Yıllardır bırakmaya çalıştığım alışkanlığım yine beni rezil etmişti. Yetimhaneye ilk geldiğimde de aynısı olmuş ben rezil rüsva olmuştum. O gün yanına yattığım kişi J hope adlı bir hyungtu. "Sen kimsin?" sorusunu daha fazla bekletmeyeceğimi fark ettim ve "Jin ben kim seokjin." dedim. "Neden benim yatağımda yattın?" dedi. Bunu cevaplamak istemiyordum. "Sorgu da mıyım?" dedim. "Bak odamda ne işin var bilmiyorum ama yanlış geldin sanırım." dedi. Yatağıma oturdum ve onu baştan aşşağı süzdüm. Uzun boyu vardı. Bir seksen beş civarı falan olmalıydı. "Hayır ben artık burda kalıyorum." dedim. "Senin adın ne?" dedim. "Namjoon!" dedi ve ayağa kalktı. "Kaç yaşındasın?" dedi "20!" diye cevap verdim. "Hangi ay doğumlusun?" dedi. "Mayıs!" dedim. "Senden büyüğüm." dedi."Kaç yaşındasın ki?" diye sordum aynı yaşta gibiydik. "20!" dedi. "Nasıl büyük oluyorsun o zaman?" dedim. "Mart doğumluyum." dedi.Sonra da "Hızlı olmazsak geç kalıcaz!" dedi. Hemen okul için hazırlandım.
OKUL
NAMJOON
Jinle pansiyondan çıkmış okula doğru ilerliyorduk. Jin elini cebine koynuştu. Üşüyor muydu acaba. "Üşü- yormusun?" diye sordum. "Biraz." diye cevapladı. "Bu havada!" dedim dediğine karşı. "Kansızlık var bende!" diye cevapladı. "Bu havada üşüyorsan şanlı olmalısın!" dedim. Aynı sınıftamıydık. Gerçi tek boş yer olan sınıf bizim sınıftı. Bi dakika tek boş yer benim yanımdı. Sırama oturdum. Cam kenarında oturuyordum. Oturacak yer bulmak için etrafta gözünü gezdiren Jin'i yanımdaki boş sıraya çektim. Çok geçmeden Hoca sınıfa girdi. Hadi be sabahın köründe felsefe mi işlenir. Hoca konuşmaya başlayınca kafamı masaya vurup gözlerimi kapattım. Uyumayacaktım sadece gözlerimi dinlendirecektim. Hocayı dinliyordum çünkü notlarımı yüksek tutmam lazımdı. Mükemmeliyetçi bir ailem vardı ve benim her dalda mükemmel olmamı istiyorlardı. Bu zamana kadar zorla istemediğim ve işime bile bir sürü kursa gitmiştim. Bu sene pansiyonda kalarak kurtulmuştum ailemden. Kendime söz vermiştim büyüdüğümde asla ailem gibi olmayacaktım.
Jin
Konunun başını kaçırdım için hiçbir şey anlamıyordum. Anlamaya çalışsamda olmuyordu. İşe yaramayacağını anlayınca oturup Namjoon'u izlemeye başlamıştım. Bu sabah feci rezil olmuştum. Sert görünsede alaycı bir kişiliği vardı. Bunu bu sabah rezil olarak öğrenmiştim. Teneffüs zili çalınca bizimkilerle olan grubumuza girdim. Bizim minikler kavgaya başlamıştı bile.
=ŞEYTANIN UŞAKLARI=
Kaplan Tea:
Kookkkk yanındaki kız kimdi çabuk cevap ver!
Tavşan Kook:
Tea valla tanımıyorum yeni gelmiş kantinin yerini sordu.
Kaplan Tea:
Bahçede onlarca insan varken neden sana sordu kook?
Tavşan Kook:
Ay cazibem sen nelere kadirsin?
Cazibeme kapıldı belkide senin gibi olamaz mı?
Kaplan Tea yazıyor
Kaplan Tea çevrim içi
Kaplan Tea yazıyor
Tavşan Kook:
Bende öyle düşünmüştüm!
Siz
Ben bugün tanımadığım birinin yanında uyandım
Rezil rüsva oldum şimdi sıra arkadaşıyız
Kaplan Tea yazıyor...
Tavşan kook yazıyor...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
