0551*****;Ne demiş yaşlı Amca
0551*****;Ne giyerse giderdi hoşuma
0551*****;Öyle tatlı bela ki başıma
0551*****;Darlamasa bide her durumda
0551*****;Öyle bir sevicem ki sonra
Beril ile çocukluğunda tanışıp unuttuğu çocuğun hikayesini okumak ister...
Alarm çalıyordu, ben alışmıştım üç ay ayı gibi uyumaya ya. İmdat ya.. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım ardından dişlerimi fırçaladım. Üniforma yasağı yoktu üstümü serbest giymiştim, saçlarımı düzleştirdim bir güzel. Makyaja geçmiştim, güneş kremini cildime sürüp emilmesini beklerken şans kolyemi ve bilekliğimi, küpemi takmıştım. Güneş kremim emilmişti hemen üstüne kapatıcı uyguladım, allık yerine tint uyguladım dudaklarıma ve yanaklarıma, kahverengi rimel ile tamamlamıştım makyajımı içinde bir tane defter ve kalemlik bulunan çantamı alıp çıktım odamdan.
Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
yelek yokkk
Evi ev yapımı poğaça kokmuştu. Müthişti annem elime bir kap tutuşturdu, bir tanede peçeteye sarılı verdi ve ayakkabılarımı giyip otobüse yetişmeye çalıştım ve başarmıştım!! Samet'i gördüm yan tarafına kaydı hemen bende oturdum. "Günaydın baygın kız" "günaydın baygın kız tutucu" derken ikimizde gülüyorduk. İnmemiz gereken durağa gelince indik ikimizde. "Yeni okuluna hoşgeldin baygın kız" "hoş buldum Samet, beni müdüre götür müsün" "götürüm elbette gel buradan"eliyle yolu gösterdi bende yürüdüm. Müdürün odasına gelince kapıyı çaldım ve kapının arkasındaki kişi "gir" dedi bende girip sınıfımın nerede olduğunu soracaktım ağzımı açıp konuşmaya başlarken "12-C kızım çıkabilirsin" dedi. Usul usul çıkmıştım. Samet'e 12-C nerde" diye sordum. "Bizim sınıf lan! götürürüm ben seni gel törene inelim" dedi. Elimden çekiştirip götürmüştü hemen törenin yapılacağı yere. Müdür gereksiz bir konuşma yaptıktan sonra salmıştı sınıflarıma gitmemiz için. Arka taraftan duyduğu sesler Beril'i sinir etmişti.
"yeni gelen kıza baksanıza" gülme sesleri. Şaşırmamıştı ama içi öfkeyle dolmuştu. Sevmezdi ortam içinde kendisinden konuşulmasını bahsedilmesini. sınıfa çıktığında sinirden gözleri dolmuştu. Bu yüzden lavaboya uğramıştı. Geldiğinde Samet arkadaşına doğru emin misin yıllar olmuş falan diyordu aldırış etmedi Beril nereye oturabileceğini sordu Samet'in yanındaki kız arkasını dönüp çocuğa göz kırpıp bana döndü. "Gel beril buraya otur" yanını göstermişti. Tavırları garipti. "İsmimi nereden biliyorsun ?" "E Samet'in olayından " çoktan yanına oturmuştum. "Eee senin adın ne ?" "Irmak öndekiler Samet ve Bade arkamızdaki ikili Kağan yani pardon Efe ve Şeyda senin yerinde ege oturuyordu artık başka sınıfta teneffüste görürsün" diye herkesi tanıttı hoca gelmişti bu sırada. Kendimi tanıtmamı istemişti klasik şaşmaz abi.
kısaca kendimden bahsettim bıdı bıdı iki saat konuşmaya gerek yok. Teneffüste kantini sordum Irmak'a oda koridorun sonunda solda olduğunu söyledi. İşimi halledip çıkarken Efeyle çarpışmıştık. Dejavu yaşıyordum şuan, sahilde çarpıştığım çocuk Efeydi. "Gene dikkatsizsin Beril" anlamadım canım sen onu bize mı diyorsun???? İçsesim ilk defa haklıydı galiba. "Çok komiksin. Sırık gibi dikilirsen çarparım tabi ki" "Sırık falan hayırdır kızım?" Çocuğa duyuldu atıp gitmiştim. Bok ye. Sınıfa geldiğimde benim yerimde bir çocuk oturuyordu. Ege buydu galiba. Gidip tanışalım bakalım. Geldiğimi gören Irmak Ege'ye dönüp beni tanıttı ege ise "bende ege memnun oldum Beril" dedi. Eyvallah manasında kafamı salladım. İyi enerji alamamıştım. Ege kenara kaymıştı oturdum bende bu sırada efe gelmişti sınıfa "o Ege bey hangi rüzgar attı sizi buraya " kinayeli bir tonla söylemişti Efe. Ege bana bakıp Efe'ye dönmüştü. Gözleri karardı çocuğun moruk. İç sesiniz umarım kekodur benimki gibi, ama haklıydı Ege bir garip bakmıştı.
