"Hastanın yakınları siz misiniz?"Söyleyeceğim şeyin yarım kalmasıyla başımı sağa çevirdim ve doktorla karşılaştık Bora benim önüme geçip
"Evet biziz"
"Geçmiş olsun öncelikle,Pınar hanımın ameliyatı biraz zorlu geçti kafasını çok sert çarpmış beyin kanaması geçirdi ama uzun uğraşlar sonucunda durdurduk hastayı yoğun bakıma alıcaz ve hâla maalesef ki hayat tehlikesi sürüyor ama çok büyük bir tehlike değil o yüzden fazla korkunuz olmasın"
"Görebiliyor muyuz peki?"-Bora
"Henüz normal odaya geçmediği için göremezsiniz ama biraz bakalım durumuna ona göre normal odaya geçip geçmeyeceğine karar veririz tekrardan geçmiş olsun"
"Sağolun"dedim bir süre sonra üçümüzde oturmaya karar verince yan yana olan üçlü koltuğa oturduk yaklaşık 5 dakika sonra Pınar çıktı... üçümüzde ayaklandık ve hiç bir şey demeden sadece suratına bakıyorduk Pınarın...perişan olmuş gibiydi sanki ameliyatı canı acıya acıya o ayıkken yapmış gibilerdi yüzümü Boraya çevirdim dolmuş gözlerle mahvolmuş bir şekilde Pınara bakıyordu Rüzgar onu teselli edermişçesine kollarını açtı ve Borada bunu bekliyormuş gibi hemen kollarının arasına girdi duygusallığı arttı ve ağlamaya başladı
"Şş tamam geçti oğlum üzülme"-Rüzgar
"Bir şey olmayacak demi Pınara"
"Olmayacak kardeşim olmayacak sağlam bir şekilde çıkacak ve kavuşacaksınız bak Rüzgar söyledi dersin"
Bora o an Rüzgara daha sıkı sarıldı"İyi ki varsın kardeşim"
"Sen de kardeşim sende"
Bir anda Rüzgarın kollarından ayrılıp bana sarıldı! Hiç beklemiyordum sanki Pınardan kalan tek şeymişim gibi özlemle sarıldı ilk başta ellerim havada kalsada sonra ellerimi beline doladım biraz zorlanıyordum çünkü Bora benden çokca uzundu bunu fark etmiş gibi biraz eğildi ve daha rahat sarıldım Boradan pek haz etmem ama ikimizinde canından bir parça eksilmiş gibi üzgünüz onun aşık olduğu kız benimse uğruna canımı feda edebileceğim arkadaşım,dostum,kardeşim..arkadan Rüzgarla gözlerimiz çarpıştığında bana anlayışlı bir şekilde göz kırptı bende samimi ama kırık bir gülüşle cevabımı verdim ona.Bir süre sonra Bora benden ayrıldı sonra şunları söyledi"Bir şey olmayacak"
Göz kırptım"Bir şey olmayacak"dedim
"Söz mü?"diye sordu
"Söz Bora söz,Ece sözü"
Gülümsedi,gülümsedim.Daha sonra Pınarın yoğun bakıma alındığı yere doğru ilerledik en azından camın önünden görebiliyorduk onu her yerinde ipler bağlanmış,kafası sarılı,kollarında serumlar.. Onu böyle görünce içim parçalandı Borada da aynı durum olmuş olmalı ki sanki ona bunları yapan cammış gibi cama çok sert vuruyordu kırılsada Pınara kavuşsak der gibi.Yumruklarının şiddeti artarken"Tamam Bora sakin ol camı kıracaksın şimdi bu hiç kimse için iyi olmaz" dedim
"Benim için olur"
"Nasıl yani?"
"Basbaya, bir şeyleri yumruklamak kırmak dökmek istiyorum belkide Pınara bunu biri yaptı ama biz hiç bir b*k bilmiyoruz anasını satayım!"
"Ya tamam sakin kal sen yinede Pınar uyanınca ondan öğrenirsin" dolu gözlerle başını bana çevirdi
"Evet,uyanınca ona sorarım"
"Uyanınca"kelimesinin altını çize çize bastıra bastıra söyledi gözlerim doldu koridorun sonunda durmuş birbirimize dolu gözlerle bakıyorduk.Bu kadar çok şeyin üstüne ve süresini bilmediğim ağlamam yüzünden lanet olsun ki uykum çok geliyordu arada sırada gözlerim kapanıyor,sürekli esniyordum.Bunu fark etmiş olmalı ki Rüzgar yanıma geldi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kolej Aşkı
Teen FictionKüçük yaşta annesi ve babası ayrılan Pınar'ın aile konularından hiç yüzü gülmemiştir.Yılda ikisiylede epi topu 1 kez görüşen Pınar aslında içten içe boşluk olduğunu anlıyordu.Ailesi ona maddi tüm imkanlar vermiştir ama sevgi verememiştir... Ta ki ha...