✭ 𝐜𝐡𝐚𝐩𝐭𝐞𝐫 𝐟𝐨𝐮𝐫

85 12 37
                                    

Oy sınırı: 10
Yorum sınırı: 20

"Kural 4: Asla ama asla Gojo Satoru'yu öldürme."

❛ ━━━━━━・❪ ❁ ❫ ・━━━━━━ ❜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

❛ ━━━━━━・❪ ❁ ❫ ・━━━━━━ ❜

Oda leş gibi kokuyordu. Neredeyse tüm zemini kaplamış kan hâla tazeydi ve kan gölünün ortasını Shoko'nun kesilmiş uzuvları süslüyordu.

Ceset parçalarını temizlemek artık alışkanlık hâline gelmişti. Ancak hâla o lanet kokuya katlanamıyordum. Midemi bulandıran tek şey kokuydu.

Eldivenlerimi taktığım gibi işe başladım. Teker teker tüm uzuvları yerinden kaldırıp koku geçirmeyen torbalara tıktım ve bir köşeye kaldırdım. Ardından da paspasla yerdeki kanları sildim.

Oda tertemiz olmuştu, gözden kaçırdığım eklem bacaklı şey dışında... Köşeye kaldırdığım torbaların arasında simsiyah kocaman bir örümcek duruyordu.

"AHHHH! SATORUUUU!"

Çığlığı basıp hızla geriye kaçtım. Korkudan aklım çıkmıştı. Panikten önümü göremeyecek kadar sersemlemiştim.

O sırada büyük bir el kafamı tutup beni durdurunca afalladım. Başımı yukarı kaldırdım ve gri gözlerim aşık olduğum gökyüzüyle karşılaştı.

Dudakları yukarı kıvrılmıştı. Elini başımdan çekmeden önce pembe saçlarımı karıştırdı ve içten bir şekilde kıkırdadı.

"Ah Chie~ Ölmüş bedenlerden korkmayıp böceklerden korkmanı hep tuhaf bulmuşumdur..."

Birden öne atıldım. "O böcek değildi! Kocaman bir yaratıktı! Koşmasaydım kim bilir-"

İşaret parmağını uzatıp dudaklarıma bastırdı. "Nerede peki bu yaratık?"

Gözlerimi kırpıştırıp dudağımdaki parmağına baktım. Kalbim güm güm atıyordu.

Derin bir nefes alıp heyecanımı bir kenara atmaya çalışırken elimle ceset parçalarını doldurduğum torbaların arasını işaret ettim.

"Orada."

Satoru parmağını dudaklarımdan çekti. Ardından o tarafa doğru yürümeye başladı. Arkasından uzun ve yapılı figürünü izlemeye başladım.

Satoru...

İstemsizce gülümsediğimi hissettim. Gözlerimde bir görüntü canlandı.

Satoru'ya arkasından sarılmış, elimdeki yeni bilenmiş bıçağı boğazına dayamıştım. Ona dokunan eldivenli ellerim karıncalanmış, soluk alıp verişi benimkilere karışmıştı. Onu öldürerek ebediyen kendimin yapabilirdim...

Birden kaşlarımı çatarak başımı iki yana salladım. Saçma sapan düşünceler yakamı bırakmıyordu.

Bir ezilme sesi kulaklarımı doldurdu. Gözlerim şaşkınca tekrardan Satoru'yu buldu. Az önceki örümceği ayakkabısıyla ezip öldürmüştü. İşini bitirip bana doğru yürürken gözlerim hâla ayakkabısındaydı.

𝐓𝐡𝐞𝐲 𝐀𝐥𝐥 𝐃𝐞𝐬𝐞𝐫𝐯𝐞 𝐓𝐨 𝐃𝐢𝐞 - 𝘎𝘰𝘫𝘰 𝘹 𝘙𝘦𝘢𝘥𝘦𝘳Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin