2

10 2 0
                                    

Hellooo nasılsınız aşklarım?

Nasıl gidiyor bilmiyorum bence sarıyor gibi ya

Neyse fazla oyalamayacağım

-Soliita- bu yazarın büyümesi gerek bence bir destek verin derim iyi okumalar

AYİ

:)

Doğu Deniz, fazla kaslı olmayan bedeni normal bir erkeğe göre iyi bir vücudu vardı. Kaslı olmadığını düşünüyordum ama ta burdan gördüğüm kaslı göğüsleri buna engeldi. Egoistin tekiydi bazen kim bu adama katlanır ki diye düşünmeden edemiyodum.

Bize gösterdiği yüzü çok farklıydı ama değer verdiği kişilere de aynı olduğunu düşünüyordum.

Bir insan ne kadar itici olabilir ki?

Karşınızda o sınırları aşmış olan Doğu Deniz.

Sırıtarak lenslerine baktım. Gözlerini sevmediğini biliyordum. Benim gibi farklı renk lens takıyordu. Gerçek rengini bilmiyordum. Şuan lensleri sarıydı.

Alayla "senden korkan senin gibi olur Doğu" burnunu kırıştırdı. "Ne bu ilk okuldamıyız?" kaşlarımı çattım. "Senin seviyene ineyim dedim."

Sinirlendiğini biliyordum ama sırıttı. "Kendi seviyeni buldun desene, inemene gerek yoktu zaten oralardasın" Göz devirip merdivenlerden inmek için adımladım.

Bu sırada abim kolumdan tutarak "gitme bırak siktir olup gitsin," başımı sağa sola sallayıp sırıttım. "Gitmeden bir eğleneyim abi," gülümsedi ardından elini bileğimden çekip kollarını göğsünün altında birleştirdi.

Bende abime sırıtarak Doğu Deniz'e baktım. Abimle bu işlerde çok iyi anlaşıyorduk çünkü onun olduğu kavgada ben geçer çekirdek çitler ve karışmam benim kavgalarımda da abim öyleydi.

İşler daha beter olacağı zaman ayırmaya kalkışırdık. Onun dışında bu hallerimizi sırıtarak izlerdik. Tam benim kafadan bir abim olması çok güzeldi işte.

Derin bir nefes verip merdivenlerden geri indim. "Doğu Deniz oyun istiyor sanırım." Yanına ulaşıp karşısında kollarımı göğsümün altında bağladım. "Seviyene indim. Az önce sesin gelmiyordu. Ne diyeceksen şimdi de."

Sırıtarak boynunu sağa sola eğerek kıtlattı. Sinirlendiğinde aynı hareketler yapar olmuştu. Ardından alt dudağını ısırıp bıraktı.

Aynı haliyle "Kaçak oldun herhalde küçük fare," senin küçük fareni demek isterdim ama onun yerine protez tırnaklarımı boğazına geçirerek bedenini arabaya daha çok yasladım.

Boğazını uyarı amacıyla sıktım. "Benim işlerim ne seni ilgilendirir ne de bir başkasını! Sakın bir daha karışmaya kalkışma! Ayrıca bana bir daha o kelimeyi kullanırsan bu yaptığım az kalır!"

Sesim yüksek değildi aksine alçak ve sertti. Tehditlerim ve boğazında ki elime rağmen sırıttı. "Haşin küçük faremiz fazla sertmiş."

Vakit KaybıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin