Başlangıç

13 3 4
                                    

İkinci kurgumla karşınızdayım. 👋

Kitaplarımın sadece hayal ürünü olduğunu bilmenizi isterim asla kitabımın çıkmasını yayınlanmasını istemiyorum sadece canım sıkılıyor bir anda düşüyor bu iki kurgu

bu iki kurgudan başka yazarmıyım bilmiyorum ama ilk kitabım Gerçekler Gün Yüzünde de baş karakterimiz Lara Gündoğdu geçiyor 18. bölümde

Başlama tarihiniz?

bunu okuyorsanız diğer kitabıma da bir şans verin o kitabım karışık bir kurgudur anlamanız uzun sürebilir

her zamanki gibi bu kitap senin için

AYİ

en büyük destekçim teşekkür ederim.

:)

Geçmişten bir kesit:

Daha iki aylık bebeğin üzerinde kurulan bir kumar. Ne zamana kadar devam edebilir?

Üç aylık bir bebek çöp konteynırının yanında bulunuyordu. Bebek kundaklanmış bir şekilde uyukluyordu. Huzurla...

On yaşından küçük erkek bir çöp toplayıcısı bu bilinmedik ıssız mahalleye girer. Çocuk korkuyordur ama işi budur. Başka yapacak şansı yoktu. Çocuk ilerleyip sokaktaki tek çöp konteynırına ulaştı.

Çöp konteynırının çevresi siyah dolu poşetlerle çevriyildi. Başına geleceklerden habersiz önünde duran siyah dolu poşete ulaştı.

Büyük poşetin ağzını açıp içine baktığında derin bir yutkunma ve korkuyla poşeti kapattı. Olamazdı değilmi? Poşetlerin içinde parçalanmış insan etleri olamazdı?

Çocuk buralarda durmak istemiyordu. İlerleyip konteynırın sağındaki poşete bakmak için adım atmaya çalıştı. az önceki poşette gördükleri korkutuyordu.

Yapacak başka birşeyi yoktu poşetlere bakıp üç parça birşey bulup yanında taşıdığı beyaz büyük sepete atacaktı. Sonrasında ise patrondan azar yememek için kartonuna oturacak bulduklarına bakacaktı.

Kendinden güç alarak "hadi yapabilirsin Ayvaz," diyerek kendini telkin ederek yaklaştı. Çöp poşeti görüş alanına girdiğinde gördükleriyle kaşları çatıldı.

Bir bebek vardı. Kundaklanmış huzurla uyuyan. Bir kız çocuğu. Ayvaz ilerleyip kundaktaki bebeği dikkatlice aldı. Bebeğin teni biraz soluktu Ayvaz bebeğin suratını açıp baktı.

Çok tatlı bir kızdı. Burnu küçücük ama dümdüz, saçları siyah ama tek tük, dudakları ise kıp kırmızı kan rengindeydi. Bir bebeğe ruj sürmek gibi birşey olmadığı için doğuştandı.

Ayvaz ne yapacağını bilmiyordu. Küçük elleriyle bebeğin yanaklarını okşadı. "Kim attı seni böyle?" Bebek mırıldandı. Ayvaz'ın yüzünde tatlı bir tebessüm oluşurken bebeğin güzelliğine hayrandı.

Küçücük bir bebek nasıl bu kadar güzel olabilirdi? Ayvaz nasıl bırakıp gidecekti bu küçücük şeyi?

Bırakmak istemiyordu ama bırakmakta istiyordu. Patron görürse kıza el koyardı. Ne yapacaktı? Ayvaz kızı bırakmak istemiyordu.

Vakit KaybıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin