2 🐈

312 97 105
                                    

"Shorty/Cüce"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Shorty/Cüce"

Cherry ile Berry'nin yemlerini fanusa attıktan sonra onları dikkatle izleyen Kaisa'yı kucağıma alıp koltuğa geçtim.

"Onları rahat bırakmalısın Kaisa, balıklar için de stres hiç iyi değildir. Korkutuyorsun zavallıları..."

Beni anlıyormuş gibi mırıldanarak kulaklarını oynattığında güldüm. Kamptaki herkesten önce uyanmış, kahvaltımı yapmış ve tüm evcil hayvanların sabah bakımlarını halletmiştim. Chan, onların 11:30'dan önce uyanmadıklarını söyleyince erkenden uyanmaya alışmış biri olarak o saate kadar bekleyemeyeceğim için alarmım çalar çalmaz yataktan fırlamıştım. Uyandıklarında tüm hayvan dostlarının keyiflerinin yerinde olduğunu görünce beni biraz takdir ederler sanırım.

Kaisa'yı sevmeye devam ederken merdivenlerden ayak sesleri duymuştum. Yarı uykulu gözlerle aşağı inen Minho önce bana bir bakış atmış, ardından kendine kahve yapmak için mutfağa geçmişti. Hiçbir şey söylememesine karşın ilk hamleyi yaparak ona, "Günaydın." demiştim.

Yine bana kısa bir bakış attı ve mırıldandı, "Günaydın."

Kahvesini yaptıktan sonra yanıma oturup kucağımdaki Kaisa'nın sırtını okşamaya başladı.

"Normalde beni görür görmez kucağıma atlaması gerekiyordu, büyü mü yaptın kızıma?"

Alayla güldüm, "Hayvanlar üzerinde güçlü bir auram var, hızlı etkiliyorum." diyerek kendimi övdüm. Mütevazı olmak isterdim ama bu küçüklüğümden beri olan bir şey, sokaktaki en hırçın kediler bile beni severdi. Ben bu meslek için doğmuşum arkadaş.

"Daha çok kediler üzerinde bir etkin var gibi, aynı cinsten sayılırsınız zaten sanırım o yüzden seni seviyor." dediğinde sırtımı yasladığım yerden hızla ayırıp ona sinirle carladım, "Yine mi aynı konu?"

Tepkimden korkan Kaisa hızla kucağımdan atlayıp salonun öteki ucuna doğru koşmaya başladı. Minho bana göz devirip fincanını sehpanın üzerine koydu, "Korkuttun onu."

"Senin yüzünden. Kediye benzediğimi söylemeyi keser misin? Lisedeki uyuz çocukları hatırlatıyorsun."

"Demek ki böyle düşünen tek kişi değilmişim. İstersen başka bir şey de söyleyebilirim. Zaten kediden çok cüceye benziyorsun."

Hayret dolu bir nida kaçtı dudaklarımdan, "İnsanları kızdırmak uzmanlık alanın olmalı."

Sırıttı ve kahvesini alıp ayaklandı, "Şanslısın ki kızdığın anlaşılmıyor, shorty." diyerek bilgisayarına doğru ilerlemeye başladı. Sinirden koltuğun kenarını sıkarak arkasından baktım. Çok uyuz bir çocuktu, lisedekilerden bin kat daha uyuz!

GATTARA | Lee Min HoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin