34.

33 3 18
                                    

Tokat nedir, bilir misiniz?

Ben size tokat nedir, nasıl atılır, tokat sanatı nasıl bir şeydir direkt anlatayım. Kendime has olan şekliyle, örneğiyle.

Tokat genellikle hayatınızı, hayallerinizi yerle bir edenlere; sizi kullananlara, gerçek birer şerefsizlere atılır. Özellikle eğer kalbiniz yaklaşık yüz kere kırılmışsa tüm sinirinizi tek bir tokatta toplayarak son kişiden tüm her şeyin hırsını da çıkarabilirsiniz. Arkadaş kazığı, son sevgili meseleleri, özelliklede kayıp paranız varsa; kayıp paranız... Kısacası eğer birine tokat atmak istiyorsanız, yeterince bahaneniz var.

Tıpkı şu anda da olduğu gibi

Yoongi'yi kırdım,
paramı alamadım,
sevdiğim adamdan özür dileyip onunla tekrar birlikte olabilme, belki de daha fazlasını hayal ederken ise bununla karşılaştım.
Tamda Jimin'den kurtulabilmişken...

Ayrıca,
unutmadan.

Yeni karakter kilidi açıldı.
Aşık olduğum Jungkook'umu öpen eşi, Bay biyolojici Jeon.

Yakışıklı, karizmatik... Ayrıca o da fenci, tam birbirlerini bulmuşlar.

"Seni alçak! Duygularımla oynadın!" Attığım tokatın şiddetiyle Jungkook'un yüzü yan tarafa çevrilirken Junghyun ise kenara çekilmişti birdenbire. Korktuğu belliydi, korkmalıydı da. Karşılarında ben vardım.

"Yalan söylerken hiç mi yüzün kızarmadı, bunu bana nasıl yaparsın! Sana aşık olmuştum, dünyadaki en aşağılık insansın! Evliyken benimle aşk yaşamaya çalışmaktan utanmadın mı?! Benden utanmadında eşindende mi utanmadın?" diyerek bir elimle aşağıda tutup kendimi dizginlemeye çalışırken diğeriyle de köşede duran Junghyun'u işaret etmiştim.

Sözlerim mi ağırdı, tokatım mı ben ona karar veremezken Jungkook aniden aşağıdan yüzünü kaldırıp bana şok olmuş bir ifadeyle bakarak "N-ne..." diyebilmişti sadece.

"Eşi mi, ben mi? Jungkook'un eşi miyim?" demişti o sırada Junghyun. Onu görmemle daha da sinirlenmiştim ve onada bir tane geçirmeden önce direkt çıkıp gitmek istedim. Son kez Jungkook'a baktım, o ise hala bana şaşırmış bir ifadeyle bakmaya devam ediyordu.

Uzun bir süre daha gözlerine bakıp aklıma tüm anları getirince, yüzümü affeder gibi bakmaktan bırakıp tekrar ekşittim ve belki de biraz abartı olacak ama (benim yerime kendinizi koyarsanız beni rahatlıkla anlayabilirsiniz) Jungkook'un yüzüne kendimce son bakışımı yaparken birde temizinden ilk ve son kez tükürmüştüm. O yüzünü aniden ona tükürmemle sol tarafa çevirirken ben ise çoktan arkamı dönüp gitmeye başlamıştım.

"D-dur, gitme Tae-hyung. Açıklamama izin ver!"

"Tahmin ettiğin gibi değil! Dur, gitme!"

_

junghyun
jungkook
nereye gidiyorsun

jungkook
taehyungun peşinden gidiyorum
onunla konuşup tüm her şeyi düzeltmem lazım

junghyun
gitme jungkook

jungkook
lütfen abi
karışma

junghyun
seni asla dinlemeyecek
gitmenin hiçbir faydası yok
yangına körükle gidiyorsun şu anda

jungkook
beni rahat bırak

junghyun
hayır bırakmıyorum
gidemezsin öyle yanına
hiçbir şey olmamış gibi

jungkook
uzun zamandır konuşmak istiyordum
her gün ağladığımı biliyorsun

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 11, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

matchmakers | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin