Bacı Derya

172 26 20
                                    

Açılmayan telefonu yüzünden şüphelerinin her geçen an gerçeğe döndüğünü hisseden Mehmet Ali ''Ulan Cemre.'' Diye sayıkladı. Ardından öfke patlaması yaşar gibi çelik kapılarını tekmelemeye başladı. Bir yandan da ''Cemre!" Diye bağırıyordu.

Ama öyle ama böyle bu eve girecekti. İster seve seve ister sike sike. Sonra da o evdeki şerefsizi- ki evde erkek olma düşüncesine bile zihninde dahi katlanamadı. Kapıyı daha sert tekmelerken ''CEMRE AÇ ULAN ŞU KAPIYI!" Diye haykırdı adeta.

Gözü ne yan bahçede çitlerden onları izleyen Rıza'nın babasını ne de kapılara pencerelere doluşan komşuları görmüyordu. Gerçi kimin bağırdığını gördükten sonra kimse şaşırmamıştı ya, o da başka bir konuydu.

Tam yine ''Cemre!" Diye bağırıyordu ki kapı bir anda açıldı. Kız kardeşi karşısında dehşete düşmüş halde "abi-" demişti ki yüzüne bile bakmadan evden içeri fırladı.

''Nerede o?" Diye sordu. Deli danalar gibi evin her ücra köşesine gidip etrafı dağıtmaktan çekinmedi.

''Kim? Kimi arıyorsun abi?" Kardeşini umursamadı. Peşinden gelmesini de. Fırtınalı bir denizdi Mehmet Ali. Gözü kararmıştı bir kere. Kimseyi görmezdi bu saatten sonra.

Alt katta kimseyi bulamayınca üçer beşer merdivenlerden çıkmaya başladı. O an aklı başında olsaydı merdivenleri bitirir bitirmez Cemre'nin odasına dalardı ama dedik ya, aklı hiç olmadığı kadar uçmuştu. Hızla önüne gelen kapıyı açtı, kontrol etti, kimseyi bulamayınca bir diğerine gitti. Kız kardeşi ve Rıza da tam koridora adım atmışlardı ki elini kalan son kapının kulpuna attı. Kardeşinin tuttuğu nefesinden bir haber kabaca açtı ve bir o kadar da sertçe geriye doğru savurdu. Fakat... kapı açılamadan durdu ve ardından ince bir inleme sesi duyuldu.

Mehmet Ali duraksadı. Her kimse aradığı tipte birine benzemiyordu bu ses. Üstelik kapıyı fena geçirmişe benziyordu. Merakla içeriye doğru hamle yapacaktı ki kapı aynı sertlikle sekti ve kendi alnını buldu.

''Abi kaşın-" diyen kardeşiyle eli ıslaklığını hissettiği kaşına gitti. Kapının sert köşesine denk gelmişti alnı. Bir adım geriye sendeledi. Aynı anda kapı da nihayet açılmıştı. Ardından ''kafam kırıldı be." Diye söylenen sarışın kızı gördü.

Kız.

Kızmış.

Hem de şimdiye kadar gördüğü bütün kızlardan daha güzelmiş.

Yutkundu zor bela Mehmet Ali. Karşısında peri kızı vardı sanki. Kar gibi beyaz eli alnını tutuyordu. Güneş kadar parlak sarı saçları dağınıktı. Dolgun kırmızı dudakları büzülü, ince sarı kaşları çatık, kapkara iri gözleriyle o da kendisini süzüyordu. Fakat daha aralarındaki boy farkını hesaplayamadan gözlerinin önü karardı.

Mehmet Ali kendisini hiç iyi hissetmiyordu.

~~~~~~~

Üstüme doğru sendeleyen adamla omuzlarını tuttum refleksle. Tutmamla da yalpalamam bir oldu zira herif eşek ölüsü gibiydi.

''Pişt, bayıldın mı la?" Ne yaptım acaba çok mu sert geçirdim kapıyı yüzüne?

"Abi iyi misin!"

Cemre ve arkalarında bir çocuk koşup geldiklerinde adamın yüzünden akan kan şakağından yanağına bulaştı. Evet, baya sert geçirmişim.

''Odasına götürelim çabuk.'' Dedi Cemre.

Kıvırcık bebenin teki üstümdeki ağırlığı aldı. Ağrıyan kollarımı salladım rahatlamak adına. Herif nereden baksan yüz kilo rahat vardı.

Ben Ben Değilim! (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin