I picked you up when you fell and cut your knee

16 6 9
                                    


I've got remarks that torn us all apart
I'm still tryna put back the pieces to my heart


☂️🌧️☔


Aeri bütün gün ağlamıştı, o kadar fazla ağlamıştı ki artık gözleri sızlıyor ve nefesi daralıyordu. Sevgilisinin neyi vardı böyle? Neden kendisini bu kadar üzüyordu asla anlamamıştı. Kokonoi asla Aeri'yi üzmezdi, el üstünde tutardı biricik değerli sevgilisini. İlk kez böyle bir kavga etmişlerdi ve Kokonoi ona çok kötü şeyler söylemişti. Annesi odaya girince Aeri yorganı yüzüne çekerek uyuduğunu sanmasın bekledi ama öyle olmadı.

"Eri uyumadığını biliyorum güzel kızım."

Aeri annesine bir cevap vermedi.

"Ne oldu hm? Sorun ne? Neden bütün gün ağladın? Hajime ile kavga mı ettiniz?"

Aeri yorganı yüzünden indirip doğruldu. Aeri doğrulduğu sırada annesi şokla baktı. Kızının gözleri şişmiş ve kıpkırmızı olmuştu.

"Hajime... neden böyle yapıyor anlamıyorum anne!"

Aeri annesine sokulup tekrar ağlamaya başlayınca annesi kızına sarıldı ve sırtını sıvazlayarak destek olmaya çalıştı.

"Her ilişkide kavgalar olur kızım, bazen kavga edersiniz bazen etmezsiniz bu ilişki dinamiğini korur."

"Ö-öyle değil anne.. Aramızda hiçbir sorun yokken bir anda duvar ördü ve bana soğuk davranmaya başladı."

Aeri hıçkırarak ağlamaya başlamıştı, kızını bu halde görmek annesini çok üzüyordu.

"Ah benim güzel kızım... Tekrar konuşun böyle üzülüp ağlamama dayanamam. Hajime seni çok seviyor ben bile buna şahit oldum ya! Bu yüzden seni ona emanet edip birlikte olmanızı iyi karşıladım. Ben aranızı düzelteceğinize inanıyorum. Şimdi sen güzelce uyu, daha fazla ağlama lütfen tamam mı?"

Annesi kızının saçlarını okşayıp öptü ve omuzlarından tutup yatağına yatırdı.

"Beni seviyor... değil mi?"

Genç kızın masumca sorduğu soru annesinin gülümsemesine sebep olmuştu.

"Tabi ki, çok seviyor, şimdi hiçbir şey düşünmeden uyu bakalım."

Annesi ışığı kapatıp odadan çıktığında Aeri annesini dinledi ve daha fazla bu durum üzerine düşünmeyerek kendini uykunun güvenli kollarına teslim etti.

°•°•°•°•°•°•

Annesi sabah kızını uyandırdı, anne kız birlikte kahvaltı yaptığında Aeri daha iyi hissediyordu.

"Okulda onunla sakince konuştuğundan emin ol Aeri."

"Tamam anne, bu sefer daha sakin konuşacağım ve sorun neyse çözeceğiz."

Aeri ayakkabısını giyip çantasını omzuna taktı ve el sallayarak evden çıktı. Okula gittiğinde ikisi de görünürde yoktu. Aeri sırasında otururken sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı bile.

"Günaydınn~"

İnui Aeri'nin yanağından bir makas alıp sırasına geçerken seslenmişti dalmış olan arkadaşına.

"Günaydın Seishu!"

Kokonoi'nin sınıfa girmesiyle Aeri gözlerini sevgilisine dikti. Kokonoi bir şey demeden arkada sıradaki yerine oturunca Aeri'nin yüzü düşmüştü. Arkasını döndüğü sırada sınıfa hoca gelmiş ve Aeri sevgilisiyle konuşmamıştı.

Sonunda öğlen arasına gelmişlerdi, üçü sessiz bir şekilde çatıya çıkarken İnui aradaki gerginliği farketmiş, bunun için ne yapabileceğini düşünüyordu. Üçlü çatıdaki yerlerine oturup sessizce yemeğini yemeye başladı.

"Eri-chan senin sandviçin neli?"

"Füme ve labne! Seninki?"

"Ton balıklı bu sefer, seninki Koko?"

"Jambon."

İnui konuşmanın daha uzun olmasını beklemişti ama uzamamıştı konu. Üçü de gergin ortamdan memnun görünmüyor gibiydi. Ama kimsenin sessizliği bozacak bir fikri de yoktu. Öğlen yemekleri bu şekilde sessiz ve boğucu bir şekilde geçmişti. Koko ve İnui yerine oturduğu sırada Aeri'de öndeki yerine geçmişti.

"Koko aranızı ne zaman düzeltmeyi düşünüyorsun? Bu gerici ortam hiç hoşuma gitmedi."

Kokonoi pekte umursamış gibi görünmüyordu.

"Benimde gitmedi."

"O zaman Eri ile aranızı düzelt?"

"İnupi bizim aramızda olanlara sen karışmasan diyorum?"

İnui aldığı cevap karşısında sertçe arkadaşına baktı. Ne saçmalıyordu bu?

"Hislerin, eğer arkadaşlığımıza zarar vermeyecekse benim tarafımdan kabul görür demiştim sana? Az önce ne bok oldu farkında mısın? Birbirimizle tek kelime etmeden öğlen yemeği yedik! Birlikteyken hepimiz diken üstünde ve huzursuzduk lan!"

"İnupi tamam! kapat çeneni!"

Kokonoi çantasından çıkardığı defteri sinirle masaya vurup kalktı ve sınıftan çıktı. Aeri ise şaşkınca arkasından baktı.
Dersin öğretmeni geldiği için peşinden gidememişti, İnui'ye dönüp kaş göz yapsada onunda burnundan soluduğunu görünce vazgeçip önüne döndü.

Dersler bitmişti ama Kokonoi geri gelmemişti. İnui de çok sinirli olduğu için Aeri ile konuşmamış son dersin bitmesinin ardından hızlıca çantasını alıp arkadaşına el sallayıp çıkmıştı.

Aeri tek başına kaldığı sınıfta bir süre öylece oturdu. Sonra ayağa kalkıp arka sıraya gitti ve sevgilisinin eşyalarını toplamaya başladı.

Açık olan defteri tam kapatıp kaldıracakken gördüğü ufak notlarla durdu ve okumaya başladı. Biri İnui'nin diğeri de Kokonoi'nin yazısıydı. Aeri ikisinin yazısını da çok iyi tanıyordu.

-Akane mezun olmuş, dün telefonda konuşurken Japonya'ya döneceğini söyledi.
+Nee!? Ciddi misin sen? Gerçekten mi??!? Geri mi geliyor?! Temelli mi!?
-Evet
+Ne zaman dönüyormuş? Belirli bir gün, saat falan var mı?
-Bilmiyorum.

Aeri okuduktan sonra bir süre öylece kaldı ve düşündü. Bu ingilizce dersinin olduğu gün olmuştu, Kokonoi sayfanın başına öylesine birkaç ingilizce not almıştı çünkü. O günü düşününce Kokonoi'nin bir anda dersin ortasında "Ne!?" diye bağırdığını da anımsadı bir anda.

"Akane-sanın geri gelmesi onu neden bu kadar ilgilendiyor?"

Aeri bir süre öylece hareketsizce durup kaldı. Daha sonra hızlıca okuldan çıktı ve sevgilisinin evinin yolunu tuttu.



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝓡𝓮𝓶𝓮𝓶𝓫𝓮𝓻 𝓣𝓱𝓮 𝓡𝓪𝓲𝓷 - 𝐊𝐨𝐤𝐨𝐧𝐨𝐢 𝐇𝐚𝐣𝐢𝐦𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin