5 Bölüm.

182 60 20
                                    

Açıklama:Elizin mesleğini savcı yaptım.

İyi okumalar....

Dün Mert beni eve getirdiktek sonra salonda bir kutu bulduk.Mert her ihtimale karşı beni kutuya yakınlaştırmadı.Kutunu yanaşca açtı ve içerisinden bir kolye çıkardı.Kolyenin yanında bir zarf vardı.

Kolyeni elime aldım ve incelemeye başladım.Bu kolye...

Annemin kolyesiydi...Onda bana hatıra kalan bir kolyeydi ve ben onu iki yıl önce kaybetmiştim.Kendimi ne kadar helak ettiğimi çok iyi hatırlıyorum.Hatta bir keresinde intihar etmeye kalkışmışdım.

(Kolyenin fotoğrafı medyada)

"Eliz bunları görmelisin" dedi.Bakışlarımı ona çevirdim ve zarfın içinden çıkan fotoğraflara baktığını gördüm.

Fotoğrafları bana uzattı ve gördüğüm şeyler ile kaşlarım çatıldı.

Hastaneden çıkarken dotoğraflarımızı çekmişdiler.Kaşlarım havalandı ve bende elimdeki kolyeyi Mert'e gösterdim.

Gördüğü an kaşları çatıldı.

"Ama bu"dedi ve duraksadı.

"Bu adam her kimse çok şey biliyor"dedim.

"Evet Neslihan yengenin kolyesini çalacak kadar yakınımızdalar hem de"dedi.

"Bence senin de artık bana anlatman gereken bir şeyler var"dediğimde başını olumlu anlamda salladı.

"Kendine bir su getir çünkü konuşacaklarım ağır olabilir"dedi.

Kendim için bir su getirdim ve Mert'in karşısına oturdum.

"Baştan başlamalıyım.Ailenin öldüğü güne"dediğinde boğazımda bir yumru oluştu.

"Ailemin bu konuyla ne alakası var?"dedim düşündüğüm şeyin olmaması dileğilye.

"Ailen sandığın gibi trafik kazasında ölmedi Eliz"dediğinde yutkunamadım.

Sustum ve sadece onun bana söyleyeceklerini dinlemeye başladım.

"Bora..."dedi ve durdu."Bora yaşıyor"dedi.

İstemsizde dudaklarımdan bu üç kelime düştü.

"Kişi istemedikçe kendini ifşa edemez"diye mırıldandım ve başını olumlu anlamda salladı.

Sorun değildi.

Bu ihtimali hep aklımda saklamıştım.Gözlerimin dolduğunu hissediyordum.

"Diğerleri peki?"diye sordum cılız sesimle.

"Baban...Bildiğin gibi generaldi,çok şey biliyordu.Biliyorsun çok bilgi zarardır"dedi ve sustu.

Çok bildi zarardı.

Babam öldürülmüştü.

"Babanın aracına bomba yerleştirmişdiler.Annenle Melisa da o arabanın içindeydiler"dediğinde midemin kasıldığını hissediyordum.

"Mert"dedim fısltıyla."Mert ben nasıl yaşarım?Ben bunlarla n'apayım?"dedim ağlamaklı sesimle.

Kalbim acıyordu.

Elimi kalbime götürdüm ve yumruk yapıb vurmaya başladım.

"Baba..."dedim ve sustum.

Konuşamıyordum.

Gözlerimden akan yaşlar durmuyordu.

Mert bir şeyler söylüyordu ancak kendimi kaybetmiş gibiydim.

YASAK/Düzenleniyor...Where stories live. Discover now