"üzgünüm fang, her şey aşk için." son sözünden sonra el kaldıran chester'a baktım.
chester'in yanındaki fang kollarını bağlamış ve küsmüş gibi yaparak chester'a kötü bakışlar atmıştı.
"söyle chester, yine mandy ile oturmak istediğini söylemek için el kaldırdıysan şu masayı kafana fırlatacağım ama. sırf şunu söyleme diye fang'i yanına oturttum lan."
"oha hocam masayı fırlatacak kadar güçlü müsünüz cidden?" bu çocuk pam hocanın ne kadar güçlü olduğunu hala bilmiyor sanırım.
"chester noldu söyleyecek misin artık. dersi bölüyorsun şu an."
"he hocam fang yerini değiştirmek istiyormuşta onu diyecektim."
"fang'in ağzı yok mu oğlum sen neden söylüyorsun?"
"hocam orayı karıştırmayın. lütfen arkadaşımızın isteğine odaklanır mısınız rica ediyorum."
"pekala. kalk fang." hocanın sözüyle fang çantasını aldı ve hala chester'a korkunç bakışlar atıyorken oturduğu sıradan kalktı.
"bir arka sıraya geçebilirsin istersen."
fang orada kimin oturduğuna bakmak için arkasını döndü ve sırada beni görmesiyle gözleri resmen parlamaya başladı.
"olur hocam." diyerek hemen yanıma geçti.
"ya hocam bana sormadan neden iş yapıyorsunuz?"
"sanki sorsak reddedeceksin." leon konuştuğunda kaşlarımı çatarak baktım ona. sonra düşününce cidden reddetmeyeceğimi anladığımda önüme döndüm.
"çocuklar yeter bu kadar derse devam edelim."
herkes hocanın konuşmasıyla sustu ve derse odaklandı.
iki kişi hariç.
fang ve önündeki sırada oturan chester fısıldayarak bir şeyler konuşuyorlardı.
sesleri ne kadar kısık olsada yanımda oldukları için belli belirsiz duyabiliyordum konuştuklarını.
"bu yaptığın affedilmeyecek chester bilesin."
değişik bir şekilde konuşmuştu fang. sanırım birbirleriyle şakalaşıyorlardı.
chester minik bir kahkaha atıp konuştu. "niye öyle diyorsunki kanka halinden çok memnun gibi duruyorsun. mandy de benim yanıma otursa ben de mutlu olabilirdim-"
ikilinin konuşması pam hocanın uyarısıyla bölündüğünde chester önüne dönmüş ve ikiside dersi dinlemeye başlamışlardı.
★
"burasıda lavabo işte. bir kaç hafta önce yenilenmişti, insanın girince sıçası geliyor. neyse ben gidiyorum cidden tuvaletim geldi amına koyayım." brock'un konuşmasıyla herkes gülmeye başlamıştı.
fang yeni geldiği için leon, sandy, brock, colt ve ben ona okulu gezdiriyorduk.
normalde chester bu görevi üstlenecekti fakat onun mandy'e yalakalık yapma gibi başka görevleri olduğu için fang'i bize bırakmıştı.
brock hala tuvaletteyken colt ve sandy klasik su savaşlarını yapmaya başlamışlardı. leon hemen araya girip sevgilisinin önüne siper olmuştu.
"oğlum hayırdır sen? sürekli sevgilimle su savaşı yapıyorsunuz. arkadaşlıkta böyle şeyler olmaz, birbirinizle uğraşacaksanız camdan falan atın yani ne bileyim."
"tamam gel seni atalım." diyip leon'u kolundan tuttu ve koridorun sonundaki pencerenin önüne sürükledi colt.
"lan şaka yapmıştım." colt pencereyi açarken konuştu leon.
"ben de şaka yapıyorum heralde." dedi göz devirerek colt. sonrasında beni göstererek devam etti, "seni değil edgar'ı atacaktım buradan."
gözlerimi kocaman açarak baktım colt'a.
kahkaha atıp "şaka yaptım kanka korkma hemen." dedi.
"ama pencereyi sen kapatacaksın."
"neden?"
"üşendim çünkü."
oflayarak pencereyi kapatmaya çalıştım. ama dediğim gibi sadece çalıştım çünkü pencere biraz yukarıdaydı ve benim boyum oraya yetişmiyordu. kapatmak için zıplayıp duruyordum.
bu halimi gören fang gülümsedi ve, "oğlum çok tatlısın lan yerim seni."
"ney?" fang cevap verecekken ensesine vuran ve sinirle konuşan brock herkesin odağı olmuştu.
"bi' sıçalım dedik hemen beni bırakıp kaçmışsınız. intihar edicem şimdi" geldi dramaqueen amına koyayım.
colt bir kahkaha attı ve konuştu, "kanka yardım ediyim mi hazır pencere açıkken?"
★
okul sonunda bitmişti ve ben tek başıma eve gidiyordum.
normalde leon ve gus ile birlikte giderdim eve fakat gus ayağı kırık olduğu için okula gelmemişti, leon'da ortalıklarda gözükmüyordu.
derken bir anda yanımda birisi belirdi. ne ara geldiğini anlamamıştım.
"kanka lolipop ister misin?"
"hayır."
"tamam git o zaman marketten al."
"leon mal mısın hayır dedim ya."
"he tamam. neyse kanka ben gidiyorum baybay."
nereye gittiğini söyleme gereği bile duymadan yanımdan uzaklaşmıştı ama tahmin etmeside çok zor değildi.
onu umursamadım ve yürümeye devam ettim.
arkamdan gelen birtakım sesler vardı. sanırım şu an birisi arkamdan geliyordu. leon olduğunu düşündüm. sağı solu belli olmuyordu bazen bu çocuğun.
★
leon olduğunu düşündüğüm bu çocuk normalde leon'un gitmesi gereken yerden gitmemişti ve hala beni takip ediyordu.
gerilmeye başlamıştım fakat sakinliğimi korumaya çalışıyordum.
sonunda eve geldiğimde hala arkamda birisinin geldiğini hissettiğim için bir anda arkamı dönmüş ve o kişiye yumruk atmıştım.
"orospu ç- ah fang, sen miydin? niye iki saattir peşimden geliyorsun lan?!"
"abi valla senin peşinden gelmiyordum. sadece namuslu bir şekilde evime geliyordum ben. nolur aileme zarar verme"
"ne yani burada mı yaşıyorsun? bir dakika yoksa o boş daireye taşınan kişi sen miydin?!"
evet edgar o kısı fangdı nıye vuruonkı cocuga😞
neyse kızlar nasılsınız
sanırım uzun suredır yb atmıorum ozurdılerım ozurdılerım bı daha olmıcak (sanırım)sacmalıklarla dolu bır bolum
valla aklıma bı sey gelmıo yasadıgım olayları falan yazıom arada umarım sevıosunuzdurherneyse gorusuruzzzz🫶🏽🫶🏽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
futbol kursu | fangar
Ficção Geralfutbol kursuna giden arkadaşlarını izlemek için kursa gelen edgar, orada fang ile tanışır.