4. Bölüm

64 5 23
                                    

İYİ OKUMALAR EFENİM... 🤎💙

Bu bölüm sukowll kişisine ithaf edilmiştir.

Asansör sesinin etrafı sarması ile birlikte yere değen kalın topuk sesini herkes tanımıştı. Bu Cihan Petrovski'ydi. Sinirli olduğu zamanlarda yere sert bastığını bilen şirket çalışanları boş boş etrafta kaçışmaya başladılar. Herkes bu sinirin neyin neden olduğunu biliyordu. Sabah magazin sayfasında ikinci post olarak çizimlerin sızdırıldığı haberi yayılmış üstüne üstlük de Cihan Petrovski'nin etrafa ateş saçtığı yazılmıştı. Halbuki haber yalandı. Etrafa ateş saçıyor dediklerinde ise evinde kardeşi ile birlikte yastıklardan ev yapıyordu.

" Defne! "

Ela gözlerinin üstüne takılmış kemikli gözlüğünü burnunun üstüne ittiren kız ona yanıt verdi.
" Buyurun Cihan Bey. "

Kemikli ellerini yüzüne götürüp konuştu Cihan.

" Avukatım Melike'yi ara. Hemen buraya gelsin. "

Genç kadın kafasını sallayıp şirket telefonuna sarıldığında adamda odasına geçmiş , Vestitiland'da bir süreliğine ortalık durulmuştu.

•••

Çalan telefon ile elini komodinin üzerine attı genç kadın. Tek gözümü açtığında yerini sorguladı bir an. Telefonun ekranına baktığında ekranda yazan isim ile yataktan fırladı.

Rasim Özalkan

Çalıştığı kanalın magazin yöneticisi. Bu adam bu saatte beni neden arıyor dedi kendi kendine. Korka korka aramayı cevaplandırdı.

" Efendim Rasim Bey. "

" Mercan Hanım kanala uğrayıp çıkışınızı alabilirsiniz. "

Duyduklarına inanamadı. Rüya mıydı ? Yok galiba kabustu. Daha bir ay olmamıştı mezun olup işe gireli.

" Ne! " nidası döküldü dudaklarından.

" Sağır olmadığınızı umuyorum Mercan Hanım. "

Kadın kendine yeni gelmişti.

" Neden ? "

" Bir de bana soruyor musunuz ? Cihan Petrovski hakkında yaptığın yalan haber ile adamı rezil ettiniz. Ne yapmamızı bekliyordunuz. Kanalımızı bağışları ile destekleyen birine böyle bir haber yapan birini bünyemizde barındıramayız. "

Kadın kafasını yokladı. En son sunduğu magazin programında Cihan Petrovski adı bile geçmemişti.

" Ben Cihan Bey hakkında yakın zaman da haber yapmadım. Yanlış anlaşılma olmuş. "

" Bak sen. Oradan bakınca kör gibi mi duruyoruz ? Haberin altında koskoca Yellow adlı muhabir tarafından yapılmıştır. Yazıp imzanı bırakmışsın. "

Kadın sabah sabah kendine gelmeden sinirine hakim olmaya çalışmıştı. Ama olmuyordu. Madem kovulmuştu. En azından değsindi.

" Ya siz gerizekalı mısınız ? Böyle yalan bir haber yapmış olsam altına neden ismimi bırakayım. Hadi bıraktım diyeyim. Telefonunuzu niye açayım. Bu zamana kadar sabrettim ama yetti artık. "

Dedikten sonra konuşmayı sonlandırmıştı. İş yerinde uyguladıkları baskı ile aldıkları nefesi bile haram ediyorlardı çalışanlara. Kaç kere çıkmak istemişti ama girebileceği başka bir kanal bulamamıştı. Bunu bile üniversite hocası sayesinde bulmuştu. Hocasına ayıp olmasın diye alttan aldıkça üstüne çıkmışlardı. Artık boşa çalan alarmını kapattıktan sonra kendini banyoya atmıştı. Gerilen sinirlerini su ile dindirmeye çalışmıştı. Banyodan çıktıktan sonra üstünü giyinip odasından çıkmıştı. 1+1 bile olmayan evinde mini buzdolabını açmış önceden eve stokladığı meyveli sütlerden birini eline almıştı. Anahtarını kontrol edip evden ayrılmıştı. Önce üniversiteden hocası ile buluşacak sonra da alması gereken üç buçuk haftalık maaşını alacaktı. Asansöre bindiğinde çalan telefonu açıp kulağı ile omuzu arasına dayamıştı. Kulağına değen bağırma sesiyle irkilmiş eliyle kayan telefonu düzeltmişti.

MANŞET HABERİNDE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin