8

32 6 23
                                    

Kırık camlar yerde yer edinirken yere dağılan eşyalara göz gezdirdi siyah saçlı genç . Hayat asla gençlere acımıyordu. Saçma değil miydi ? Gençlik dediğimiz hayatın baharı diye adlandırılan , en güzel yıllar , ilk hatalar , ilk doğrular , ilk olgunlukların temellerinin atıldığı zamanlar değil miydi ?

Herkes bir zamanlar genç değil miydi ? He gencin bir hevesi , bir merakı olmaz mıydı ? Peki öyleyse bulunduğu bu hal de neydi ?

Dizlerini kendine çekerek kollarını dizlerine sardı genç. Nefret ediyordu çoğu yaşıtı gibi olamadığı için . Nefret ediyordu onlar gibi mükemmel ailelere sahip olup harika zamanlar geçiremediği için .

Sadece o konsere gitmek istemişti . Hem kendisini davet eden kişi Hwang Hyunjin değil miydi ? Gitmek istiyordu işte. Bunu dile getirdiği için şuan bulunduğu duruma düşmesi normal miydi ? Reşit olmasına rağmen hâla ailesinden kurtulamayıp ders çalışmaya zorlanarak baskı görmesi bir kere aşırı saçmaydı.

Tam yanındaki telefonuna gelen bildirim sesiyle bakışları telefonuna inince bildirim yerine ekranındaki kişiye odaklanmıştı sadece. Hwang Hyunjin ...

Gözündeki yaşlar tekrar düştüğünde hızla elinin tersiyle sildi siyah saçlı genç. Daha fazla ağlamak istemiyordu. Kafasındaki sesler susmuyordu . Susmayacaklardı da . Tüm sesler sadece ona gitmesini söylüyordu.

Gitmeliydi. Hemen Hwang Hyunjin'e gitmesi gerekiyordu. Dieu'nun şeytanıydı veya lanetlediği bir cehennem adamdı ama her ne olursa olsun o Hwang Hyunjin değil miydi ?

İçinde oluşan hisle yüzünde yer edinen gülümsemesi ayağa kaldırdı siyah saçlı genci. İçindeki bu yıllardır var olan o boşluk hissi Hwang Hyunjin'i gördüğü günden beri dinmişti. İhtiyacı olan tek şey oydu .

Ailesinin evden çıktıklarını belirten kapı sesinin ardından hızla kapısını kilitleyerek dolabına yöneldi. Tahmin ettiği gibi anında kapının kolu zorlanmaya başlanmıştı .

" Jeongin ! Şu siktiğimin kapısını illa ki açacaksın , o zaman elimden kurtulamayacaksın biliyor bunu değil mi ? Aç şunu ! "

Ses çıkartmamaya özen göstererek eline aldıklarını giyerek aynanın karşısına geçti. Arkadan abisinin seslerini duysa da tek odağı aynadaki bedeniydi.

Siyah saçları dağılmış , göz altları şişmiş, gözleri hafif de olsa kızarmış , dudakları kurumuş , teni solmuş , dudağının kenarında kurmuş kan , giydiği bol kıyafetlere rağmen belli olan ona göre şekilsiz vücudu ile yaşayan bir ölüden hiçbir farkı yoktu . Eline aldığı bir kaç ürünü yüzüne sürdükten sonra bile kendini bir ruh olatak görmeye devam ediyordu siyah saçlı genç .

Eline aldığı bilet ve telefonu ile hızla balkona çıktı siyah saçlı genç . Esen soğuk rüzgâr anında saçlarını ve tenini okşamıştı. Yüzündeki gülümseme ile yatağının üstündeki çarşafı hızla eline aldı. Gidecekti. Bedeli ne olursa olsun buna değerdi. Çünkü bu yolun sonunda Hwang Hyunjin vardı değil mi ?

@foxin :

@foxin :

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
My İdol's Secret / Hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin