"İyi günler."
Son kese kağıdını da elime alıp çıktım marketten. Yine her zamanki gibi elimde içki şişeleriyle eve dönüyordum. Bu bir döngü haline gelmişti benim için.
"Ashley!" İsmimi duyduğumda gözlerimi devirdim ve arkamı döndüm. Biraz rahat bırakılmak istiyordum. Çok muydu?
Arkamda kimse yoktu? Yanlış duymuş olmalıydım.
Omuz silktim ve önüme döndüm. Hava aniden soğumuştu. Yapraklar esen rüzgarla birlikte sürüklendiğinde yağmur çiselemeye başlamıştı.
Hızlanan adımlarımla yağmur yağmadan eve yetişmeye çalıştım. Öyle de oldu. Yağmur tam şiddetlenmeye başlamışken eve varmıştım.
Anahtarı kapının yanında duran komodine fırlatıp şişeleri masanın üstüne koydum. Üstümdeki hırkayı da çıkardım ve bir şişeyi elime alarak koltuğa attım kendimi.
Evi bok götürüyordu ama umrumda değildi doğrusu. Bir ara toplardım. Televizyonun sesini açtım ve random bir kanalda durdum. Haberleri gösteriyordu. Tony Stark bir konuşma yapıyordu.
Süper kahraman Demir Adam'dı kendisi. Ekip arkadaşlarıyla birlikte kötülerle savaşır, insanları kurtarırlardı. Evet, ortalığı yıkıp dökerlerdi ama Tony toplardı ortalığı. Ekibin en zenginiydi sonuçta. Onlar gibi olmak isterdim. Bazen.
Şişeyi kafama diktim ve kanalı değiştirdim. Komedi filmi? Aman be!
Televizyonu kapattım ve şişeyi yeniden kafama diktim. Ve yeniden. En azından düşünmememi sağlıyordu
Biten şişeyle birlikte yenisini almak ya da uyumak arasında gidip gelmiştim ama uyumak daha cazip gelmişti. Hem diğer günler için de bırakmak lazımdı.
Şişeyi sehpanın üstüne koydum ve koltuktan kalktım. Savsak adımlarla banyoya gittim. Önce elimi yüzümü yıkayıp rahatlamam gerekiyordu.
Banyoya ulaştığımda açtığım ışık gözlerimi rahatsız etmişti. Bir vampir edasıyla yüzümü kapatıp kaçasım gelmişti ama onun için bile fazla üşengeçtim.
Musluğu açtım ve su ile doldurduğum avcumla suratıma su çarptım. Serinlemiştim.
Suyu kapattım ve elime aldığım havluyla suratımı kuruladım. Enseme değen soğuk havayla birlikte havluyu yüzümden çektiğimde aynadan kapının pervazında duran silüeti gördüm. Korkuyla yerimden sıçrayıp arkamı döndüğümde silüet yoktu.
Kalp atışlarım hızlanmış, nefes alış verişim düzensizleşmişti. Gördüğüm şey halisünasyon muydu gerçek miydi? Yok canım gerçek olmasına imkan yoktu. Fazla içtiğim içindir.
Havluyu yerine koydum ve banyodan çıktım. Önce sağ tarafımı sonra sol tarafımı kontrol ettim. Temkinli olmaktan zarar gelmezdi.
Karanlıktan herhangi bir şeyin çıkma ihtimaline karşı bir süre tetikte bekledim ama bir şey olmadı.
Rahat bir nefes alıp ışığı kapattım ve odama girdim. Güzel bir uykunun çözemeyeceği hiçbir şey yoktu.
✦✦✦
Boğuluyormuş hissiyle hızla doğruldum ve derin bir nefes aldım. Sanki uzun zamandır nefes almıyormuşum gibiydi. Ciğerlerim aldığı oksijenle birlikte yanmaya başladığında elimi göğsüme koydum ve acımasını umursamadan sıktım.
Gözlerimi sıkıca yumdum ve bu hissin geçmesini bekledim. Çok geçmeden hissettiğim acı azaldığında elimi yavaşça göğsümden çektim ve yüzüme yapışan saçlarımı geriye attım. Boynuma değen ellerimle bir ıslaklık hissettim. Sıcaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE ONYX / MARVEL UNIVERSE
Fanfiction"𝑺𝒉𝒆'𝒔 𝒂 𝒃𝒆𝒂𝒔𝒕 𝑰 𝒄𝒂𝒍𝒍 𝒉𝒆𝒓 𝑲𝒂𝒓𝒎𝒂." ✬✬✬ "Evet" basit bir kelime gibi görünebilirdi ama bazı zamanlarda hayatınızı değiştirecek kararları almanıza da sebep olabilirdi. Belki mutlu olacağınız, belki de pişman olacağınız... ✬✬✬ As...