Bondage and Marriage [BL Novel TR Çeviri +18]

Bölüm 37

Belki de Noah, Daniel'e daha önce Ian tarafından içine girildiğini gösterdiği için, Noah bugün alışılmadık şekilde tahrik olmuştu, bu yüzden parmaklarıyla halıyı kavradı ve sakinleşmeye çalıştı.

Ancak çabaları boşunaydı çünkü soğuk, yapışıkanlı, yoğurt kaplı yuvarlak poposuna zorla girdi ve acı dolu bir inlemeye neden oldu.

"Hah...ah...ııı...bu da ne..."

"Mücadele etme. Hiçbir şey yapmana gerek kalmadan doyduğundan emin olacağım."

Ağzından yemektense arka girişinden yemeyi tercih ediyorsun, değil mi?

Ian, müstehcen sözlerine ek olarak, arkadan başka bir şey daha itti.

Boyutundan ve kokusundan, öğle yemeği kutusundaki üzümlermiş gibi görünüyordu ve bu tahmin doğruydu.

Alaycı bir şekilde, çok değerli olduğunu söylerken, Ian, beyaz yoğurt akan Noah'ın poposuna başka bir yeşil üzüm daha soktu.

Ian durmadan daha fazla üzümü içeri ittiğinde, Noah'ın vücudu titriyordu.

Soğuk, yuvarlak meyvelerin tek tek içinden geçmesinin verdiği hisle bacakları içgüdüsel olarak kıvrıldı.

"Kim senin bir omega olduğundan şüphe edebilir ki, onu arkadan böyle mideye indiriyorsun."

"Ah, hayır... hayır... ıyy..."

"Hayır mı? Zaten neredeyse yarısını yedin."

Sanki kanıt göstermek istercesine, Ian, neredeyse yarısı gitmiş olan küçük üzüm salkımını Noah'ın önünde salladı.

Yeşil bir üzüm düştü ve yere yuvarlandı.

Yarısının içine girdiği düşüncesi Noah'ın kasılmasına ve inlemesine neden oldu.

Ian, Noah'ın arkasına daha fazla üzüm itmeye başladı.

Noah soğuk terlemeye başladı, halıyı tırmaladı, ancak Ian aldırmadı ve sonunda sadece çekirdekleri kalan sapı Noah'ın burnunun dibine fırlattı.

Ancak Ian bundan pek memnun görünmüyordu.

"Bu senin için yeterli değil herhalde, değil mi?"

"Lütfen, dur..."

"Ah, artık evliyiz, bu kadar utangaç olmana gerek yok."

Ian, nazikmiş gibi davranarak meyve kasesinin tamamını kaldırdı.

Üzümden daha sert ve büyük bir şey zorla arkasına itildi.

Masanın yanına düşen koyu yeşil sapa bakılırsa, kirazdı.

Noah, ancak o zaman Ian'ın şefe bu tür meyveleri öğle yemeği kutusuna koyması talimatını bilerek vermiş olması gerektiğini geç de olsa fark etti... eğer durum buysa, Ian oldukça titizdi...

Düşüncelere dalmış olan Noah, Ian'ın ellerinin üzümlerle dolu olan arkasına kirazları acımasızca tıkıştırmasıyla işkence görüyordu.

Birkaç kiraz daha zorla içeri soktuktan sonra, Noah pozisyonunu daha fazla koruyamadı ve yere yığıldı.

Ian daha sonra Noah'ın ayak bileklerinden birini kaldırdı ve meyveyi sokmaya devam etti.

Noah'ın kalkık, etli popo yanakları tarafından yutulan küçük kırmızı kirazların görüntüsü oldukça erotikti.

"Ahh... ıyy... ah!"

Kirazlarla duran Ian, parmaklarını içeri soktu, karıştırdı ve sertçe dürttü, her seferinde Noah'tan acı dolu inlemeler çıkardı.

Ian, acımasız saldırısını ancak Noah neredeyse düşecekken, yere sürtünerek durması için yalvardığında durdurdu.

Noah'ın karnı korkunç bir şekilde ağrıyordu ve inleyerek kıvrıldı, karnı öncekinden biraz daha şişmişti.

"Şimdiden mi? Hala yiyecek çok şey var."

"Artık... yiyemem..." diye yalvardı Noah hıçkırıklar arasında.

Poposu o kadar doluydu ki, son kiraz her an dışarı fırlayacakmış gibi hissediyordu, sadece sıkı sıkıya tutunup her şeyi içeride tutmak için muazzam bir çaba sarf ediyordu.