10

267 29 59
                                    

"arkadaşlar brock yok lan!"

colt'un bağırışı ile uyandığımda etrafımda olan bitenleri kavramakta biraz zorluk çekmiştim. mesela colt'un etrafta koşuşturup koltukların altına bile brock var mı diye bakması, gus'ın yanımda oturmaması ve şu an kafamın fang'in omzunda olması gibi.

bir dakika ne.

"ah uyanmışsın sonunda. gece geç uyudun sanırım yol boyunca uyudun çünkü."

kafam hala fang'in omzundayken kafamı biraz kaldırıp ona baktım ve konuştum.

"gus nerede ve sen neden burada oturuyorsun?"

"gus çok fazla bağırıyordu ve yerinde durmuyordu zaten. senin rahatsız olacağını düşünüp yer değiştirdi- colt napıyorsun lan?"

"ya kanka brock yok amına koyayım. komik bir video gösterecektim bir baktım çocuk yok. acaba mola verdiğimiz zaman benzinlikte mi unuttuk?"

"colt, benzinlikten çıkalı 10 dakika oldu ve sen bunu şimdi, sadece bir video göstereceğinden dolayı mı farkediyorsun?"

"evet öyle olmuş biraz…"

"lan salak mısın git şoföre haber ver geri dönüp alalım çocuğu."

brock'u almış ve sonunda sorunsuz bir şekilde otele varabilmiştik. şimdi ise hoca odalar için bizi üçer kişilik gruplara ayırıyordu.

leon, brock ve ben aynı odada; sandy, colt ve gus aynı odadaydı. leon ve sandy hocaya aynı odada kalmak için yalvarmıştı fakat hoca izin vermemişti.

chester ve fang'te aynı odadaydı fakat onların odasındaki üçüncü kişinin kim olduğunu bilmiyordum.

"bu valizler niye bu kadar ağır ya?"

"ben senin için taşırım güzelim." leon sandy'nin valizini taşıma bahanesi ile kendi valizini taşıma görevini bize bırakıp gitmişti.

brock ile beraber odamıza doğru çıkarken bana benzinlikte nasıl hemen oradaki çalışanlarla arkadaş olduğunu hatta orada birkaç arabanın benzinini doldurduğunu falan anlatıyordu. dediğine göre orada çıkacak olan bir yangını bile önlemiş fakat gerçekliği tartışılır bi konuydu bu.

sonunda bu sohbetin sonuna geldiğimizde odaya da gelmiştik. odada bi ikili bir de tek kişilik yatak vardı.

brock ile taşıdığımız valizleri bir köşeye koyduktan sonra ben çift kişilik yatağa brockta tek kişilik yatağa oturmuş ve biraz dinlenmiştik.

bir süre sonra leon aniden yanımda belirmişti ve ben o an neredeyse kalp krizi geçirmiştim.

"görünmez falan mı oluyorsun sen amına koyayım her seferinde görünmeden yaklaşıyorsun yanıma. kapıdan ses gelmeden nasıl içeri girdin onu da anlamadım ama neyse."

"kapıyı açık bırakmışsınız salaklar sizi. o yüzden ses gelmedi."

"en son brock girdi odaya ben açık bırakmadım." brock leon geldiğinden beri ilk kez başını telefondan kaldırıp bize baktı ve konuştu.

"yalancı oç."

"oç mu?"

"evet orospu çocuğu demeye üşendim."

"anlıyorum..."

bir süre aramızda sessizlik oldu. leon başımda dikiliyordu öylece.

"ne dikiliyorsun lan?"

"kanka yataktan gitmeni bekliyorum."

"niye amına koyayım?"

"e yatacağım işte."

"yanıma yatsana mal mısın?"

"kanka evliyim ben olmaz…"

"leon, brock'la ikimiz tek kişilik yatakta mı yatalım ne saçmalıyorsun."

"iyi be brock kalksın o zaman tek kişilik yatağa ben yatacağım."

konuşmamızı duyan brock itiraz etmeden tek kişilik yataktan kalkıp yanıma geldi ve leon sonunda konuşmayı kesti.

"oğlum seviyorsan açılsana."

"ah hayır bu çok utanç verici hem onun benden hoşlanıp hoşlanmadığını nereden bileceğim. ya beni reddederse ve dalga geçerse? bir dakika ben ondan hoşlanıyor muyum ki? of yardım edin ya ağlayacağım şimdi."

"edgar sen farketmesende bence ondan hoşlanıyorsun. şu an bunu konuşmamız bile bunu kanıtlar nitelikte değil mi sence?"

"şey sanırım haklısın. lan dur bi sen böyle ciddi konuşabiliyor muydun."

"e herhalde abla."

"ya bi iki dakika ciddi kal brock."

"üf tamam ya."

"ee şimdi napmalıyım."

"kanka odasına git dudağına yapış."

"hemen nazar değdirdim sana galiba. az önceki ciddi haline geri döner misin lütfen. bu bir emirdir."

"ne oğlum ben gayet ciddiyim git odasına konuş işte her şeyi biz mi öğretelim be?"

"of tamam be gidiyorum o zaman ben."

"siktir git."

ona dil çıkartıp gitmek için kapıyı açtığım sırada leon konuştu.

"lan nereye göt?"

ona cevap vermeden odadan çıkmıştım fakat arkamdan brock'un 'kanka fangar gerçek oluyor' dediğini duymuştum. umursamadan yoluma devam ettim.

odanın yakınlarına geldiğimde chester'in birisi ile dışarı çıktığını görmüştüm fakat odalarındaki diğer kişidir diye düşündüm. bu benim işime gelirdi çünkü şu an fang odada yalnız olabilirdi.

odanın önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklattım.

yıne sacma bı bıtırıs oldu herneyse
bu bolum pek ıcıme sınmedı ama umarım sız begenmıssınızdır

bu bolumude gecıs bolumu olarak dusunebılırız dımı.
dusunuruz bence.

neyse sonrakı bolum (bı hafta sonra falan) gorusuruz babay👋🏽

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 30 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

futbol kursu | fangarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin