Bölüm 19

14 1 0
                                    

Herhangi biri kendisini başrol sanar, yanındaki kişileri ise yan karakter. Ama öyle bir zaman gelir ki kendi yaptıkları yüzünden yan karaktere düşeceğini bilemez ve yan karakterinde başrol olacağını...

Hayat beklenmedik mucizelerle doludur. Ya bu mucizelere kucak açarız ya da onlarla savaşırız. Ama bazen tüm mucizeler bize şans getirmez. Tıpkı hayat gibi.

Ne zaman birine güvensek ya güvendiğimiz için şanslı oluruz ya da sırtımıza batan bir bıçakla şansımız yok olur.

Aslında hayatı biz yönetiriz, mucizelerle karşılaştığımız zaman onu kabuk etmek veya reddetmek bize bağlıdır.

Kime güvenip güvenemeyeceğimiz ise yaşadıklarımıza bağlıdır. Bazen en yakının bile bıçaklar seni.

Hayat bir ip üzerinde yürüyen cambaz gibidir. Herhangi bir yanlış hareketinde yere düşersin  düştüğün gibi de küçümsenirsin.. Ama ya provadaysan ve seni izleyen kimse yoksa...

Melodi'den

Yavaş yavaş bilincim yerine gelmeye başladığında gözlerimi kırpıştırarak aralamaya başladım.

Gördüğüm manzara ise beni şoka uğratmıştı. Herkes bir yerde uzanıyor ve hiç kıpırdamıyordu. Uyuşan bacaklarımı zorlayarak emekleme pozisyonuna geçtim ve hepsinin nabzını kontrol etmeye başladım.

Gözlerimle etrafı taramaya başladım. Fakat Alev yoktu. Neler olduğunu yavaş yavaş hatırlamaya başladığımda lavaboya tutunarak tökezleyerekde olsa ayağa kalkmayı başardım.

Hemen kapıya doğru yürüdüm. Bayılmadan önce kilitli olduğu için yine kilitli olduğunu düşündğm fakat kapıya elimi uzattığım anda açılınca ufak çaplı bir şok yaşadım.

Sırasıyla herkesi restorantın sandalyelerine koyup mutfağa ilerlemeye başladım. İlerlerken telefonumdan Alev'i arıyordum fakat meşgule atıyordu.

Mutfağa girip dolapları karıştırmaya başladım. Nihayet yiyecek bulduğumda gerilen kaslarım gevşemişti. Bir tepsiye yiyecekleri doldurdum ve dolaptan çıkardığım sularıda bir poşete koyarak bizimkilerin yanına yürüdüm.

Hepsini masaya koydum ve onları dürtmeye başladım. Yaklaşık 15 dakika sonra hepsi uyanınca kendime bir sandalye çekip oturdum.

Herkes ne olduğunu anlamaya çalışır gibi etrafa şaşkın gözlerle bakıyordu. Ta ki Alex konuşmaya başlayana kadar.

"Alev, onu gördünüz mü? "

"Hayır, o da bizimle bayıldı" dediğimde sustu

"O zaman  neden yanımızda değil"

"Oradan bakınca müneccim gibi mi duruyorum" dediğimde sınırlı gözlerle bana baktı. Tam o esnada masadan bir zil sesi yükselince herkes birbirine baktı.

Tekrar bildirim sesi gelince nereden geldiğini anlamak için etrafa bakıyorduk.

"Aşağıdan geliyor" Tina'nın söyledikleriyle eğilip telefonu aldım.

05**:Merhaba küçük fare

05:Ya da merhaba küçük fareler. Beni arayında o yüzünüzü bir göreyim

  Mesajı sesli bir şekilde okuduktan sonra hemen görüntülü arana yapmaya başladım.

Telefonu açtığında arkadan Alev'in kahkaha sesi yükseliyordu. Arkadan kısık bir müzik sesi vardı ve kamerasıyla etrafı gösteriyordu.

Gösterdiği yer büyük ihtimalle salonu olmalıydı. Beyaz mobilyalar ve gold detaylarıyla çok şık bir görüntü oluşturuyordu. Tam o esnada kamera titredi ve bu sefer Alev ekranda gözüktü

"Merhaba saygı değer arkadaşlarım" dedikten sonra kıkırdadı"bu kadar zaman benim hain olduğumu anlayamadınız mı?" sorunun cevabını o da biliyordu.

"Neyse minik fareler bugün çok yoğunum sizle başka zaman görüşmek isterim" dedikten sonra küçük bir öpücük atıp telefonu kapattı.

Herkes susmuş bu olanları sindirmeye çalışıyordu. İlk tepki gösterense Tina olmuştu.

"Bu da neydi" dediğinde hepsi kendine gelmiş ve birlikte gerçek olup olmadığını sorguluyordu.

O sırada telefonum titredi ve telefonumu alarak ayağa kalktım.

"Nereye Melodi" Mina'ya lavaboya gideceğimi söyleyerek yanlarından ayrıldım.

Lavaboya girdiğimde kapımı kilitleyip gelen bildirime bakmaya başladım.

05**: Gerçek hain bulundu
        Tüm herkesin paçaları tutuştu
       Onu yakalamak için planlar oluşturuldu
       Ama kimse gerçeği göremedi.
       Siyahın içindeki griyi beyaz sandılar
   Asla gerçek beyaza ulaşamadılar
  
Mesajı okumayı bitirdiğim esnada bir bildirim sesi daha kulaklarımı doldurdu

05**:Kimseye güvenme bundan sonra
        Düşmanların dostun çıkacak unutma
       Dost sandıkların seni bıçaklayacak.
       Sen herşeyin sonusun
       Sen herşeyin başlangıcısın
      Sen siyahlar içindeki beyazsın
     Tüm cevaplar sende
      Bunu sakın unutma
      Tek bir soru lazım sana
       Tüm kapıların o zaman açılacak bana
        Yanlış bir numarayla buldun  aslında beni
        Ama sildin bir kazayla tüm geçmişini
       Ya da sildirdiler sana tüm geçmişini
       Yanlış anılarla dolu beynin.
       Önce geçmişinden başla beni bulmaya
       Kimseye fark ettirme herşeyi bildiğini.
       Sil şimdi tüm mesajları.
       Numaramı kaybetme sakın.
       Yeni bir hat/cihaz alıp beni bekle
        En yakın zamanda ulaşacağım sana
      
                     /T./

  Ona bir soru sormamı istiyordu. Tüm herşeyin başlangıcı olacak soruyu.

Kimseye güvenmemem gerektiğini söylüyordu, onun dışında.

  Hala bir hain olduğunu söylüyordu, Alev dışında.

Onu bulmamı istiyordu, ama kendi yollarımla.

Gerçek soruyu bulduğumda tüm cevaplarım geleceğini söylüyordu bana.

Ama tek anlamsız olan bir paragraf vardı burada.

Geçmişimi sildiğimi söylüyordu bana. Ya da sildiklerini

Yanlış anılarla yaşıyor olabilirmişim. O ise tüm herşeyi bildiğini ima ediyordu bana.

Telefonumun güvenilir olmadığını ve yeni bir hat ile telefon alıp onu beklememi istiyordu benden.

Sahte olmayacak bir gerçekle yüzleşiyordum şuan.

Bölüm Sonu...
 


   
      




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yanlış Numara•Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin