II

629 32 3
                                    

Sabah uyandık ve kahve makinesinden kahvemizi hazırlayıp hoş bir sohbetle içtik.

Rahat kıyafetlerimizi giydik.
Saçımı yukardan bir topuz yaptım ve Talyanın da hazırlanmasıyla odadan çıktık.
Saatin erken olması nedeniyle boş olan restoranda kahvaltımızı söyledikten sonra biraz sohbet ettik.

Gelen kahvaltıyı yedikten sonra dün oteli dolaşamadığımızdan dolayı biraz etrafa bakınmak istedik.
Kolkola yürürken futbol sahasında bizim takımdaki bazı oyuncuların çalıştığını gördük ve oraya doğru ilerledik.

Abimin orada olduğunu gördüğümde "Abi!" diye seslendim.
"Hoş geldiniz kızlar." dedi gülümseyerek.
Antrenmanları bitmişti ve hocaları onlara konuşma yapıyordu.

Bittiğinde herkes yoluna ilerlerken Barış arkadaşlarına bir dakikaya geliyorum diyip yanımıza gelmişti.

Abimle sarıldık ve yanağına bir öpücük kondurdum.
"Sözümü tutarım diyosun." diyip saçlarımı karıştırdı.
"Babalar sözünü tutar." diyip elinden kaçtım.
Abim Talya'ya elini uzattı.
"Merhaba, memnun oldum." dedi her zamanki gülümsemesiyle.
"Bende memnun oldum Barış." diye yanıtladı Talya.

"Tanışmanız bittiyse biz biraz daha dolaşalım. Abicim görüşürüz." dedim sıkıldığımdan dolayı.

"Görüşürüz kızlar." dedi ve uzaklaştı.

"Kanka, şu Kenan Yıldız değil mi?" diye sorumu yönelttim Talya'ya. Uzaktan seçememiştim.

"Evet kanka niye?" diye soruma soruyla yanıt verdi.
"Hiiç öyle İnstada falan dolaşırken görmüştüm. Bahsetmiştik ya ondan."
"Okey bebeğim."

Gezmeye devam ettik. Saatin yaklaştığını görüp rahat rahat hazırlanmak için odamıza çıktık.

Duşumu alıp bakımlarımı yaptıktan sonra kıyafetlerimi giymek için hazırdım.

Barışa zorla aldırdığım ve 53 Yılmaz yazan kırmızı milli takım formamı üzerime geçirdim.
Hava soğuk olduğundan altıma kumaş bir pantolon giydim. Yanıma da crop bir ceket aldım.
Ayakkabı olarak da rahat bir şey tercih ettikten sonra Talya'nın da hazırlanmasıyla odadan çıkmıştık.

Valeden arabayı isteyip beklemeye başladık. Araba geldiğinde teşekkür edip yola koyulduk. Milli marşlarla ilerledik. Çok fazla Türk var konuşmamız da bittikten sonra stadyuma yakın bir otoparka arabamızı bıraktık.

Stadyuma girerken abimin bize attığı biletleri gösterdik ve yerimize oturduk.
Bir kaç fotoğraf çekinip İnstagramda paylaştık ve maçın başlamasını beklemeye başladık.

Sonunda takım çıktığında hemen Barış'ın videosunu çektim ve aile grubuna attım.
Hakemin düdüğüyle maç başlamıştı.

20 dakika boyunca etkili oyunumuzu gözler önüne sermeyi başarmıştık.
Dakika 25te Mert Müldür'ün attığı gol sonrası bolca bağırmıştık.

Oyun devam ederken Kenan elde ettiği fırsatı değerlendirip ağları havalandırmıştı. Talyayla sarıldıktan sonra ofsayt bayrağının kalktığını gördüğümüzde yerimize tekrar oturduk.

Karşı takımın attığı gol sonrası iyice modumuz düşmüştü.

Arda Gülerin ceza sahası dışında ayağına top geldiğinde nefesimizi tuttuk. Doksana giden topla tüm stadyum ayağa kalktı. Çılgınlar gibi sevindik.

Hakemin verdiği altı dakika uzatmanın sonlarıydı. Korner olduğunda nefesleri tutmuştuk. Karşı takımın kalecisi de bizim ceza sahamızdaydı. Gol şansı arıyorlardı.

Orkunun ileri doğru attığı pasla Kerem topu kaptı.
Artık yorulduğu için arkasından defans oyuncusunun yetiştiğini gördüğünde topu kaleye doğru yollamıştı.

Tüm takımla beraber biz de sevindik.
Kutlama faslı bittiğinde abimle konuşmak istediğimden görevliyle konuşup abimin gelmesini bekledik.

Arkadaşlarıyla dolanan Barışa seslendim. Yanıma geldi ve sarıldık.
"Abicim süperdiniz." diyip sarılmamızı bitirdim ve kolumu omzuna attım. Boyum fazla yetmediğinden dolayı güldük.
"Şans getirdiniz canım." diyip tekrar güldü.
"Seni bizimkilerle tanıştırayım."
"Bu İsmail."
"Bu Semih."
"Bu İrfan."
"Bu da Kenan."

Hepsiyle birer birer el sıkıştıktan sonra
"Ben de Lina. Çok memnun oldum." dedim sıcak tebessümümle. Kısa sohbetimizden sonra Kenan hariç diğerleri otobüse doğru gitmişlerdi.
Kenanın da acelesi var gibi duruyordu.
"Ofsayta çok üzüldüm. Güzel gol olurdu." dedim.
"Öyle, yapabilecek bir şey yok." diye yanıtladı.

"Hadi Kenan, Barış!" diye bağırdı takımdaki bir görevli. Abimle vedalaştım. Uçaktan indiğimizde yazmamızı söyledi.
Barış önden ilerledi Kenanla da tam vedalaşacakken
"Linaydı, değil mi?" diye sordu.
"Evet." dedim.
"Görüşürüz, Lina."
"Görüşürüz."
Kenan gittikten sonra Talyayla Kenanın aksanıyla biraz dalga geçtik.

Otele geldiğimizde telefonumu kurcalarken gelen bildirimle Talyaya seslendim.

@kenanyildiz seni takip etti.

"Kanka yuh. Baksana çocuk direkt istek atmış. Geri takip et hemen."
"Hayırlısı bakalım." diye yanıtladım.

Yarın yola çıkacağımızdan dolayı valizlerimizi toparlayıp kendimizi uykunun kollarına bıraktık.

Telefonla konuşurken yazılan bölüm en sevdiğim ❤️
(Asla sürekli konuşmayız) dmlcm 🙃

Close Friends - Kenan YıldızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin