My İdol's Secret / Hyunin

10

" Ne yani diğerleri bilmiyor mu ? "

Siyah saçlı gencin şaşkın bir ifadeyle sorduğu soruya karşı kızıl sadece tavana baktı .

" Sonuçta düşününce ailen olarak gördüğün kişilerden birinin ne olduğu bilinmeyen bir varlık olması insanı ürkütmez mi ? "

" Sanırım haklısın . "

" Bunu bilen , bunu anlattığım bir sen varsın. Eğer bunu gidip başkalarına anlatırsan elimden kaçamayacağını gayet iyi biliyorsundur değil mi Jeongin ? "

Kızılın şeytandan çaldığı alevlerini gizlediği gözleri siyah saçlı gencin gözlerini delip geçercesine bakıyordu. Yutkunma ihtiyacı hissetti siyah saçlı genç. Hızla kafasını sallamasıyla kızılın dudakları yukarı kıvrılmıştı.

" Hadi seni sınırlarının dışına çıkartalım. Bazen insanın kendi sınırlarının ötesine geçmesi gerekir. "

Kızılın dediklerinden bir şey anlayamamıştı siyah saçlı genç. Kızıl odadan çıkıp tekrar geldiğinde ellerinde tuvaller ve boyalar vardı. Masanın üzerine hepsini koyup siyah saçlı genci yanına oturttu.

" Sadece beni çizmemelisin. Bu da senin kendi sınırlarından biri. "

Hâla ne yapacağını anlamayan bakışlarla kızıla bakarken kızıl siyah saçlı gencin eline fırçayı bırakarak boyaları teker teker açtı. Siyah saçlı genç kızılın resim çizdiğini biliyordu. Onun resimlerine de hayrandı Jeongin .

" Tanrı'na yalvarmaktansa bir şeylerin düzelmesi için kendini de geliştirmelisin. Her şeyi Tanrı'ndan bekleme. "

" Tanrı'ya inanmıyor musun ? "

" Sen inanıyor musun ki ? "

Kızıl ona bakmadan önündeki tuvalinin üzerinde fırçasını gezdirmeye başlamıştı bile . Önüne dönüp fırçayı rastgele boyaya batırdı siyah saçlı genç .

" Bilmiyorum. Bu konuyu düşünmek kafamı karıştırıyor. Dieu var ya da yok emin değilim. "

" Hmm bahsettiğin şu Dieu eğer varsa beni artık yanına almayı düşünür mü ? Malum burada yaşlanamıyorum da hiçbir şeyinzsevki kalmadı , bilmem kaç küsur yaşında adamım ben. "

Siyah saçlı gencin dudakları arasından kaçan ufak kıkırtı kızılın elini duraksatmıştı. Bakışları önündeki tuvalle ilgilenen siyah saçlı gençteydi. Bir anlığına eskiden gittiği o kiliselerdeki ilahileri andırmıştı. İlahi gibiydi kıkırtısı. Bu kızılı etkilemişti.

İlk gördüğü günden beri siyah saçlı gençte anlam veremediği bir şey vardı ve kızıl bunu mutlaka bulacaktı.

Önüne dönüp resmine devam etti kızıl .

" Sence öldüğümüzde ruhlarımıza ne oluyor ? "

Siyah saçlı gencin sorusu kızılı gülümsetti. İşte konuşmaya başlaması iyiye işaretti kızıla göre.

" Ruhunun olduğuna dair bir kanıt var mı ki ? "

" Nasıl yani ? "

" Şöyle ki insanlar ' ruh olmadan beden nasıl olsun ' gibi şeyler söyleyebiliyor. Fakat atladıkları şey şu , bilimsel olarak insanların ruhlarının olduğuna dair bir kanıt yok. Aynı Tanrı'nın tanımı gibi düşün bunu. "

Bilime göre akılla varlığına emin olunan çoğu şey bilime göre kanıtlanamıyordu. Bilim ve akıl , mantık bu yüzden çoğu zaman bir karmaşa içine girerdi.

" Soruna gelecek olursak eğer öldüğünde belki ruhun da seninle birlikte ölecek. Eğer ruhun özgür kalırsa ve cennet cehennem varsa buralara gider. Belki başkalarının rüyalarına gider. Belki de ruhun dünyada kalır ve öylece kimse onu fark etmeden her şeye tanık olur. Bunlar ruhunun ölümlü veya ölümsüz oluşuna bağlı. Tabi bunların çoğu da inancına bağlı. "