Bondage and Marriage [BL Novel TR Çeviri +18]

Bölüm 26

"Hayır, bunu istemedim... Ah!"

Noah'nın kalçası neredeyse tamamen kuru olmasına rağmen Ian pervasızca parmaklarını içeri soktu. Belki de düğün hazırlıkları sırasındaki zorunlu perhizden dolayı, Noah sırf uyarıdan dolayı zaten kaya gibi sertleşmişti, bu yüzden inlemelerini bastırmaya çalışarak eğildi. Derine indiği için arka kısmı yavaş yavaş kayganlaştı ama Ian onu uygun şekilde hazırlamak yerine aniden üçüncü parmağını soktu.

"Orada neden bu kadar gevşeksin? Bunu çözmek için başka kaç adamla dalga geçtin?"

"Ah, hayır... acıyor... lütfen..."

Noah hıçkırdı. Gerçekten gevşek mi? Bu kadar gevşek olmamalıydı... Gabriel ve Alex onu haftada iki kez acımasızca ihlal etseler bile, Noah'ya sık sık sanki ilk kez bir araya geliyormuş gibi gergin hissettiği söylendi. Özellikle neredeyse 3 hafta boyunca bekar kaldıktan sonra, gevşeklik hariç her şey kabul edilebilirdi.

Ancak Noah bu konu üzerinde daha fazla duramadan, Ian aniden parmaklarını geri çekti, ancak Noah'nın kalçası henüz biraz kayganlaşmaya başlamıştı. Kemerin açılma sesi ve fermuarın açılma sesi Noah'nın omurgasını sızlattı. Yanaklarının arasına sıcak bir şey değdiğinde titredi.

Sadece parmaklamak onu gerektiği gibi gevşetemeyecek olsa da, Ian kabaca kendini içeri girmeye zorladı. Onun çevresi parmaklarla kıyaslanamazdı. Çok uzun zaman geçtiği için miydi? Yoksa çok mu kalındı...? Noah göremediği için boyutunu ölçemedi ama her ısrarla dürttüğünde yanaklarının yayıldığını hissederek bunun büyük olduğunu anlayabiliyordu.

"Aaah... ıh, ıh..."

Noah'nın vücudu terleyerek titriyordu. Sadece uç kısmı içerideyken bile baskı çok büyüktü ama Ian, Noah'nın bükülmüş kolunu yatağa daha da bastırdı ve rahatsızlığına aldırış etmeden amansızca ileri doğru itti. Gövdesi çarşaflara yaslanmış olan Noah'nın ereksiyonu yatağa sürtüyordu. Hımmm evet...

Ian'ın kalın şaftının onu esneterek açması hissi tarif edilemeyecek kadar şaşırtıcıydı. Noah, birbirine karışmış acı ve zevk arasında nefes nefese kalırken, hayal kırıklığına uğramış olan Ian, uygun şekilde gevşetmeden veya yağlamadan içeri ancak yarıya kadar girmeyi başarmıştı.

"Rahatla... rahatlamıyor musun?"

"Dur... ha... ah, ah!"

Gevşemediği için Ian'ın vurma anında acı verici bir sıcaklık yükselirken Noah'ın sol yanağında yüksek bir şaplak yankılandı. İçgüdüsel olarak dişlerini daha çok sıkan Noah yumuşak bir homurtu duydu, ardından sürtünmenin arttığını ve zaten kızarmaya başlayan yanağını daha da keskin bir şekilde acıttığını hissetti.

Noah çarşafları kavrayarak Ian'ı içeri almaya çalıştı ama bu kolay olmadı. Ian, tamamen kınına girene kadar durmadan sert tokatlar yağdırmaya devam etti. Sadece birkaç şaplak attıktan sonra Noah'nın sol yanağı çoktan kızarıp ve zonklamaya başlamıştı.

"Aaah..."

Sonunda tamamen kazığa oturan Noah, yukarı dönük, titreyen kıçı dışında yüzükoyun yatıyordu. İçi tamamen dolmuş, tokat saldırısından yanağı uyuşmuş ve yanıyordu.

Ian bir anlığına durdu ve Noah altında çaresizce titrerken, yeni evlenen omegasının kadifemsi iç kısımlarının gövdesinin etrafında dalgalandığı hissinin tadını çıkardı. Bu müstehcen bir görüntüydü - Noah yüzükoyun yatıyordu, uysal bir şekilde yukarı dönük kıçını gösteriyordu - ama Ian onu saran gerginlikten son derece memnundu. Başka bir deyişle mükemmeldi. Hmm, belki de bu kadar aceleyle boşanmaya gerek yoktur. Ian çarpık bir gülümsemeyle yavaşça geri çekildi ve ardından sert bir şekilde geri çekildi.

"...Hıh, ııh..."

Ian'ın devasa boyunun birdenbire yeniden içeri girmesi Noah'ın sanki bıçaklanmış gibi küçük bir nefes almasını sağladı. İşte o zaman Ian kalçalarına sertçe vurmaya başladı. İçeriye doğru yapılan her kuvvetli itiş, Noah'nın yukarıda tutma çabalarına rağmen yükseltilmiş kıçını sarsıyor, bu hisler ruhunun derinliklerine doğru sarsılıyordu.