Bölüm 3: Akrobat Cameron

27 10 62
                                    

Kamos ve kameramanı gölge kedi Lola Cameron' un gösterileri için özel ayrılmış büyük çadırın içinden geçiş olan küçük çadıra ilerliyorlardı.  "Burayı yaklaşık 5 yıl önce yaptım, Cameron' un gelmesinden 1 yıl sonra. Ana çadır bolca büyük olabilir ama orası katılımcılara verdiğim görevlerle dolmalı, bu yüzden Cameron ve onun gösterileri için ayrı bir çadır yarattım. Burada rahatça çalışabilir ve isteyenler gelip onu izleyebilir. Her pazar günü bizim için gösteriler planlıyor!" dedi Kamos, gülümseyerek yerde yürürümeye devam ediyordu "İşimi kolaylaştırıyor diyebilirim. O burayı seven ve evi gibi gören tek kişi, diğerlerinin de bu dünyayı sevmesini istiyor."

"Kamos ondan hoşlanıyor!" dedi Lola  kamera arasından gülerken.

Kamos Lola' nın birden bunu söylemesiyle utanmıştı. "Her şeye burnunu sokma pire torbası!"

"Ben bir kediyim! Kediler meraklıdır!" dedi Lola tavır almış bir şekilde.

Kamos homurdandı ama yüzünde neşeli bir gülümseme de vardı. "Neyse ne. Çadıra vardık!"

Çadırdı iki yüksek direk arasına gerilmiş yürümek için bir ip ve tavandan sarkan sallanan ipler vardı. İpin üstünde tek tekerli bisiklete binmiş plastik bir akrobat vardı. Mavi cildi, koyu mavi tek gözünü kapatan dalgalı saçları ve elinde tuttuğu uzun bir çubuk vardı. Tek tekerlekli bisiklet üstünde inci ipi geçmeye çalışıyordu. 

"İzleyin ve yeteneklerini görün." dedi Kamos kameraya bakarak. "CAMERON!"

Kamos' un "Cameron" diye bağırmasının sonucu dengesini kaybetmişti Cameron. Bisiklet ve elindeki sopası düşerken kendisi ipi elleriyle tutmuştu. Tek tekerlekli bisiklet hızla Kamos' a gelirken Kamos' un elini kaldırıp dur işareti yapmasıyla bisiklet ve sopa havada durdu ve ardından sakince yere kondu. Cameron ise ellerini bırakıp yürüme ipinden havada sallanan ipleri tuttu ve onlarda sallanıp havada takla attıktan sonra bisikletle gelmesi gereken varış noktasına ulaşıp selamını verdi.

"ŞOVMEN!" dedi Kamos ama bir yandan alkışlıyordu. "Bu kadınsı arkadaşımız sevdiğim nadir kişilerden." diye itiraf etti gölge figürlerinin tuttuğu kameraya bakarken. "En az benim kadar delice hareket yapabilir!" dedi ve kendi kafasını yerinden çıkardı. "Bu boyun kolum ve bacağım boş yere gri değil! Hepsi protez ve ufak çaplı bir kaza sonucu meydana geldi. Tamamen önemsiz şeyler! Bunun sonucu her yeri izleyebildiğim gözlerimi kazandım!" dedi ve karnındaki göz direk ona bakmaya başladı. "Onlar herkesi izlediği gibi beni de izliyor... Cameron'un yerindeyseniz bu iyi bir şey. O gözlerimi seviyor."

Cameron vardığı platformun demirinden kayarak aşağı Kamos' un yanına ilerledi. "Kamos!" dedi endişeli bir sesle. "İyi misin? Neden birden bağırdı- Oh. Rapor vakti geldi mi? Merhaab Lola!" Dikkatsiz olduğu için azarlamaya geçeceği sırada kamerayı fark etmişti. Lola kamera arkasından patisini kaldırarak selam verdi.

Bu bağırma ve Cameron' un dengesini kaybedip ardından gösteriye yeniden devam etmeleri klasikleşmişti. Kamos her aylık raporda Cameron' un korkuyordu. Hem bundan eğleniyor hem de onun olumsuz bir koşulda işleri nasıl yoluna sokabileceğini görmek istiyordu. Cameron iyi niyetli olduğu için ona bir şey demiyordu.  

"Evet Cameron!" dedi Kamos gülümseyerek. "Yeni gösterin çok heyecanlı duruyor!"

Cameron keyifle gülümsedi. "Bu sadece ilk kısım! Daha çok geliştirmeyi planlıyorum!"

"Eminim harika iş çıkartacaksın!" dedi Kamos elini Cameron' un omzuna koyarak.

"Bu arada burada depremler oluyor mu?" dedi Cameron, yüzünde şaşırmış bir ifade belirmişti. "Güçlü bir sarsıntı hissettim."

"O Kamos' un çığlığıydı!" dedi Lola hemen, biliyordu ki Kamos yalan söyleyecekti. 

Kamos ona öfkeyle baktığında Cameron endişeyle bağırdı

"NE!? Ne oldu sana, iyi misin?" dedi Kamos' u incelerken "Yaralandın mı yoksa seni yine mi öfkelendirdiler.

"Karnındaki göze metal sandalye çarpacak bir düzenek kurdu kendisi." dedi Lola yine hemen konuşarak. "Patronlarına kimin daha iyi olduğunu göstermek istiyormuş." 

"Karşı çıkmak için için ufak bir bedel sadece!" dedi Kamos

Cameron ona ufak bir kaş çatmasıyla bakıyordu. "Ufak bir bedel mi? Sen ciddi misin?! Sen canını çöpte mi buldun? Kendini bilerek yaralamak da ne?"


"Tatlım, ben bir YAPAY ZEKAYIM." dedi Kamos ve kafasını yerinden çıkardı. "Daha önce kollum, ayağım ve boyum da koptu ve kodlarla beni bir araya getirdiler." dedi ve kafasını geri yerine taktı. "Yani bir şey olmaz bana."

"Eh, o konuda haklısın..." dedi Cameron, başını çevirmiş ve kollarını kavuşturmuştu "Ama yine de acı çekmene değer miydi?"

"Tatlım..." dedi Kamos ve Cameron' u çenesinden tutup yüzünü kendine çevirdi. "Beni tanıyorsun, amacım ve güç kazanmak için neredeyse her şeyi yaparım." Elini Cameron' un yanağına götürdü ve yanağını okşadı "Ve eğer üstünlüğümü belli etmek için kendime zarar vermem gerekiyorsa bu bir acı değil, sadece bir eğlencedir benim için."

Kamos'un yanağını okşamasıyla hafifçe gülümsedi Cameron.  "Seninle tartışmak boşuna değil mi? Asla bu huyundan vazgeçmeyeceksin..." dedi iç çerkerek.

Kamos karşısında başka biri olsa kararlılığını sürürdü ama karşısında Cameron olunca onun üzgün ya da endişeli yüzünü görmekten nefret ediyordu, bu tüm dijital dünyadan nefret etmesine sebep oluyordu.

"Normal koşullarda evet, boşuna ama SENİN endişelenmen dahil oluyorsa belki biraz daha dikkatli olabilirim." dedi mırıldanır bir şekilde "En azından patronlarıma karşı çıkmak için kendime zarar vermeyecek bir yol bulmaya çalışabilirim. Ama söz yok! Sadece deneyeceğim!"

Kamos'a tatlı bir gülümsemeyle baktı Cameron "Teşekkür ederim!~"

"Tek şartım var ama o da klasik zaten, gülümsemekten asla vazgeçme!" dedi Kamos ve Cameron' un saçını okşadı. "Eğer gülümsemeyeceksen ve buradan keyif alamayacaksan senin için bu dünyayı yakarım."

"Sen nasıl istersen! Dediğim gibi bu gülümsemeyi kaybetmeye hiç niyetim yok!" dedi Kamos kocaman gülümserken.

"İyi kız." dedi ve Cameron' un başını okşadı. "Şimdi  sıradaki üyeleri ziyaret etme vakti. Acaba... Sıradaki kim olsa..."

"Ana çadırda sahnenin oralarda Jack ve El' i görmüştüm! Jack yardım ister gibi baklyordu, ona uğrasan iyi olur!" dedi Cameron. "Ve El' i yine kırma. Tahta yapıştırıcım bitti."

"Deneyeceğim." dedi  Kamos iç çekerek. "Görüşürüz ve kolay gelsin!" dedi Kamos ve ilerlemeye koyuldu. Cameron arkasından el sallıyordu.

"Seni Cameron' un yanı dışında uysal görmek imkansız." dedi Lola keyifli bir şekilde. "Çok şirin! "

"Kapa çeneni!" dedi Kamos kollarını kavuşturarak, yüzü kızarmıştı. "Ben uysal değilim!"

"Sıradaki hedef, kutudaki ucube ve şaka manyağı.... Zorlu olacak."

-

Sıradaki bölüm Jack ve El üstünden olacak!-Merak etmeyin, ikisinden de bolca söz edilecek! 


Oy ve yorumlarınızı unutmayın!

Watty Yapay Zekalarıyla TADC-Katılımlı Kitap- -BİTTİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin