkendi...
Bahçede 1-2 kişi daha vardı. Bir kişi de kenarda oturmuş gizlice sigarasını içmeye çalışıyordu. Çok belli oluyordu ama tanıdık da geliyordu. Beni görünce anlamış olacak ki sigarasını söndürüp başka bir tarafa geçmişti.
1-2 saat sonra herkes gelmişti sıraya geçmişti. Ben ise müdürü bekliyordum... Sınıfımı öğrenmek için, veli grubunda tek öğrenci ben olacaktım? Garipti...
Şubemi öğrendikten sonra boş konuşmaları dinleyip bizi okulun içine salmışlardı. Köpek gibi salmışlardı.
Sınıfıma gidip en arka cam kenarına oturup gün doğumunun son kalıntılarını izledim.
Sınıfın önüne birisi gelmişti. Benim adımla seslenmişti. Derse son 10 dakika kala kim niye bir sınıf önüne beni çağırmak için gelir? Beni tanımayan, nöbetçi öğrenci bile olmayan biri?
Kapının önüne gelip sadece yüzüne baktım.
Han- beni neden çağırdın? Hem adımı nerden biliyorsun? Stalker falan mısın?
Lee- çok soru soruyorsun. Sadece arkadaş olmak için çağırdım.
Han- istemiyorum şimdi gi-
Bileğimden tutup tekrar konuşmaya başlamıştı.
Lee- hadi ama daha tanımadan böyle mi davranacaksın?
Han- evet. Arkadaşa ihtiyacım yok
Acımı belli etmemeliydim ama lanet olası bileğimdeki çizik kanama zamanını bulmuştu. Fark edip arkama saklamıştım.
Lee- ben Lee Minho. Yan sınıftayım, her zaman beni çağırmak için gelebilirsin.
Han- çağırmaya hiçbir zaman gelmeyeceğim. Adım Han jisung hadi git şimdi. Bir daha da gelme yanıma.
Gittiğinden emin olduktan sonra bileğime baktım. Çok sıkmıştı ki çizik büyümüş ve kanamıştı. Sınıftaki herkes bana baktığını fark ettiğimde gözden kaybolmak için 5 dakikalığına dışarı çıktım... Sorun olmazdı değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ikimiz için iki mezar kazdım sevgilim//minsung
FanficHan- şu sigarayı artık bırak elinden! Lee- sende bıçağı elinden bırak.