Gün yeni ağarıyordu..Ama hükümdar Nora daha uyumamıştı bile. İçinde köksüne oturan bir karartı vardı. Elinde kılıcı siyahın en koyu tonlarından olan pelerini ve kıyafeti ile büyük uzun pencerenin önünde durmuştu. Derin nefesler alıp veriyor, omuzlarında olan bu ağır yükü nasıl taşıyacağını düşünüyordu. Çünki, o, yüce hükümdar Nora'ydı. Çünki, o, Polemos diyarının ilk ve tek kadın hükümdarıydı, savaşçıydı. O kendi ülkesini korumakla görevliydi.
Dünyanın yarısını elinizde tuttuğunuzu düşünün? Nasıl da ağır bir yük değilmi? Ama Kral Arzthel buna sahipti. Koskoca dünyanı yöneten sadece 3 Krallık vardı. Ve bunlardan biri de Kral Arzhelin yönettiği Fotia Krallığıydı. Bütün Asyaya sahip, Avrupanın ise sadece bir kısmına sahipti. Evet, sadece 270 yaşında olan Arzhel, babasından sonra Krallığın en genç hükümdarı olmuştu. Yaşıtları, kız peşinde koşarken, o, dünyanın yarısını idare ediyordu. Birde ezeli düşmanları vardı. Kraliçe Nora'nı yönettiği Polemos Krallığı.
Karakterler
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
NORA POLEMOS
250yaşında. Bir kız kardeşi var. Polemos Krallığının ilk kadın hükümdarı. Dünyayı idare eden 3 Krallıktan birinin Kraliçesi. Babası o daha 12yaşındayken öldü. Annesi ise kardeşi doğarken o 2 yaşındayken ölmüş. Zeki ve manipüle yeteneği çok gelişmiş bir savaşçı. Kılıç kullanmayı çok iyi biliyor ayrıca at üzerinde ok atmakta bir usta.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ARZHEL FOTİA
27 yaşında. Bir erkek kardeşi var. Fotia Krallığının hükümdarı. Babasından sonra en genç hükümdar ilan edilmişdir. Zeki ve kurnazdır. Savaşta güçten çok akıl oyunları oynamayı sever. Babası 54 yaşında. Annesi ise Arzhel 14 yaşındayken vefat etmişdir. Kardeşleri tek zaafıydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
AREL POLEMOS
Annesi o doğarken ölmüş. Bu yüzden, korkak, bir kişiliğe sahip. Abkasının aksine savaşamaz, kılıç tutamazdı. Daha önce ölüm görmemiş,çünki göz bebeği gibi korunuyordu. Narin bir prensesdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KİERAN FOTİA
Annesi o 12 yaşındayken ölmüştü. Ağabeyi ve bir kardeşi vardı. Zeki birisiyde. Kılıç kullanmayı çok iyi biliyordu. Ordunun komutanıydı. Fotia Krallığın 2 baş yardımcısından birisiydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
VERENA FOTİA
Fotia krallığının tek prensesi. Annesi o 4 yaşındayken ölmüştü. Kurnaz ve zeki, savaş ve dövüş de usta denilecek kadar iyi. Fotia krallığının baş 2 yardımcısından biri. Abisinin korumasını ve resmi işlerini üstlenmiş.
Dünya büyüktür. Ama dünyaya hükmeden ondan da büyüktür. Bu üç krallığın da maksadı dünyaya hükmetmekti. Çünki, ancak bu sayede, keskin laneti aradan kaldıra bilirlerdi. Evet, lanet...Asırlar önce, dünyayı sadece bir krallık yürütürken, bir toprak parçası altında gizledilmiş bir taş, o taş ki, bereket, huzur ve dostluğu kendinde birleştirmişti. Krallığın hükümdarı öldükten sonra, oğulları arasında çıkan kavga sonucu, Krallık iki yere bölünür ve lanetin hangi krallık topraklarında olduğu bilinemez. Daha sonra Krallıklardan birinin hükümdarı vefat edince, varis kavgası çıkar ve o Krallık ta ikiye bölünür. Sonuç olarak, lanet hâlâ bulunamamıştır, ve dünyaya hükmeden üç Krallık bu laneti bulmak için daima bir savaş ve katliam içerisindedir. İnanıyorlar ki,eğer hangi hükümdar bütün dünyayı feth ede bilirse, Büyük Hükümdar Oreon'un laneti ortaya çıkacak, ve dünya cennete dönüşecektir.
Katliam başlıyordu...Savaşlar, kayıplar, ve sonlar...
Hepinize merhaba ballarım★ nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Azerbaycan'da okullar bu gün açıldığı için ve ilk gün olduğu için ben epey bir yorgunum. Yeni serimize merhaba diyin hadi<3 Aslında kafamda fantastik bir kitap yazmak yoktu tabiiki. Bu konuda yazbileceğime inanmıyordum. Ama 2 hafta önce, uykudan bir anda uyandım, ve aklıma böyle bir senaryo geldi, bende dedimki, bu bir işaret! Yazmalıyım. Evet, 3 kitabı bir arada sürdüremem bu yüzden. Olmazlara İnat'ı ve Savaşta Aşk'ı yazmaya devam edeceğim. Lakin Buzdan Ruhlar taslak gibi iki bölüm olarak kalıcaktır. Onu da, Olmazlara İnat bittiğinde ya da, gelicek yaz yazmaya devam edeceğim. Hepinizi seviyorumm umarım beğenirsiniz bu daha tanıtım, gelicek bölümlerde, tutku, isyan, aşk, dümanlık, kin, nefret, kaos ne ararsanız var ulan! Daha ne yapayım ben? Hadi vote atmayı unutmayın seviliyonuzz★
