Taehyung'dan...
Alarmın sesiyle yatağımdan doğrularak karşımdaki duvara bakmaya başladım. Bu saatte uyanmak zorunda değildim.. Kafamı alarma çevirdiğimde saatin 10 buçuk olduğunu görmüştüm. Annem içeriye girip gülümseyerek konuşmaya başlamıştı;
'Günaydın bebeğim!'
Elimi kafama koyarak ayaklandım;
'Anne, büyüdüm.'
Annemin yanına ilerlerken alnına bir öpücük kondurup lavaboya doğru ilerledim.
'Hala benim minik bebeğimsin Taehyung.'
Elimi yüzümü yıkayıp lavaboda işimi gördükten hemen sonra odama doğru yol aldım, annem çalışma masama dayanmış beni seyrediyordu.
'Büyük iş adamı olduğum zaman göreceğiz'
Annem hafif bir şekilde gülerek üstümü değiştirmem için odamdan çıkmış, kapıyıda örtmüştü. Hava gerçekten acayip derecede sıcaktı, üstümün çıplak ve altımdaki şort olmasına rağmen acayip bir şekilde terlemiştim. Aklıma ne kadar duş almak gelsede fazlasıyla üşeniyordum.
Üstüme beyaz bir t-shirt ve altımada siyah bir şort geçirerek komidinimin üzerindeki telefonu aldım.
*Namjoon kişisinden 4 yeni mesaj*
WhatsApp uygulamasına girip Namjoonun attığı mesajlara odaklandım.
N; kardeşim buluşmaya ne dersin?
N; hava sıcak farkındayım ama bence harika bir bar'a gidebiliriz.
N; akşam 19:00 gibi çıkalım evden
N; senin için uygun mu?
Mesajına görüldü atarak Namjoonu arama kararı aldım. 3, 4 çalışta açılmıştı.
"Günaydınlar kardeşim'
"Günaydın Taehyung! Yeni mi uyandın?"
"Ah, evet. Hala da uykum var gerçi. Mesajın için aramıştım. Akşam uygunum."
'Tamamdır, beni arabayla alma imkanın var mı?"
İsteği karşısında biraz düşündüm, akşam arabayı sarhoş bir şekilde sürmek doğru değildi. Ama sanırım bir kereliktende birşey olmazdı?
"Tabiki Namjoon. Akşam 19:30'da kapının önünde olacağım.'"
"Pekala, teşekkür ederim kardeşim. Akşam görüşürüz."
"Görüşürüz"
Telefonu kapatıp cebime fırlattıktan hemen sonra mutfağa doğru ilerledim. Anneme haber verip, kahvaltımı yapacaktım.
Mutfağa girdiğim gibi poğaça yapan anneme odakladım gözlerimi. Annemde benim girdiğimi görüp önce yüzüme bir kaç saniye bakmış sonra tekrardan odağı olan poğaça hamuruna vermişti kendini.
'Birşey mi isteyeceksin Taehyung? Gerçi büyüdün artık. 20 yaşında kos koca adam oldun!'
Annem gülümserken bende ona eşlik ettim.
'Az önce küçük bebeğindim sanki?'
Annem ufak bir kahkaha atarken konuşmama devam ettim.
'Henüz evden çıkmadım sonuçta, bilgin olsun diye söylemek istedim. Akşam Namjoonla bar'a gideceğiz sarhoş dönme ihtimalim %99'
'Fazla sarhoş olmadığın sürece eve alabilirim. Bu ihtimalide göz önünde bulundurarak iç lütfen Taehyung'
Anneme gülümseyerek tavaların olduğu dolaba doğru ilerledim. Bu evde kalmam kahvaltıyıda kendim hazırlamayacağım anlamına gelmiyordu.
Buzdolabından tereyağını ve yumurtayı çıkartarak hızlı bir şekilde yumurta pişirdim ve patateslerin olduğu dolaptan 4 tane patates çıkarttım. Patatesleri doğrayıp pişirdim. Son olarak peynir, zeytin, salatalık ve domates kalmıştı onlarıda annem kendi hazırlayıp sofraya koyacağını söylediğinde sofradaki yerimi almıştım.**********************************
Yatağımın üstüne oturmuş Reeslerde gezinirken Namjoon'dan gelen aramayla gözlerimi saate odaklamıştım. saat 18;57 geçiyordu.
"NAMJOON BEN HAZIRLANMAYI UNUTTUM!"
Namjoon telefondan sıkıntılı bir nefes vererek konuşmaya başladı;
"Hızlı ol salak!"
Telefonu yüzüme kapattığı an hızla üstüme siyah bir gömlek altımada siyah bir kot geçirerek ayakkabılarımı giymeye başladım. Namjoon'a 'çıkıyorum kardeşim' mesajı atıp telefonu cebime atmıştım. Arabaya doğru ilerleyip kapılarını açtım ve koltuğuma yerleştim. Yaklaşık yarım saat içerisinde Namjoon'un evinin önündeydim.
Namjoon ön koltukda yerini alır almaz suratına hazır mısın bakışı atarak yola koyulduk.******************************
'Kimlikleri alabilirmiyim lütfen?'
Barın önündeki kimlik kontrolü yapan adama kimliklerimizi uzatıp içeriye ilk adımımızı atmıştık.
'Çok eğlenceli olacak kardeşim!'
Namjoon'un düşüncesine gülerek karşılık vererek bulduğumuz boş bir masanın yanına yerleştim. 3-4 dakika sonra yanımıza garson gelmişti.
'Bir isteğiniz var mı efendim?'
Ben sağ ayağımı oturduğum koltukda uzatarak diğer ayağımıda kendime çekmiş bir şekilde karşımdaki şirin adama bakıyordum. Gözümü şirinden ayırarak Namjoon'a diktim.
'2 Viski alabiliriz.'
Şirin garson kafasını anladım manasında sallayıp gülümseyerek yanımızdan ayrılmıştı.******************************
'Efendim bu sizin 7. İçkiniz olacak, eminmisiniz?'
Diyerek kafasını şirin bir şekilde eğmişti garson. Kaç seferdir aynı garsonu görüyordum ve bana sürekli tekrar içmemi istiyormuş gibi bakışlar atıyordu.
Ayağa kalkıp üstüne doğru yürümeye başlamıştım,
'Görevin bu değil mi bebek?'
Garson kalabalığa doğru geri geri adımlar atarak endişeli bir şekilde gülümsüyordu.
'Ah, aslında evet. Ama sizcede fazla değil mi bayım?!'
Diyerek Namjoon'a bakmıştı. Oysa Namjoon çoktan kendinden geçmiş yanındaki oturan -Garson kadar olmasada- şirin bir adamla ilgileniyordu.
Ah evet, bu adam Namjoon'a twerk çekiyordu.
Namjoondan gözlerini ayırıp bana bakmaya başlamıştı garson.
'Bu masaya bir daha gelmeyeceğim diğer garsonlardan isteyebilirsiniz.'
Diyerek yanımızdan ayrılmıştı. Peşini bırakacak halim yoktu elbette. Onu istiyordum.
'Wc'deyim Namjoon.'
Namjoon beni hiç dinlemeden karşısındaki adamla ilgilenmeye devam etmişti, ben ise şirin bebeğin peşinden ilerliyordum. Hızlı adımlarla barın arka tarafına doğru yönelmişti, büyük ihtimalle evine gidecekti. Sonuçta saat 4 olmuştu ve biz deli gibi içmiştik.
Karşımdaki garsonun bileğinden tutarak durmasını sağladım. Bir anda vücudu buz tutmuştu, benden korkuyordu.
'Korkma miniğim, sadece ufak bir öpücük istiyorum.'
Tanrım istediğim öpücük değil, onun harika vücuduydu.
Garson bana bakıp gözlerini kırpıştırmaya başladı, gerçekten çok şirindi. Sadece ona bakıp burada kendimi bırakabilirdim.
'B-beyefendi bırakımısınız?!'
'Korkmamanı söylemiştim bebek.'
Kızgınlıkla kaşlarını çatmış bana bakmayı sürdürmüştü.
'Adım Jeon Jungkook b-bayım, Bebek demezseniz sevinirim!!'
Sırıtarak gözlerine baktığımda miniğin vücudu hafif bir şekilde titremişti.
'Hadi anlaşalım Jungo. Bana numaranı ver, ve benden -şuanlık- kurtul?'
Ufaklık gözlerini gözlerimden kaçırarak düşünmeye başladı. Bir kaç dakika sonra konuşmaya başladı.
'Pekala, kolumu bırakırsan numaramı sana gösterebilirim.'
Kolunu saldığım an Jeon denilen minik koşmaya başlamıştı sinirle ona bakıyordum. Aslında evet, numarasını asla vermeyeceğini biliyordum. Ama onunda bilmesi gereken birşey vardı, Taehyung istediğini alırdı.AYAYAYYAA SELAMMLARRR!! nasıldı💋
umarım beğenmişsinizdir yavrularımm yazarken smut yazmamak için çok çabaladım ve başardım 😻 ilk bölümden smut ne demek?? ŞQMALANAPSMAĞSM. oylayıp yorum yapmayı unutmayınnnBAİİİ 💙🦋🫶🏽