117 14 33
                                    

Arif
Yavaş yavaş içtiğim alkol etki etmeye başlamıştı ve başım dönüyordu. Emre'ye döndüm o çoktan gitmişti bile, duvarla kavga ediyordu. "SENİN O KARDEŞİN BENİM CANIM ARKADAŞIM, BEBEĞİM, BIRTANEM, CİĞERİM,DALAĞIM,ARİFİME ÇARPTI" Duvara tokat attı.

"HAYIRDIR LAN, SİZ NASIL BİR TEŞKİLATSINIZ OĞLUM"Emre'ye doğru yürüdüm hâlâ başım dönüyordu, düşmemek için tutundum "Emre yapma gel değmez" "Sus Arif ben bu piçi öldürücem" tam duvara yumruk atarken kolunu tuttum "Emrem yapma hem o yapmadı ki"

Durdu "doğru aslında" gülümsedim "hadi gel kafana çarpan duvarı dövelim" diyip elimi tuttu "Emre boşver gel oturalım şu koltuğa"Emre teslim olmuş bir şekilde geldi ve yanıma oturdu.

Bir süre masum masum oturup biraz daha içkilerimizden yudumladık." Kanka ben dayanamıyorum Ömer'i arayacağım" "ara kanka arkandayım"

Yazar
Emre oturduğı yerden yavaşça kalkıp telefonunu aramaya başladı ve bulmuştu da. Masanın üstündeki telefonu görünce büyük bir zafer kazanmışçasına gülümsedi ve telefonuna uzandı, kararlıydı içindeki duyguları boşaltıcaktı.

Hızlıca numaralarda gezindi ilk gördüğü ö'ye tıkladı bu kişinin Ömer olduğunu düşünüp direkt aramıştı. Telefonda ki kişiye konuşmaya başladı "Mevhaba Ömer ben Emre. Şuan sarhoşum ve bu sarhoşluğumu kullanıp sana bir şey itiraf etmek istiyorum"

Karşı taraftan ses gelmemişti Emre büyük bir nefes alıp Arif'e baktı, Arif uyukluyordu. Arif kafasını kaldırıp Emre'ye baktı ve kafasını sallayıp geri yattı. "Ben senden hoşlanıyorum Ömer hem de tüm benliğimle" "ve biliyorum senin bir kız arkadaşın var" Emre yine acıyla gülümsedi "ama sana çok aşığım"

Bunları söyledikten sonra Emre'nin de gözleri kapanmaya başlamıştı. "özür dilerim"hala bir ses yoktu. Emre özürünün üstüne telefonunu kapayıp Arif'in yanına kıvrıldı...

Cenan
Sonunda işlerimi bitirip eve gelebilmiştim. Hızlıca pantalonumun cebinden anahtarımı çıkarıp eve girdim. Ev leş gibi alkol kokuyordu hızlıca oturma odasına yürüdüm ve gördüğüm manzara ile şoka uğradım.

Emre ve Arif sarmaş dolaş yatıyordu ve yerde bomboş bir içki şişesi vardı. Hızlıca yanlarına gittim ve ikiliyi uyandırmaya çalıştım. Bir türlü uyanmıyorlardı.En sonunda Emre ve Arif'i ayırdım, Arif'in karnında ki yara tekrar kanıyordu.

Hızlıca Arif'i alıp kendi odama götürüp yatağıma yatırdım ve t-shirtünü yukarı kaldırdım. Bandaj da ki kan beni daha çok paniğe sokmuştu. Hızlıca t-shirtü çıkardım ve pansuman yapmaya başladım. Arif tam yaranın üstüne geldiğimde acıyla inledi

"Geçicek" örtüyü sıkmaya başladı hâlâ kısık kısık inliyor ve göz yaşları döküyordu ve bu halide mahfolmam için yeterli bir sebepti. Sonunda pansuman işini halletmiştim aklıma ayıltmak için soğuk suyla banyo yaptırmak geldi ve anı bir kararla altındaki pijamayı çıkarmaya başladım. Arif ellerimi tutup yüzüme yapma der gibi baktı.

"Bu ayılman için güzelim" ellerini serbest bıraktı hızlıca pijamasını aşşağıya indirip yutkundum sakin ol cenan. Arif'i kucağıma alıp banyoya doğru ilerledim ve soğuk küvetin içine bırakıp suyu açtım "s-soğuk"sessiz kaldım su gerçekten buz gibiydi ama sadece böyle ayılabilirdi.

Arif'i beklemeden suyun altından çıkardım ve kendi bornozlarımdan birini alıp Arif'in üşümüş ve ıslak bedenine geçirdim. Sıcaklığa kavuştuğu anda tekrar gözlerini kapattı ve uyumaya başladı, ben de uyandığında daha çok utanmaması için o halde yatağa yatırdım ve üstünü örtüp odadan ayrıldım.

Sırada Emre'yi ayıltıp olanları dinlemek vardı. İçeriye doğru yürüdüm, Emre hala camış gibi yatıyordu kolundan tutup salladım "Beş dakika daha" sesi çok yorgun ve halsiz çıkmıştı "Yok beş dakika falan kalk çabuk" kolundan tutup zorlukla kaldırdım,

"Şimdi sana kahve yapmaya gidiyorum sen de burda oturup beni bekliyorsun anlaşıldı mı? " "anlaşıldı komutanım" "sakın uyuma" hızlıca mutfağa ilerledim ve sıfır şeker bir Türk kahvesi yaptım. Emre şaşırtıcı bir şekilde uyumamıştı, yorgun bir şekilde televizyona bakıyordu

"Al iç şunu" kafasını kaldırıp bana baktı ve elimde ki kahveyi aldı "Gelinimiz hamaratmıymış
bakalım" bu haldeyken bile espri yapması beni güldürmüştü. "BU NE OĞLUM KÖMÜR GİBİ İÇİM KARARDI" "Ne bağırıyon ayı içerde Arif uyuyo ve bir tek bu kahve ayıltır seni"

Emre yine hastanede ki gibi bir sinsi gülüş attı "Oo kıyamazmış bebeğine" "sus da iç şu kahveni"
Emre güldü ve kahvesinden bir kaç yudum aldı. Sonunda onu da ayıltmıştım "bir şeyler hatırlıyor musun?" Emre'nin yanakları kızarmaya başlamıştı "hatırlıyorum"  "Çabuk her şeyi anlat" bu komutumun üstüne olanları anlatmaya başladı...

BU BÖLÜMÜ KISA PLANLIYORDUM AMA NEYSE

BU BÖLÜMÜ KISA PLANLIYORDUM AMA NEYSE

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ARİFİM'E BAKIN😭😼🤏🏻

Ev Arkadaşı/\ArcenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin