-9 YIL SONRA-
*GECE'NİN ANLATIMIYLA*
Sanırım okuldan atılmak üzereydim.Babam müdürle konuşuyor o da benim asla hırsızlık yapmayacağımı biliyordu fakat kanıtlayamıyoruz. birkaç aptalın attığı iftira yüzünden okuldan atılacaktım.
Ben bu lanet okuldan ayrılmama değil arkadaşlarımdan ayrılmama üzülüyordum özellikle de Mira o benim en yakın arkadaşım,sırdaşım. O sadece lise arkadaşım değildi onunla beraber geçmişti koca çocukluğum abimin öldüğü dönem en çok bana destek olan o kişiydi Mira benim hayatımda özel bir yere sahiptir.
Ve bir kişi daha var Emre,Ortaokul 5.sınıftan beri bana ilgi gösteren ve bu yaz çıktığım o çocuk ayrılmış olmamıza rağmen ona karşı halen karmaşık duygular içerisindeyim.
Bunları düşünürken babam müdürün odasından çıktı somurtgan bir ifadeyle suratıma baktı ve-Okuldan atıldın Gece.
O kadar rahat söylemişti ki sanki defalarca okuldan atılmışım gibi hissettirdi babamla ilerledik arabaya bindik. Derin düşüncelere daldım aynı şeyler kafamı tırmalıyordu. Ne kadar uzun sürdü kestiremedim babamın "geldik" sesiyle irkildim. Eve girer girmez üst kata odama çıktım sabahtan beri yemek yemememe rağmen acıkmamıştım. Odama girer girmez kendimi yatağa bıraktım gerisini hatırlamıyorum.
Su içmek için uyandığımda saat 03:00'dı yatağımdan doğruldum baş ucumda ki suya uzanırken hemen yanımda bir mektup farkettim dikkatlice düşündüm hayır bu mektup ben yatarken yanımda değildi. Her kim bıraktıysa ben uyurken odama girip koymuştu.İçmekte olduğum suyu yerine bıraktım ve gece lambamı açarak okumaya başladım okurken elim ayağım birbirine dolandı ne yapacağımı şaşırdım ama yapılacak şey çok belliydi notta tam olarak şöyle diyordu;
"9 Yıl öncesine geri dönmek istermisin?,abinin öldüğü o güne? O gün gördüğün maskenin altında kimin olduğunu bilmek ister misin? Yıldırım kolejine bekliyoruz..."
Tabii ki abimin intikamını almak istiyordum gece uykularımı bölen o günün intikamını almak çok istiyordum. Bunu kimseye anlatamazdım babamın eski bir düşmanının okuluydu burası öğrenirse gitmeme izin vermezdi onu ikna etmemin bir yolunu bulmalıydım
Bunları düşünürken uykuya daldım.Sabah olunca ilk işim dağınık bir topuz yapıp üzerime pembe kıyafet geçirip en şirin halimle babamın karşına çıkıp izin istemek olacaktı öyle de yaptım aşağı indim babamın yanına oturdum
-Günaydın babacığım.
-Günaydın prensesim.
-babacığım şu lise kayıtları hakkında konuşmak istiyorum bir kolej var Yıldırım Koleji orada tanıdığım arkadaşlarım var beni oraya kaydedebilir misin? Lütfen kendimi yabancı ortamlara sokmak istemiyorum.Hem eğitimi de mükemmel son yılım burada geçmesini çok istiyorum.
Babam hiç ikiletmeden kabul etti. Şaşırmıştım nasıl kabul edebildi? Eski düşmanının okuluydu ya bir anlık boşluğuna gelmişti ya da onun okulu olduğundan habersizdi babama ikinci kez yalan söylemek zorunda kalmıştım o okula tanıdığım hiç kimse gitmiyordu ama bu yalan ilkinden daha basitti.
Babam gün içinde kayıt işlemlerini çabucak halletti bizde annemle forma almaya çıktık galiba saat 16:00'a geliyordu benim ısrarım sayesinde eve giderken bir beyaz lale alıp abimin mezarına uğradık annemin tramvaları tetiklediği için arabadan inmedi elimde beyaz lalelerle abimin mezarına doğru ilerlerken bir çocuk farkettim ama tam olarak göremiyordum arkası birazcık dönüktü. "Meleğim" diyerek sayıklıyordu kendinde mi acaba diyerek düşündüm yakınlaştım mezarına baktığımda ise o kişinin ölüm tarihinin abimle aynı olduğunu farkettim.
Tesadüflere inanmam ama o an için bunun bir tesadüf olduğuna inandırdım kendimi...Akşam erkenden yattım gece 03:00 a alarm kurdum neden bilmiyordum ama genelde gece 03:00'dan sonra rüyamda hep o geceyi ve ölen abimi görüyordum.Bu benim için sorun olmaktan çıktı uykuyla aram yoktur ya da ben uykusuzluğa alışmak zorunda kalmıştım bilmiyorum.
Sabah olduğunda formalarımı giydim ve kahvaltı sofrasına oturur oturmaz kapı çaldı kapıyı açar açmaz şaşkınlıktan konuşamadım karşımda ki kişi Mira idi fakat üzerinde Yıldırım Kolejine ait forma vardı
-SÜRPRİZ!!
diyerek boynuma atladı
-seni yalnız bırakacağımı düşünmedin herhalde?
Kahvaltıyı beraber yaptık arabayla okula doğru giderken sessiz bir şekilde mektup olayını anlattım Mira şu hayatta güvendiğim tek kişiydi herşeyimi bilen kişiydi.
O çok iyi bir sır küpüydü ve asla beni bu zamana kadar yalnız bırakmamıştı.Okula geldik Mira sınıfımızı öğrenmek için müdürün odasına çıktı bende etrafa bakınıyordum taa ki biri bana hayvan gibi çarpana dek.
-Özür dilerim.
Dedim ondan da özür beklerken yeşil gözlerine dik dik baktım. cevap vermedi sadece döndü arkasını ve ilerledi arkasından bağırdım
-Pardon??
arkasından öylece bakakalmıştım kibirli diye düşünüdüm kendi kendime ya da şımarık. Sanırım bu okulda tek normal kişi bizdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATALARIMI DANSA KALDIRDIM
Romanceİki aile arasında geçen bir kan davası hangi taraf masum? veya yalancı birinin tek hamlesi öbürünün hamlesiyle çelişir mi? peki bu durum aşka kadar ulaşırsa nefretten aşk doğarmı sorusuna yanıt olabilir mi?