SHERLOCK

7 2 0
                                    

Bazen hayatımızda kendimizi boşlukta hissettiğimiz kafamızda bitmek bilmeyen soru işaretleri olabilirdi fakat ne olursa olsun önemli olan yeniden mutlu olabilmek ve güçlü olmaktı.Ben sanırım bunu başarmaya başlamıştım. Bu yaşadıklarımın ardından ilk defa içten bir şekilde gülümsemiştim ve bu yeni tanıştığım bir kişi tarafından olmuştu.Turp yanıma gelip üzerime atladığında başını okşayıp Baran'a baktığımda ağaçlara bakıyordu. Bir süre baktıktan sonra sessizliğe son vererek;

" Müziğik'e ilgin var sanırım" kafamı eğip Turp'a bakarak "Çok fazla yeteneğim olduğu söylenemez ama dinlemeyi severim" etrafa bakmaya son verip bana dönerek " İstersen sana bu konuda yardım edebilirim." Başımı sallayarak " Teşekkür ederim ama dediğim gibi yeteneğim yoktur hem zaten o gün içkinin etkisi ile sahneye çıktım." Sinirlenmiş olmalıki kaşlarını çatarak " Bir işi yeteneğin olduğu için değil ilgi duyduğun için yaparsın.
Benim ilk çalışımı duymuş olsaydın bahse varım bir daha asla müzik dinlemezdin." Başımı kaldırıp Baran'a bakakalmıştım.
Sert güçlü görünüşünün ardında yardım sever biri vardı.Ve bu durum beni oldukça şaşırtmıştı." Tamam peki ne zaman derse başlıyoruz" kahve bardağını bükerek " Bugün başlaya biliriz " Turp'u kucağımdan indirerek dediğini tekrarladım." Bugün mü ?"      Kafasını çevirerek " Neden bir  sakıncası mı var? " Kafa sallayarak " Yok sadece şaşırdım" dedim ve bir süre daha vakit geçirdikten sonra toparlanıp birlikte yürümeye başladık nereye gidiyorduk? Üstelik babam beni okulda sanıyordu peki ona ne diyecektim sessizliği bozarak;

" Nereye gidiyoruz?" Bana dönüp kafasını eğerek "Sherlock hanım benim çalıştığım clup geldiniz, takip ettiniz şimdide incelemeniz için sizi evime götürüyorum." Kaşlarımı çatarak " Nasıl yani evine mi gidiyoruz?" Gülümseyip Kafa sallayarak " Sana evimdeki küçük stüdyo'da eğitim vereceğim" cümlesi tekrar tekrar aklımda canlanmaya başladı. Bu sırada ise çoktan Baran'ın
siyah Mercedes gclass'ının yanına gelmiştik ona dönerek "Senin arabanla mı gideceğim?" Bana doğru eğilerek "Evet " dedikten sonra cebinden kontağı çıkararak arabayı açtı ve arka kapısını kendine doğru yavaşca çekti.Göz göze geldiğimizde " Binecek  misin yoksa bakmaya devam mı edeceksin ? " Kafa sallayarak arabaya önce Turp'u bıraktım sonra ise hızlıca bindim kapıyı yavaşça kapatarak öne bindi ve neredeyse arabayı son sürat sürmeye başladı.Bir süre sonra midem bulanmaya başlamıştı."Biraz yavaşlar mısın"  dediğimi duymuş olmalıydı. Fakat aksine daha fazla gaza basmıştı sesimi yükseltip tethitkar bir tavır ile;

" Eğer yavaşlamaz isen kıymetli arabana kusacağım"
"Eğer kıymetli arabama kusacak olursan sen temizlersin" dikiz aynasından ona baktığımda dudağı kıvrılmıştı resmen benimle alay ediyordu kapıya yaslanarak yola bakmayı sürdürdüm.Yol bir süre sonra bitmek bilmeyen bir eziyete dönmüştü ve mide bulantım da öyle nihayet bir evin önüne arabayı park etti durmuştuk Turp'u alarak arabadan hızlıca indim. Etrafa bakındığım da etrafta dört adet küçük bir o kadar da şirin evler vardı.Baran arabadan indikten sonra yanıma gelerek iğneleyici bir ses tonu ile;

" Bakıyorum da kıymetli arabama kusmamışsın" Kafamı kaldırıp Baran'a bakarak " Evet ama hem ben hemde Turp bu hızlı araba kullanımından oldukça rahatsız olduk" Turp'u severken bana bakmaya son vererek Turp'u bir süre inceledi.Bu durum beni rahatsız ederken yanıma yaklaşıp Turp'u bir anda o da sevmeye başladı.E!i neredeyse benim elimin iki üç belki de daha fazla kat büyüktü. Turp'u sevmeye son vererek "Turp halinden gayet memnun gibi " artık daha fazla bu konu hakkında onla tartışmak istemiyor hemde bunu yapacak gücü kendimde hissetmiyordum.Mide bulantım da gittikçe artıyordu.Bunu fark etmiş olmalıki ona baktığımda kaşlarını çatarak beni izliyordu "Tamam hadi eve geçelim " olumlu anlamda kafa sallayarak yürümeye başladık çok sürmeden ahşaptan bir eve geldik bahçesi ise oldukça renkli çiçekler ile kaplıydı. O kadar güzel ve göz alıcılardıki her birini sırası ile incelemeye başladım.Baran'a bakmak için kafamı kaldırdığımda ise evin kapısının önünde durmuş kapıyı açıyordu. Hızlı adımlar ile yanına gittiğimde;

"Çiçeklerin daha doğrusu bahçen çok güzelmiş " gülümsediğimde kapıyı açıp bana dönerek içten bir şekilde tebessüm ederek "Evet   gerçekten çok güzellerdir" dediğinde çiçeklerine olan sevgisi her halinden belliydi " Tek başına bakmak zor olmuyor mu?" Aklıma gelen soruyu hiç düşünmeden Baran'a soru vermiştim ilk başta cevap vermemiş ve içeri girmişti bende Turp'u bahçeye bırakarak arkasından içeri girdiğimde kapıyı sertçe kapatarak "Hayır zorlanmıyorum ayrıca çok fazla bakıma da ihtiyaçları yok" içeri geçip koltuğa oturduğumuzda etrafa göz gezdirdiğimde evin dıştan görünüme nazaran daha renksizdi.
Mobilyalarında ise koyu tonlar hakimdi. Evine bahçesi gibi  evinin içine de bakıyor olmalıydı ki eşyalar oldukça uyumlu görünüyordu. Bir süre Baran telefonu ile ilgilenmeye başladı. Kötü hissettiğimi anlamış olmalıydı. Fakat mide bulantım neredeyse geçmişti.Ve her geçen dakika daha fazla bu durumdan rahatsız olmaya başladım. Bunun nedeni ise ne Baran nede evine gelmiş olmamdı. Rahatsız olmamın nedeni babamdı burda olduğumdan haberi yoktu ve beni okulda sanıyordu;

" Ne zaman çalışmaya başlıyoruz " telefonuna bakmayı sürdürerek " Mide bulantın geçer geçmez başlayacağız" gülümseyerek "Ben iyiyim hadi başlayalım" dediğime inanmamış olmalıki telefonunu kapatıp  bana baktıktan sonra " Peki  o zaman hadi gel " dediğinde onaylar bir şekilde kafamı salladım ve birlikte üst kata çıktık. Burası iki katlı bir ev olmasına rağmen oldukça küçük duruyordu. Buradaki odalardan birine girerek ışığı açtı arkasından girdiğimde ise Baran bir masanın önündeki dağılmış nota yazan kağıtları topluyordu. Onun yanında ise bir elektronik gitar ve dj masası duruyordu. Baran kağıtları düzenleyip masa lambasının yanına koydu ve bana dönerek "Benim naçizane stüdyom sana şarkı söylemeyi öğretemem fakat dj olman da yardımcı olabilirim" dj olmak isterdim fakat bunun için çok çalışmam ve sahne almam gerekiyordu. O kadar insanın içine çıka bilirmiydim bilmiyordum. " Tamam olur " dediğimde dj masasının önüne geçtiğinde hep merak ettiğim ama soramadığım soruyu bir anda soru verdim. " Neden bana yardım etmek istiyorsun?" Dj masası oldukça tozlu gözüküyordu. Baran'da bana döndüğünde elindeki tozu çırparak " Hep bu kadar soru sorar mısın?" Kafamı olumsuz anlamda sallayarak " Sadece merak etmiştim " hiç bir şey demeden;

Kağıtları dizdiği masayı işaret ederek " Çekmeceden bir mendil verirmisin?"  Masanın yanındaki çekmeceyi açtığımda masa lambası için ampuller ve bir kaç tane mendil bir de kalemler vardı. Mendili alıp Baran'a uzattığımda " Teşekkür ederim Sherlock" fark etmemiştim fakat artık bana Sherlock diyerek seslenmesinden rahatsız olmuyordum.Bu durum benim gerilmeme sebep olmuştu. " İlk önce bazı temel şeyleri öğreteyim"  diyerek elindeki mendili masaya bıraktı ve şarkı mikslemeyi  öğretmeye başladı. İlk dakikalar oldukça karışık ve sıkıcı geçiyordu. Fakat tahminen bir yada iki saat sonra ise anlaya bilmiş ve oldukça eğlenceli gelmeye başlamıştı. Baran ilk başlarda kendisi yapmış en son iki şarkıda ben miksledikten sonra ise  oldukça yorulmuştum.Adam elması oldukça büyüktü bunun yanında ise şu şişesinden koca bir yudum aldığında ise  daha belirgin bir hal almıştı. " Teşekkür ederim ancak dersi burda bitirsek olurmu?" Şu içmeyi sonlandırarak " Tamam " diyerek odadan çıktık beni kapıya kadar eşlik ettiği sırada cebimden telefonumu çıkararak saate baktım.

Okul çıkışından yaklaşık yarım saat sonra dersi bitirmiştik. Telefonu kapatıp kapıyı açtığımda Baran' da benimle bahçeye çıkmıştı. Turp ise çimenlerin arasında uyuyordu. Çantamı sırtıma takarak Turp'u kucağıma aldım ve gülümseyerek " Tekrardan her şey için teşekkür ederim"  " Teşekkür etmene hiç gerek yok hem ben teşekkür ederim çok güzel bir gün geçirdim" başımı önüme eğdiğimde ise " Hadi seni evine bırakalım" kafamı aniden yerden kaldırarak " Tamam " demiştim normalde olsa bunu asla yapmazdım Fakat bir süre daha geç kalır isem babam beni merak edecekti. Arabasını açtığında arkaya bineceğim sırada " öne bin" kaşlarımı çattığım da ise düzelterek " Yani evinin yolunu bilmiyorum " bir şey demeden öne geçtim ve yanıma bindiğinde bana dönerek " bu sefer biraz yavaş gidelim" gülümseyerek " Yani arabamın sağlığı için" sonrasında ise birlikte gülmeye başladık. Yaklaşık kırk kırk beş dakika sonra ise evimin önüne gelmiştik arabadan indiğimde;

" Tekrardan her şey için teşekkür ederim sonra görüşürüz "

" Sonra değil Sherlock her zaman görüşelim"   

                                                                                            :⁠-⁠)

ÖLÜLERİN GÖLGESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin