Gece Jeon'dan mesaj gelmemişti ve bu benim oldukça canımı sıkmıştı. Birşey yazıp silmiş, üstelik uzun uzun yazıp en sonunda hiç birşey atmadan uygulamadan çıkmıştı. Sabah 5de kalkıp saat 13:23'e kadar bunu düşünmüştüm. Ve şuanda evden çıkmak için hazırlanıyordum. Nereye gideceğim hakkında henüz bir bilgim yoktu ama bar'a gitmeyi oldukçada istiyordum.
Ayakkabılarımı giyip evden çıktım ve parka doğru adımlaya başladım. Telefonumu cebimden çıkartıp Jeon'u aramaya başladım. Evet, dün gecenin hesabını soracaktım o ufaklığa. Bir kaç çalmadan sonra açılmıştı telefon.
"A-alo, tae?'
Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.
"Dün gece ne yazıp sildin Jungo?"
Kook bir kaç saniye beklemiş boğazını temizleyip konuşmasına devam etmişti;
"Günün nasıl geçti p-"
"Jeon, ne yazdın dün gece?"
Jeon yeniden bir kaç saniye bekleyip derin nefesler almıştı.
"Söylemesem"
"Jeon, hadi."
"Sadece bugün bar'a gelebilirmisin diye soracaktım Tae, bugün izin almıştım. Beraber içebiliriz diye"
Jeon'un dediği şeyden hemen sonra yüzüme bir gülümseme gelmişti. Evet bugün tam olarak bunu yapmayı planlıyordum!
"Ah, tabiki Kook, neden olmasın?"
Jeon kıkırdadı.
"Pekala, ne zaman bar'da olmalıyım?"
"Seni alacağım Jeon. Bana evinin konumunu at. Ayrıca, saat 18:30'da hazır ol."
"Hayır kim, kendim geleceğim zaten çok yakın evime.
Dediği şeyi bir kaç saniye düşünerek onaylamıştım onu.
"Peki, dikkatli ol o halde."
"Tamamdır Taee, görüşürüüz!"
Der demez hemen telefonumu kapatıp cebime attım ve hızlı adımlarla tekrardan eve doğru adımladım. Aslında buluşmaya daha vardı ama herşeyi Namjoon'a anlatıp duş almak baya zamanımı alabilirdi.***************************
"Ben bar'a geldim Tae, en sondaki masada oturuyorum."
"Hemen kapının önündeyim kook."
Telefonu kapatıp hızlı adımlarla bar'ın içine girdim. Gelmiş olmama rağmen içinin harika olduğunu henüz yeni fark ediyordum. Gerçekten heryer harikaydı, bira şişeleriyle süslenmiş duvarlar, yukarıdan sarkan sarmaşıklar ve daha niceleri.
Adımlarımı dahada hızlandırarak son masaya doğru ilerlemiştim. Jeon gerçekten çok şık görünüyordu. Üstüne mavi bir t-shirt altına ise mavi bir kot pantolon geçirmişti. Ben ise gözüme gözlüğümü takmış üstüme beyaz bir gömlek ve altımada siyah bir kot pantolon geçirerek kombinimi tamamlamıştım.
'Hoşgeldin Tae!'
'Hoşbuldum Jeon.'
Gülümseyerek beni izlerken sandalyeye yerleşmiş gördüğüm ilk garsona elimi kaldırmıştım.
'Buyrun bayım, ne içersiniz?'
Jeon'a göz kırpıp başımı sallayarak ne içmek istediğini sorduğumda konuşmaya başladı;
'V-votka'
Kafamı sallayarak garsona döndüğümde defterine not alıyordu.
'İki tane Votka alalım biz.'
Garson kafasını sallayarak yanımızdan ayrılmıştı ve bende bütün odağımı Jeon'a vermiştim. Dudağına parlatıcı sürmüştü ve bu onu harika gösteriyordu. Belki de Jeon parlatıcıyı harika gösteriyordur?
Garson Votkalarımızı getirir getirmez Jeon bir yudum almıştı. Ona gözlerimi dikip tek yudumda bitirmiştim koca Votkayı.
Jeon gözlerine inanamıyormuş gibi bakmış ve içkisini eline alarak konuşmaya başlamıştı.
'Onu nasıl tekde içtin Tae?'
İçkisinden bir yudum daha alarak gözlerime bakmayı sürdürmüştü. Dediği şeyi umursamayıp garsondan 4 Votka daha istemiştim. Jeon gözlerini fal taşı gibi açıp içmemi seyrediyordu. Önüme gelen 4 içkiyede bakıp 3 tanesini önüne çekmişti.
'Tae! Çok fazla içiyorsun. Bunları içme, ben çok az içtim'
Diyerek yüzünü büzmüş üzülmüş gibi bir tavırda bulunmuştu onu sandalyemde yayılmış bir şekilde seyrederken Votkanın ikisini içmiş gözleri mayışmış bana bakmaya başlamıştı. Oldukça şirin gözüküyordu.
Ayağa kalkıp sandalyesini yanıma iteklemiş ve ayaklarını bacağıma uzatarak konuşmaya başlamıştı Jeon.
'Teteeee!'
Kaşlarımı çatarak Jeon'a baktığımda dudaklarını büzmüş bana tatlılık yapıyordu.
'Bana bir daha öyle seslenme Jeon Jungkook.'
Jeon tekrardan ayağa kalkıp aniden kucağıma oturmuştu, neye uğradığımı şaşırmış bir şekilde Kook'un gözlerine bakarken ellerim istemsizce kalçasına gitmiş ve kavramıştı sımsıkı.
'Mhmm ufaaak biiir öpücük isteyen sarhoooş, hala istiyorr muuu o öpüücüğüüü?'
harfleri uzatarak söylemesi beni benden alırken söylediği şey hafif oynaşmalarıma sebep oluyordu. Jeon olduğu yerde kalçasını oynatırken hızlı hızlı soluyordum.
'Jeonmhm, burda olmaz.'
Jeon kucağımda ani bir zıplama yapıp biraz daha ileriye gittiğinde tam sikimin üstünde oturuyordu. Dudaklarını yaklaştırıp bir anda hırçın bir şekilde öpmeye başladığında bende ona karşılık veriyordum. Beni öperken kalçasını oynatması ani yükselmelerime neden oluyordu. Jeon'un kalçasından daha sıkı bir şekilde kavrayıp kucağımdan indirdiğimde mızmızlanmaya başlamıştı.
'Amaaaa ben seni istiiiyooruuummmm teteeee!'
Jeon'un hitabına karşın dudaklarına sımsıkı yapışarak geri çekildim. Cebimdeki elime geçen 4000 lirayı masaya koyarak Jeon'u kucakladım ve adımlarımı bar'ın çıkışına doğru yönlendirdim. Bardan çıktığımız an arabanın kapısını açarak arka koltuğa geçtim ve kapıyı kitledim.
'Taaeeeeehyuuujjjjnnngg!!'
'Hm'
Jeon kucağımda sürtünmelerine devam ederken saçlarımı çekiştiriyordu. Gözlerine bakıp onu kucağımdan kaldırdığım anda altındaki kotunu çıkartmıştı. Gözlerim Jeon'un iç çamaşırından bile görünen erkekliğine gittiğinde Jeon suratı kızarak gözlerini kaçırmıştı. Jeon'un üstümden kalkmasını fırsat bilerek üstümdeki gömleğimi çıkartmış kotumuda bir kenara fırlatmıştım Jeon beni seyrederken ön koltukları geriye çekip ikimize büyük bir alan bırakmıştım. Jeon'a odağımı verdiğimde çoktan altındaki çamaşırı çıkartmış üstündeki t-shirti kenara koymuş şekilde beni seyrediyordu. Gözlerim önce vücuduna sonra erkekliğine kaydığında Jeon hafif bir şekilde gülümsemiş ve mayışmış bir yüz ifadesiyle konuşmaya başlamıştı;
'Mhmm gir içiimee Tete.'
Jeon'a bakarken içimdeki şeytan dayanamayıp elimi boxer'ıma götürüp indirmişti. Karşımdaki ufaklık sikime bakarken aniden kucağıma çekmiş ve üstüne oturtmuştum.
'MHM! TAE!'
Jeon'u umursamayıp kalçasından tuttuğum anda gel gitlere başlamıştım. Kook çığlık atarmışçasına acı ve zevk çığlıkları atarken ben çılgın gibi daha da hızlanıyor ve daha sert giriyordum içine. Jeon'un gözleri dolarken gece sonunu hiç umursamadan gel gitlerimi devam ettiriyordum.
Bu çocuk beni delirtmişti.
Sikim onun içini hak ediyordu.
'A-ahh Tae.'
'Bebeğim, dayan'
'D-daha hızlı'
Kaşlarım çatılırken ona yetersiz geliyorum hissiyle daha da hızlanmıştım Jeon neredeyse artık çığlık atıyordu ve ben ise çığlıklarını zevkle dinliyordum.
'Siktir, boşalacağım Jeon'
Jeon dediğim şeyi duyar duymaz boynumdan tutunarak kendini havaya kaldırmış ve yanımdaki koltuğa uzanmıştı.
Gözlerindeki yaşları silerken hala inliyordu. Ben ise kendimi koltuklara bırakırken içimden kendime çok pis küfürler ediyordum. Arabayı kirletmeme rağmen bu zevke değerdi düşüncesini sunarak kafamı Jungo'ya çevirdim yattığı yerden beni seyrederken onada yardımcı olmam gerektiğini anlamış, olduğum pozisyonu değiştirerek ağzımı Kook'un erkekliğine hafifçe yerleştirmiş ve dilimle daireler çizmeye başlamıştım. Jeon saçlarımı çekiştirirken zevk inlemeleri sunuyordu. Erkekliğini tamamen ağzıma aldığımda gözlerini açmış beni seyretmeye başlamıştı.
'Ahh taemmhmm, dişlerini değdirmjm'
Ağzımla Jeon'a s@kso çekerken dahada hızlanmıştım ve fark etmeden dişlerimide değdirmiştim. Jeon yaklaşık 3 dakika daha inlemelerine devam ettikten hemen sonra hafif bir çığlık attı.
'AAAHM TTAE! a-aynı şey.'
Demek istediğini bir kaç saniye sonra anlayıp ağzımı çekmiş bu sefer erkekliğini elimde tutuşturarak gel gitlere başlamıştım. Jeon hafif hafif inliyor, ve kendini bırakıyordu. Elimi Jeon'un erkekliğimden çektiğimde yorgun bir halde olduğum yerde yayılmış nefes nefese arabanın içini yokluyordum.
Jeon Jungkook beni bitirmişti.YWGAGAGWGAGA NE YAZDIM BEN LAN 😨😨😨 NE YAZDIRDINIZ BANAA 😨😨😨😨😨😨 CILDIRIYORURMRMM WGAGWGAGAG UMARIM BEGENİRİSNİZ OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYONNM 😭😭🦋🫶🏽
BAİİİİ ✋🏼💋🦋