Herkese selaaaaam ! Nasılsınız ? Ben çok iyiyim . Yeni bölümle sizlerleyim . Eğer düzenli bir şekilde ilerleyebilirsem iki günde bir bölüm yüklemeye karar verdim. Bu bölüm cumartesi günü saat 15.00 da yayında olacak . Eğer merak ettiğiniz şeyler olursa sohbet kısmından sorabilirsiniz. Bu bölüm bol kaos ve tehdidi içerecek . Sizleri seviyorum Allaha emanetsiniz 🩷
Aynadan kendime bakmaya devam ederken halam odama girdi " Hazur musun Ayçam " Ona döndüğümde dona kaldı . Beni baştan aşağı süzdü "hazırım hala " gözleri gözlerimi bulduğunda dolu dolu olduğunu gördüm. Ağlıyor muydu ? Hızlı adımlarla ona yaklaştım " Halacım ne oldu ?" Tam karşısında duyduğumda hemen gözlerini sildi "ay bir anda duygulanu verdum " Ah benim güzel halam ne zaman anlatacaksın bu durumunnu ? Ellerimle yavaşça yanaklarını sildim o konuşmaya devam etti "Eğer kızum yaşasaydu senun gibi güzel olur muydu acaba " ellerim yanaklarında dona kaldım. Yine ve yine aynı şey . Halam beni ne zaman böyle görse kendi kızını hatırlıyordu ve bu benim canımı daha çok yakıyordu .
Halamın eşi Mesut amca da babam gibi polisti. Babamla aynı yerde görev yapıyorlardı . Olanlar ben daha bir yaşındayken olmuştu . Halam , Mesut amca ve kızları Hafsa birlikte dışarı yemeye çıkmışlar . Dönüş yolunda ters yönden gelen bir tıra çarpmalarıyla büyük bir kaza olmuş . Mesut amca direk tırıs altında kaldığı için yaşama imkanı yoktu . Hafsa... daha bir yaşındaymış benden iki ay küçüktü . Çok çabalamışlar yaşaması için ama o küçük bedeni dayanamamış. Kaza da yaşayan tek kişi halam ve bunun vicdan azabıyla yaşıyor . Beni hep Hafsa yerine koyarak sevdi .
"O daha güzel olurdu eminim ben " güzel yüzü tebessümle buluşunca babam da eve gelmişti "haydu hanumlar geç kalacağuz " halamla birlikte bu duygusal halimizi odada bırakarak aşağı indik . Babam kapının önünde bizi beklerken adım seslerimizi duyunca başını kaldırıp bize baktığında kocaman gülümsedi "vay vay " halam o kadar güzel ve bir o kadar da sade olmuştu ki kıskanmamak elde değildi . Kırk sekiz yaşında olmasına rağmen çok genç görünüyordu . Üzerindeki askılı düz siyah elbiseye yakışır bir şekilde çok güzel bir makyaj yapıp saçlarını açık bırakmıştı .
Babamaa her zaman ki gibi çok yakışıklıydı . Lacivert gömleğinin altına siyah keten pantolon giyinmiş saçlarını ise biraz daha yukarı taramıştı . Hepimiz gerçekten çok şık olmuştuk .
"Bu ne yakışıklılık Selim komiserim "
Babam gülümseyerek hemen role girip saçlarını düzeltmeye başladı " Kuz babasuyuz sonuçta Ayça " ona kahkaha attığımda söze devam ettim "Baba ben değil Mehmet ağanın torunu evleniyor " babam ne dediğini yeni anlamış gibi hemen ciddileşti "Orasu öyle tabu ama bizum da bir havamuz vardur " ona gülerek kafa salladığımda halam da bize katıldı "Goygoy yapmanuz bittiyse sizu arabaya davet edeyrum " hep birlikte gülerek arabaya geçtik~~~
Yaklaşık yirmi dakika sonra salonun olduğu yere gelmiştik . Saçlarımı ve makyajımı son kez kontrol ettikten sonra arabadan indik tam o esnada kapının önünde Gülsüm duruyordu . Bizi fark ettiği gibi yanımıza geldi "biraz daha gelmeseydunuz şuraya atacaktum kendimu yemin billah " ben ona gülerken babam ve Havva halam çevreyi inceliyordu "birazcık geç çıktık Gülsüm anca gelebildik " o bana kafa sallarken girişe doğru ilerledik Gülsüm hemen koluma girdi "bu güzelluğunuzu neye borçluyuz Ayça hanum " ona bakarak gülümsedim . "O sizin güzelliğiniz efendim " gülerek içeri girdik .