sana ihtiyacım var -chaelisa

9

Hastaneden ayrıldığımızın üzerinden üç hafta geçmişti. Üç hafta boyunca rosé yalnız hissetmesin diye hep yanında kaldım. Yanında olduğumu belli etmek için bir an bile ondan ayrı kalmadım.

Rosé her şeyin üstünden geldiği gibi hastalığının da üstünden gelmişti. Artık yürüyebiliyordu. Bu onun için zor olsa da her zaman ona yardım etmiştim. Bu yardımım onun için olumlu sonuçlanmıştı.

Annemden hiç ses çıkmamıştı bu üç hafta boyunca. Ne kadar güzel bir zaman geçirsem de içimdeki o korkuyu sürekli hissediyordum. Her an annem gelecekmiş gibi geliyordu.

Sürekli birlikte gideceğimiz yere ben karar verip ayarladığım için rosé, bugün her şeyi kendi planlayacağını ve bana sürpriz yapmak istediğini söylemişti. Karşı çıkmadım ve sürprizini bozamamak için hiçbir şeyi sorgulamadım.

Meleğimin güzel sesini duymam ile beraber arkama döndüm. "Sevgilim!"

"Efendim?" diye cevapladım yanına doğru giderken.

Hiçbir şey söylemedi ve sadece benim ona doğru ilerlememi seyretti. Yanına gittiğimde kollarımın arasına aldım güzel bedenini. Daha sonrasında dudağına bir öpücük kondurdum.

"Ya!" tatlı bir şekilde bağırdı. Yanakları kızarmıştı.

Elimden tutup beni arabaya doğru çekiştirdi. Kapıyı açıp arabaya binmem için arabayı işaret etti. "Buyrun bayan manobal. Sevgiliniz tarafından çok sevildiğinizi unutmamanızı umuyorum."

Gözlerine baktım ve gülümsedim. "Ne kadar güzelsiniz bayan park. Sevgilimin beni sevdiğini hiçbir zaman unutmayacağım."

Arabaya bindim ve sevgilimin de binmesini bekledim. Sevgilimin binmesiyle araba hareket etmeye başladı. Heyecanlı bir şekilde sevgilimin beni götüreceği yere hızlı gitmeyi umuyordum.

yazar'dan

Gelecekleri konuma geldiklerinde araba durdu. Rosé arabadan hızlıca inip sevgilisinin kapısını açtı.

"Hoşgeldiniz bayan manobal." dedi hâlâ alaycı konuşmalarını sürdürerek.

Lisa karşılık olarak, "hoşbuldum bayan park." diye cevap verdi.

Ikisinin de yeşillik alanda birbirlerine bakışmasını bozan ürkütücü sesle beraber lisa, sevgilisini korumak amaçlı rosé'nin önüne geçti.

"Vay be lisa, demek sevgilini bu kadar çok seviyordun ha?" lisa'nın annesiydi, lisa'ya seslenen.

Lisa'nın hiç beklemediği bir anda belirmişti annesi. Lisa üç hafta boyunca her anına dikkat ediyordu, her an karşına çıkabilir ihtimali olduğu için.

Şimdi olmamalıydı, şu an olamazdı diye düşünüyordu lisa.

Lisa'nın arkasında saklanan sevgilisi ise telaşlı bakışlar ile etrafa bakınıyordu. Lisa ise sevgilisini annesinden korumak için önünden hiç ayrılmıyordu.

Lisa annesine sinir dolu bakışları ile seslendi. "Neden geldin?"

"Sen gelmediğin için ben gelmek zorunda kaldım."

Annesinin arkasındaki bir kaç korumaya döndü lisa'nın gözleri.

Lisa'nın aklına takılan bir soru vardı 'burada olduklarını nereden biliyordu?'

Bir kaç dakika oluşan sessizlikten sonra annesinin bakışları bu sefer lisa'nın gömleğini sıkıca tutan rosé'yi buldu.

"Ah, rosé." Annesinin rosé'ye seslenmesiyle lisa anlamsız bakışlarıyla baktı annesine.

Annesi konuşmasını devam ettirdi. "Lisa, haberin yok değil mi? Rosé sayesinde buradayım. Eğer sevgilin olmasaydı ve sana böyle bir tuzak kurmasaydı burada olamazdım."

Adımları iki aşık bedenin yanına yaklaştı. "Gerçek sevgi bu mu lisa? Ha? Bunun için mi benden gelecek tüm zararları göz önünde bulundurdun. Ah, benim saf kızım. Hiçbir şeyin farkına varmıyorsun."

Lisa daha fazla annesini dinlemeden arkasında duran sevgilisine döndü.

"Lisa, ben." Rosé'nin konuşmasına izin vermedi.

"Rosé, bana tuzak mı kurdun?" Gerçek olup olmadığını sevgilisinden duymak istiyordu. Bir yandan da olmamasını umuyordu. Rosé olmazdı. Sevgilisi olamazdı.

"Lisa, bak-" rosé ısrarla açıklama yapmaya çalışsa da, Lisa sadece ondan sorusunun cevabını bekliyordu.

Bu sefer sesini yükseltti lisa. "Rosé, bana tuzak mi kurdun?"

Rosé tutamadığı gözyaşları içinde sadece kafasını sallayabildi.

Lisa inanmak istemiyordu ama sevgilisi inkar bile edememişti. "Inanmıştım." dedi lisa, hayal kırıklığı ile.

Sonrada korumaların yanına gelmesi ile korumaların onu tutmasına izin vermeden annnesine ait olan arabaya bindi.

Bir süre sonra lisa ve annesi oradan uzaklaşmıştı. Geriye sadece sevgilisini bu sefer kendisi kaybeden rosé kalmıştı. Bu sefer her şey kötü sonlanmıştı.