𝐀𝐒̧𝐊 𝐕𝐄 𝐈̇𝐍𝐓𝐈̇𝐊𝐀𝐌★

-42: İşin sonu~

2 saat sonra

Saat çoktan 7 olmuştu ve satellite ise hala cobranın uyanmasını bekliyordu. yatağın başına kafasını koyup biraz kestirmek istemişti

1 saat sonra

Cobranın mıhlamaları ve önüne ve arkasına dönmesinden uyanmıştı satellite...

O uyanmadan önce uyanıp biraz onu izlemişti ama cobra uyanmamıştı 

Masasının önüne geldi ve cobranın bazı belgelerine bakmaya başlamıştı

"Ad/Soyad: Kim Cobra/ SMİTH

Doğum tarihi: 08.06.1995

Irk/ Cinsiyet: Güney Kore / Erkek"

"Cobranın belgelerine neden bakıyorsun?" 

Birden kalın ve uyarıcı tonda olan bir ses dolmuştu kulaklarına, kafasını kaldırıp baktığında bunun darkness olduğunu görmüştü

Sat: ah- darkness burda ne arıyorsun?

Dark: peki sen cobranın belgelerinde ne arıyorsun?!

Sat: öylesine göz gezdiriyordum işte,hem cobra benim arkadaşım değilmi? belgelerdeki bilgilerin çoğunu ve daha fazlasını ise biliyorum zaten?

Dark: tamam o zaman bakma.

Sat: off darkness.herneyse-

Dark: nasıl gidiyor durumlar?

Demişti o buz gibi sesiyle

Sat: N-normal bir şekilde uyuyor yani ne sorun olsun

Darkness cobranın başucuna çöküp ateş ve nabzını ölçtükten sonra;

Dark: ah bebeğim benim.. nasılda tatlı uyuyor.. offf.. neyse../ hmhm tamam teşekkürler. 

Deyip soğuklukla çıkmıştı yine odadan

Onun çıktığı anda ise myth gelmişti

Myth; napıyosunuz?

Sat: normaliz işte ne olsun

Myth cobranın ateşini ve nabzını ölçtüğünde yüzünde ufak bir gülümseme belirmişti

Myth: ateşi düşmüş ve nabzı iyi şükürki

Sat: şükür..

Myth; senden naber?

Demişti boynuna kollarını dolayarak

Satellite ise ellerini mythin beline koyarak;

Sat: aynı işte takılıyorum

Myth: hmm..

Sat; peki sen?

Myth: seni özledim meleğim..

Sat: bende seni güzelim..

Dudakları birbirini kısa bir süreliğine bulduktan sonra geri ayrılıp bir koltuğa oturup sohbetliyorlardı

Myth: neyse artık gitmem lazım bebeğim, güle gülee

Sat: tamam görüşürüzz

---☆--☆--☆---

Saat neredeyse 8;30'a yaklaşıyordu ve işlerinin çıkış saatide.ama cobra hala uyanmıyordu ama uyanmaya yakındı,belli oluyordu..

Satellite ise sıkılıp herzaman yaptığı gibi yine cobranın uyuduğu yerin yanına,yere oturup kafasını koltuğa koyarken kapalı gözlerine bakıyordu ve nedensiz şekilde ona yalvarışlardı düşmüştü aklına...