Müphem

5 1 0
                                    

 Herkese merhaba!

Ben Sincap. Yani en azından şimdilik. Visal; Wattpad'de yazdığım ilk kitap değil belki ama bu hesabın ilk göz ağrısı. Umarım dünyamız başımıza yıkılmaz da son olmaz.

''İnan beklemediğin anda oluyor kuzum.'' gibi bir hikaye Visal. Nasıl cesaret edip yayınlamaya başladım inanın bilmiyorum. Umarım seversiniz ve beni bu yolda yalnız bırakmazsınız.

Bölümü beğenip yıldızlamanızı, yorum atmanızı ve incitmeden eleştirmenizi canı gönülden isterim.

Sürçülian ettiysem şimdiden affola. Keyifli okumalar!

🎔

   ''Evet baba, girdik şimdi mahalleye. Fikret amcanın attığı konuma göre gidiyoruz.'' Bir yandan babama laf yetiştirirken bir yandan da direksiyon hakimiyetimi kaybetmemek için uğraşıyordum. Mahallenin dar sokaklarında koşuşturan çocuklar arabanın önüne atlayacak diye ödüm kopuyordu. Öte yandan sol aynamdan arkamdaki kamyonu kontrol ederken anksiyetem tutmasın diye de dua ediyordum içimden içimden. 

O sırada annem telefonu hoparlöre almış olacak ki sesini duydum. ''Ahu, annem Fikret amcanlar bahçe kapısının önünde sizi bekliyor. Mahallenin gençleri de oradaymış; size yardım edecekler. Yarın için de abin bir temizlik şirketi ile konuşmuş. Kendinizi yormayın hiç. Biz yarın öğlene doğru oradayız zaten.'' dedi.

 Çocukluğumdan az buçuk hatırladığım, görünce parça parça gözümün önüne düşen anılarla eski ama restorasyonu yapılan iki katlı büyük bahçeli evimizin önünde; biraz toplu ama narin vücuduna yakışan bir coşkuyla kırmızı arabama el sallayan Hale teyze ile gülümsedim. Filmli camlardan dolayı bizi göremese de coşkusundan bir şey kaybetmemesi yüreğimi sıcacık yapmıştı. 

Arabayı sağa çekerken bir yandan da hala konuşan annemlere cevap verdim. ''Annem biz şimdi geldik, kapatıyorum size haber vereceğim.'' Onlardan gelen onay cümleleri eşliğinde telefonu kapattım, önce emniyet kemerimi açtım ve derin bir nefes alarak arabadan indim. Arka koltukta uyuyan kardeşlerime de seslenmeyi unutmadım. Benimle eş zamanlı sağ tarafımdaki kapı da açılırken Atalay'ın gözüne taktığı gözlüklere de göz devirmeyi ihmal etmedim. Allah'ın şovcusu.. 

''Ay benim Ahu'm, bebek kızım. Sen ne güzel olmuşsun böyle!'' diyen Hale teyze ile kızaran yanaklarıma engel olamadım. Samimiyetle açtığı kollarına bende aynı samimiyetle sarılarak karşılık verdim. Bana annemi aratmayan bir şefkatle sarılırken aklıma düşen anılarla dolan gözlerime engel olamadım.

 ''Anne ben Haleciğime saçlarımı ördüreceğim!''

 ''Anne Haleciğim pasta yapmış bana!'' 

''Anne Haleciğim bana sapan almışş!''

 Hale teyze benim oyun arkadaşım, sırdaşımdı. Anneme anlatmaya çekindiğim şeyleri annemden önce o duyardı. Hiç kız çocuğu olmadığı için beni çok severdi. Üç oğlu ile çok duygusal ilişkisi olmadığından yakınırdı. Erkek çocukları biraz fazla yaramaz olurlar. Birde Fikret amca gibi bir babaları varsa.. Hale teyze evdeki dört erkek yüzünden her gün sinirden kıpkırmızı olur, bizim kapıyı çalar onları şikayet eder, benimle evcilik oynardı. Aklıma gelenlerle kıkırdayarak ayrıldım Hale teyzeden.

 ''Güzel kızım benim! Nasıl özlemişim seni.'' diyerek dolan gözlerini sildi. Tam ona cevap verecekken Atalay'ın beni yumuşak bir şekilde kenara itmesiyle sinirle ona döndüm.

 ''Ah benim çocukluk aşkım! Ah benim Hale'm! Kız hiç özlemedin mi beni? Varsa yoksa şu çırpı bacaklı!'' deli çocuk bir yandan söyleniyor bir yandan da koca cüssesine bakmadan Hale teyzeyi kolları arasına hapsediyordu. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VİSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin