Ben Asosyal değilim, siz fazla sosyalsiniz!

290 3 2
                                    

Hayat sadece bazı anlarsan ibarettir. O anaları iyi değerlendirmeli, saklamalısınız. Ama benim hayatımda bu anlardan olmadı. Neden mi? Çünkü hayatta pek bir aktivitem yok. Okul, ev,okul. Ben bunu diyorum ama sakın beni çok çalışkan biri sanmayın aslında hiçte çalışkan biri değilimdir. Sınıfın ortalama öğrencilerinden biriyimdir.
Arkadaş edinme konusunda ne kadar başarılaysam derslerde de o kadar başarılıyım. Bazen kendimi çok yalnız hissediyorum. Konuşacak birine ihtiyacım oluyor ama kimseyi bulamıyorum. Neden bilmiyorum ama insanlara birşeyler anlatmak istemiyorum. Sanırım insanlara güvenmiyorum. Bu da asosyal biri olmamın nedenlerinden biri olabilir. Hatta başı çekiyor.
Sabah okula gitmek için kalktığımda en erken kalkan kişinin ben olduğumu farkettim ki bu benim için hiç alışıldık bir durum değil. Çünkü evde en son kalkan benimdir. Uyku bağımlısıyım ben. Sadece rüyalarımda istediğim kişiyim ben. Yataktan kalkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı topladım. Annemi fazla yormamak amacıyla mutfağa gidip kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Sessiz hareketlerle kahvaltıyı hazırlarken annem mutfak kapısına yaslanmış beni izliyordu.
"Ah! Uyandırdım mı? Çok ses yapmamaya çalıştım ama beceremedim sanırım."
"Hayır sana uyanmadım. Alarm çaldı öyle uyandım." Annem hatırladığım masaya baktı. "Enfes görünüyor."
Gülümseyerek tabakları masaya dizdim. "Sanırım her şey tamam. Bizimkileri uyandırayım ben." Koşar adımlarla odaya girdim. Ablama seslendim zaten kapıyı açar açmaz uyanmıştır kesin. O kalkana kadar ben de üzerimi değiştirip saçlarımı taradım. Kahvaltımı hızlıca yapıp okula gitmek için evden çıktım. Etrafta bizim okuldan insanlar vardı. Genellikle yakın arkadaşlarıyla beraber okula giden grupçu tipler yanımdan geçerken kendi grubuma katıldım bende: müzik+hayaller+ben.
Alıştığım yoldan ayaklarım okula giderken kafamda bir sürü hayallerim vardı.
Okula geldiğimde ders başlamak üzereydi. Sınıfa girdiğimde neredeyse her yer dolmuştu. Sadece bir kişinin yanı boştu:Alexandra
Bu kızda bi iticilik, beni rahatsız eden bir şey vardı ama ne olduğunu tam bilmiyordum. Ama bu kıza ısınamıyordum. Okulda vakit geçirdiğim bir kaç arkadaşım ise onu çok seviyordu. Buna ister kıskançlık deyin ister önsezi ama bu kızı sevmiyordum. Sevmiyorum diye kötü davranmıyordum ancak. Gülümseyip "günaydın." Dedim. O da gülümseyerek karşılık verdi. Hemen ardından arkasında oturan kıza bir şeyler anlatmaya devam etti. Sosyoloji hocası sınıfa girdiğinde herkes önüne dönmüştü. Hoca gür bir sesle "günaydın." Dedi. Bizde aynı gür sesle "günaydın." Dedik ve derse geçtik. Bugün fazla dersim yoktu. Ders bitince arkadaşlarımla kantinde biraz oturduk. Onlar sınıf dedikodularından bahsederken bende onlarla ilgileniyormuş gibi yaptım. Biraz geçtikten sonra eve gitmek için toparlandım. "Benim eve gitmem lazım. Yarın görüşürüz." Dedim ve ayağa kalktım.
"Daha erken değil mi ya? Biraz daha dur." Dedi Sue.
Sue benim sevdiğim bir arkadaşımdı ancak Alexandra ile fazla takılması beni rahatsız ediyordu.
"Yok canım başım ağrıyor biraz eve gideyim ben."
Demetria da beni onaylayarak ayağa kalktı. "Ben de gideyim. Gail ile buluşacaktık."
"Tabi canım bizim sevgilimiz yok ya ondan biz böyle kantinde oturalım ancak." Dedi Alexandra. Ah canım çok üzüldüm! Senin sevgilin yoksa kimsenin olmaz ama!! Tabiki bunları içimden söylemiştim sadece. Demetria ilr kızlarla vedalaşıp okuldan çıktık. O bir süre beraber yürüdükten sonra yol ayrımında onunla da vedalaşıp ayrıldık. Eve doğru sessiz yolculuğuma devam ettim bende olması gerektiği gibi. Eve geldiğimde kardeşim televizyon izliyordu. "Ablam yok mu?" Dedim. Kumandayı sallayarak yüzüme bakmadan "yok." Diye yanıtladı. Ben de odama çıkıp üzerimi değiştirdim. Fazla ekşinlı bi hayatım var değil mi? Bilgisayarımı açıp bir film izlemeye karar verdim. Tam filme başlayacağım sırada telefonum çaldı. Arayana baktım halam. Halam dediysem benim halam değil annemin halası yani büyük halam ama onu çok severim. Hemen telefona cevap verdim. "Efendim halam benim." Kendi kendime gülüyordum. "Ne yapıyorsun bakalım? Aramıyorsun bu aralar hiç?" Diyerek kırıldığını dile getirdi halam. "Okuldan, derslerden arayamadım halacım, üzgünüm." Dedim. "Tamam tamam affettim seni. Yalnız bu haftasonu bize geliyorsun bahane kabul etmiyorum. Çok özledim sizi." Nerden çıktı bu şimdi? Ya benim ne işim var orda ya? Resmen köy orası! Hadi onu geçtim 2 saat yol çekemem hiç.
"Hııı..." bir bahane bul hadi hadi!
"Sakın bana bahane bulma. Bu haftasonu burdasın. Cuma akşamı otobüse binip geliyorsun." Halamın emredici ses tonuna karşılık sadece "peki." Diyebilmiştim. "Tamam o zaman Cuma akşamı görüşürüz." diyerek telefonu kapattı. Neydi şimdi bu? Hiç sevmem böyle anî kararları. Ama ne yapalım gitmek zorundayım. Hem yapacak daha iyi de bir işim yok nasılsa. Telefonumu şarja koyup bilgisayardan rastgele seçtiğim bir filmi izlemeye koyuldum. Film bitince saate baktım epey olmuştu. Ablam henüz gelememişti. Ablamı aramak için telefonu elime aldığım sırada kapı çaldı. Kapıyı açmak için hızlıca odadan çıktım. Ablam gelmişti. "Nerde kaldın?" Dedim içeri girer girmez.
"Önce bir hoşgeldin deseydin."
"Peki, hoşgeldin. Nerdeydin bu saate kadar?"
"Hangimiz ablaydı ben karıştırdım galiba." Diyerek hızlıca beni geçti.
Eh bu kadar geç gelirsen karıştırırsın tabi. Ne diyorum ben ya! İyice saçmaladım. Ablamın arkasından gidip ona halamla konuşmamızı anlattım. Umursamaz bir şekilde beni dinledi. "Ben gelemem işim var. Sen gidersin." Ne?! Ne demek oluyor bu? Ben tek başıma ne yaparım orada?
Kendi can sağlığım için bunları ablama söylemedim. Nasıl olsa annem ikimizi beraber gönderir düşüncesiyle akşam yemeğini hazırlamaya indim. Ben neredeyse yemeği hazırlamışken annem ve babam geldi. Beraber yemek yerken yine gün içinde yaptıklarımızı anlattık. Anlattık dediğime bakmayın onlar anlattı ben dinledim. Babam gözleriyle beni süzdü. "Kızım sen ne yaptın bugün?"
"Hiç. Hiçbir şey." Diye cevap verdim.
"İyice asosyal oldun. Yeter artık tek başına ne yapacaksın? Biraz çık gez dolaş."
"Canım istemiyor baba. Evde daha rahatım ben. Hem ben asosyal değilim ki. Siz çok sosyalsiniz."
"Sosyal olmak iyidir kızım. Okudugun bölümle hiç alakan yok onu anlamıyorum ben. Sosyoloji okuyorsun ama sosyal değilsin. Kızım sen mezun olunca sana Asosyolog diploması verecekler." Babamın bunu söylemesiyle herkesi bir gülme krizi tuttu. Babam nefesini düzene koyduğunda devam etti.
"Halan haftasonu sizi yanına çağırmış. Ablan gidemiyor ama sen git. Hem belki biraz sosyalleşirsin." Ne?! Ne oluyoruz ya? Bunlar beni istemiyorlar haftasonu evde. Anneme baktım bir umut. Ama annem de babamı onayladığını belli ederek başını salladı. Ne yapalım gidecektim başka çare yoktu.

Görücü Usulü AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin