you can't go||sunki

0.9

"seonwoo! seonwoo uyan!!"

riki telasla yanında uyuyan cocugu sarsıyordu.

"ah ne oldu riki?"

uyku sersemi konustu seonwoo.

"telefonun calıyor ve kafeyi acman lazımdı simdiye. gec kaldın."

"cidden mi? telefonumu versene."

seonwoo riki'den telefonunu aldı. arayan riki'di arkadası olan. takayama riki.

"efendim riki-ya. evet biliyorum. riki'nin yanındayım ben. bugünlük sen idare etsen kafeyi olur mu? noonayı da al yanına. tamam. yok hayır endiselenme. tamam görüsürüz. sagol."

riki saskın saskın bakıyordu. seonwoo bakıslarını farketti ve acıklama yapmak icin dogruldu.

"evet sanırım biraz sasırdın. evet arkadasımın adı da riki."

"nasıl ya? sen o gün o yüzden mi adımın riki olmasına sasırmıstın?"

"eh evet. kuzeninin adı da riki. 3 riki bir araya gelmelisiniz. sizi arkadasım riki ile tanıstırmalıyım."

riki hafif bi güldü.

"tuhaf bir bulusma olur. ama deneyebiliriz."

"riki, seonwoo uyandınız sanırım. kahvaltı hazırladım hadi gelin."

harua asagıdan sesleniyordu.

"geliyoruz harua. seonwoo bana yardım eder misin?"

riki yürümekte biraz zorlanıyordu. seonwoo riki'nin bir kolunu omzuna attı ve belinden sardı kolunu. beraber asagı indiler.

"kafeye gidersin sanıyordum seonwoo."

"ben o isi riki'ye kitledim ya."

harua anlamlandıramaz gözlerle bakıyordu. seonwoo bir an söyledigi seyi düsündü ve güldü.

"arkadasım olan riki. yanımda oturandan bahsetmiyorum."

"ne kadar cok riki varmıs ya."

riki gözlerini devirdi.

"aynen baya popüler bir isim."

kahvaltıdan sonra harua seonwoo ve riki'yi bas basa bırakmak icin evden ayrıldı. seonwoo da riki'ye yardım etti. beraber salona gecip oturdular.

"ne yapmak istersin riki?"

riki'nin aklına hep telefon konusmasında arkadasına riki-ya demesi geliyordu. acaba ona da bir gün öyle seslenir miydi?

"riki?"

"efendim? sey bilmem sen ne istersin?"

"film izlemeyi sever misin?"

"cok. hangi filmi izlemek istiyorsun?"

"yeni bir film cıkmıs. onu acayım"

"olur."

seonwoo o gün tüm gününü riki'ye ayırdı. bir bebek gibi ilgilendi onunla. sanki yıllardır tanısıyor gibiydiler. ikiside aynı seyi hissediyordu. sanki eksik parcaları tamamlanıyordu. birbirlerini tamamlıyorlardı.

seonwoo bu sefer aksam cok gec olmadan evden ayrıldı. önce harua'nın gelmesini bekledi ama.

"görüsürüz riki-ya. dikkat et kendine."

"tamam. görüsürüz seonwoo. tekrar gel. olur mu?"

"gelirim elbette!!"

seonwoo evden cıktı. riki ise mutluydu. riki-ya demisti. seonwoo riki'yi kendine yakın görüyor demekti bu. harua riki'ye yardım etti ve yukarı cıkardı.

"hey! bu ne mutluluk riki? yüzünde güller acıyor."

"bana riki-ya dedi harua. riki-ya dedi."

seonwooxriki

riki
nerdesin sen ya
öldüm meraktan

seonwoo
eve yeni girdim simdi
off ne gündü var ya

riki
anlat.

seonwoo
bize gel anlatayım
cok yoruldum ben gelemem

riki taki olarak degistirildi

taki
tamam geliyorumm
(okundu)