8 Bölüm.

162 51 6
                                    

İyi okumalar...

Sağlam bedenlerin içinde hasta ruhlar yatıyordu.Düşünceler zehirli olur.İnsanların sözleri zehirli olabilir.Bir ok misali kalbinize saplanır.Ok oradan çıkarılsa da zehir artık bedeninizde yer edinmiştir.Sizi yaşatır ama aynı zamanda öldürür.

Konuşurken kelimeleri doğru seçmek gerek.

Kalbim yerimden çıkacakmış gibi atıyordu.Daha önce onun yeni halini Mert'in bana verdiği dosyada görmüştüm.Şimdi ise kanlı canlı karşımdaydı ve gözlerinde hiç bir özlem kırıntısı yoktu.

Ya da yaptıklarında bir pişmanlık.

Gözlerini üzerimde fazla tutmadı.

Arkasını bana döndü ve nişanlısının yanına doğru ilerledi.

Ben onun için bir yabancıydım.

"Eğer sana içki teklif ederlerse içme"dedi Savaş benim duya bileceğim bir sesde.

"Peki".

"Sedef hamile olduğu için içki içemez.Burada mutlaka yoklama amaçlı bunu soracaklardır"diye açıklama yaptı.

"Şerefsizlere bak sen"dedim gülümseyerek etrafa bakarken.

"Aynen.Bence artık eserlere bakıyormuş gibi yapalım dikkat çeke biliriz"dedi.

Elini hala elimden çekmemişti.Tablolarla ilgileniyormuş gibi yaparken Savaş bedenimi kendi bedenine yaslamıştı.

Gerçekçi olmalıydık.

Elini belime attı ve okşamaya başladı.

Benim için ne kadar görev olsa da Savaş için bir o kadar bir fırsattı.

Kulağıma doğru eğildi ve ve boynumdan öptü.

Bu huylanmama neden oldu ve kıkırdadım.

"Huylanıyorum"dediğimde gülümsedi.

"Şimdi lavaboya git ve orada Selin olacak.Sana bir kulaklık takacak"diye fısldadı.

Ben ise dudaklarımdan bir gülümsemeni eksik etmiyordum.Dışarıdan bakan bize bir aşık çiftmişiz gibi bakabilirdi.

Onu elimle yavaçca itekledim.

"Benim lavaboya gitmem lazım"dediğimde gülümsedi.

"Git canım,benim de gelme mi istermisin?"diye sordu.

"Hayır aşkım birazdan gelirim"dedim sesimi biraz incelterek.

Onun yanından ayrıldım ve bir garsona lavabonun nerede olduğunu sordum.Onun yönlendirmesiyle lavaboya gittim.İçeriye girdiğimde Selin'in beni beklediğini gördüm.

"Sonunda be kızım"dedi ve çantasında bir kulaklık çıkardı.

Bunlar görünmüyordu tüy kadar hafifti.

"Hadi birisi gelmeden tak"dedim ve oda yakınlaşdım.Hemen kulağıma yerleştirdi.

"Sen çık dikkat çekmeyelim"dedim ve beni başıyla onayladı.Maskesini yeniden yüzüne taktı ve lavabodan çıktı.

Bense çantamdan bir ruj çıkardım ve rujumu tazeledim.Kendime aynadan son bir kez baktım.

Tam hareketlenib gidecekken lavabonun kapısı açıldı ve içeriye bir kadın değil de bir erkek girdi.

"Beyefendi burası kadınla-"diyecekken gözlerim gözleriyle kesişti.

Onun burada ne işi vardı?

YASAK/Düzenleniyor...Where stories live. Discover now