Minho beni kucağına alarak, koşarak tuvaletten çıkmıştı ve herhangi bir sınıfa dalmıştı.
Han- M-min, a-acıyor
Lee- h-hocam! Ambulansı arayın!
Bıçak yarasına bastırmaya başlamıştı. Ben ise gözlerimi kapatıp acıya karşı direnmeye çalışıyordum.
Han- m-min ıhm! A-acıtıyorsun!
Lee- dayan hanji, dayan.
Han- M-min... D-dayanamıyorum...
Bilincim kapanmıştı. Ne duyuyordum ne de görüyordum...
Ağzımda kurumuş kan ve gün batmak üzere olan güneşin ışığının yüzüme vurmasıyla uyandım.
Kollarımdaki sargılar, bileğime bağlanmış serum, karnımdaki dikişler ve üstünü kapatan sargı ve solunum cihazı...
Ölü gibi duruyordum.
Yıllar geçtikten sonra ailem dışarda beni mi bekliyordu? İnanmazdım ama kendi gözümle görünce... Biraz gerildim ve yutkundum. Doktor ailem olucak kişilerle ve Minho ile konuşuyordu.
Doktor gittikten sonra içeri annem babam ve küçük 3-4 yaşlarında bir kız girmişti.
Bay Han- Jisung... Açıklama yapmak ister misin? Hm? Ne dersin?
Han- o kim?
Bay Han- kardeşin. Doğru kardeşin değil çocuğum.
Han- beklenirdi zaten. Saldırıya uğradım. Açıkladığıma sevinmişsindir. Değil mi? Eski çocuğun gözünün önünde ölü gibi yaşayan ceseti gözüküyor.
Bayan Han- Jisu-
Bay Han- siz çıkın.
Bayan Han- tamam.
Annem olacak ve kardeşim(?) olacak kişi odadan çıkmıştı. Minho ise dışardan bizi izliyordu. Galiba ellerimi görmüştü.
Han- b-baba-
Yüzüme sert bir tokat yemiştim.
Dolan gözlerimle ve dudaklarımı yukarı kıvırarak babam olacak kişiye döndüm.
Han- yine suçlu benim değil mi? Saldırıya uğramam benim suçum değil mi?..
Cevap alamayınca yataktan kalkmaya çalıştım.
Han- cevap versene? Kolumdaki yaraları görmek ister misin? Hepsi sizin yüzünden biliyorsunuz değil mi? İnanmıyorsan inanma...
Yataktan zorda olsa serumumun asılı olduğu çubuğa tutunarak ayağa kalktım.
Han- Ama bak. Açtığınız yaralar, benim açtığım yaralardan aşağı değil. Hatta 3 kat fazla. Git 3-4 yaşlarındaki kızınla ilgilen. Biricik kızı-
Yediğim tokatla yere düşmüştüm. Bileğindeki serum ve karnımdaki dikiş canımı acıtmıştı. Tabi anlık olarak Minho da içeri dalmıştı.
Han- AHH!
Lee- NE OLUYOR BURDA? JİSUNG İYİ MİSİN?!!
Beni kucağına alıp hemen yatağa yatırmış ve doktor çağırmaya gitmişti.
Han- çık dışarı baba. Yoksa suçu sana atacağım.
Babam dışarı çıktıktan sonra karnıma bakmıştım. Dikişlerim kanıyordu.
Doktor gelince direkt kanamayı durdurmuş ve temizlemişti. Dikkatli olmam konusunda tembihleyip odadan çıkmıştı.
Kafayı yediğimi düşünüyordum. Herkes üstüme geliyordu. Dayanamayıp ağlamaya başladım. Uyuya kalana kadar ağlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ikimiz için iki mezar kazdım sevgilim//minsung
Hayran KurguHan- şu sigarayı artık bırak elinden! Lee- sende bıçağı elinden bırak.