7. BÖLÜM

36 10 164
                                    


Selamlar gene ben :D attığım bölümler çabuk okunuyor öncelikle bunun için teşekkürler~

Buraya şuan yazdığım soru için bir cevaba ihtiyacım var sizin cevaplarınıza bağlı, ben bu hikayeyi uzun yapmayı planlıyordum, açıkça söylemeliyim ki iyi son olacabileceği bile net değil, eğer bu bölüm 5-6 oy almazsa büyük ihtimalle yazmayacağım çünkü okuyup buna bile cevap vermeyen kişiler için yazı yazmak istemiyorum atarsam geç atarım. Eğer istiyorsanız, ayrı bir şekilde asker kurgusu vb. birsey yazmayı planlıyorum tabiki bunlar sizin istediğinize bağlı şeyler o yüzden cevaplariniz benim için önemli, aklımda tam net bir fikir olmadığı için şuan bunun kaç kelime olacağını bilmiyorum ama 5k larda bırakıcam büyük ihtimalle, cevap yazdıysanız iyi okumalar..!

*********************

7. BÖLÜM : BENİM

--------------------------------‐---‐------------------------
"Sevmiyorum zaten."
----------------------------------------------------------

🎢

Güneş'in ışıkları solmuştu ne kadar parlasada onun için solmuştu, parlamıyordu renksizdi. Ellerinde, kollarında yatan kişiye bakıyordu sadece. İnsanlar için normalken onun için cehennemdi o gün.

Hafifçe kollarımda sarstım. "Bak bana bak ben buradayım." Kafasını öptüm. "Kimse sana birşey yapamaz, ben buradayım." Gözlerimden yaşlar akarken umursamıyordum hiçbirşeyi, arkada silah sesleri vardı, bağırma sesleri vardı güneş renksizdi Karam bile elleyemiyordu bana. Ben Elif'in gülümseyen yüzüne bakıyordum, bende gülüyordum ama ağlıyordum. Acıdan gözleri doluyordu ama fark ettirmemeye çalışıyordu, aniden bütün sesler kesildi ama ben hala umursamıyordum hala onun saçlarını seviyordum. "İyisin dimi? Elif, çok güzelsin biliyo musun?" Güldü. "Sende çok güzelsin.." Bir eliyle yüzüme uzanmaya çalıştı ardından yanağıma koydu elini. "Seni seviyorum İkra." Dediğinde bu sefer dayanamayıp daha fazla ağlamaya başladım. "Konuşma öyle.. hem ben sana daha motor sürmeyi öğreticem?" Güldü "Biliyorum. Sana güveniyorum ben." Sesler kesilmişken aniden 3 tane sağlık görevlisi geldi. Elif'i sedyeye koyduklarında yüzümü ellerimin arasına alıp ağlamaya devam ettim. Biri aniden önüme geçti ve ellerimi sıkıca yüzümden çekti. Deniz gelmişti. Yüzümü kendi ellerinin arasına aldı. "Tamam, tamam yok birşey" Bunlar beni sakinleştirmezdi, ayrıca yaptıklarını unutmamıştım. "Bırak beni!" Ellerinden kurtulduğum da yüzüme sertçe baktı. "İkra yok birşey yemin ederim yok Elif iyi tamam mı birşey olmadı." Sertçe ayağa kalktıp odama gittim ama kapıyı kapatmadan o geldi. İçeri girip kapıyı kapattığında ben yatağa oturdum ve dirseklerimi dizlerime yasladım, oda yanıma oturdu. "Yüzüme bak." Masamın üzerindeki şeylere sertçe vurup ayağa kalktığımda bütün bıçak kılıflarım teker teker yere dağıldı. Umursamadan Deniz'in karşısına geçtiğimde bir yandan merak bir yandan sinirle bakıyordu. "Sana odamdan git dedim!"

Sertçe bileğimi tutup beni kucağına çektiğinde istemsiz bir şekilde durdum.

"Bende sana seni bırakmayacağımı söyledim!" Yüzündeki sinir okunurken omuzlarından ittim onu. "İstemiyorum bırak beni!"

Bir elini sırtıma koydu, diğer eliylede bileklerimi tuttu.

"İkra, yapma." Sertçe bileklerimi kurtarıp karnına bir yumruk geçirdim.

-BIÇAK- (YARIM KALDI) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin